İzmir'de, açık su yüzücüsü olan 6 kişilik ekip, Ege Genç İş İnsanları Derneği'nin (EGİAD) desteği ve Ege Çağdaş Eğitim Vakfı'nın (EÇEV) iş birliği ile kadına şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen ortak proje kapsamında, Çeşme'den Seferihisar'a kadar 24 saat boyunca yüzdü. Eski milli yüzücüler Senem Ülker ve Ayşin Oya Bekbay'ın yanı sıra eczacı Seda Kansuk, bir şirketin üst düzey yöneticisi Şadi Gödek, makine mühendisi Memduh Kansuk ve bilgisayar mühendisi Uğur Doğan'dan oluşan ekip, zorlu hava koşullarına rağmen 80 kilometrelik mesafeyi katederek kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Şiddet gören veya öldürülen kadınların isimlerinin yer aldığı bonelerle denize açılan ekibe aynı zamanda içinde sağlık görevlisi, cankurtaran ve yüzme federasyonu hakeminin bulunduğu tekneyle eşlik edildi. Gece boyunca devam eden yüzme aktivitesi için balıkları bulundukları yere toplamaması amacıyla teknenin ışıkları söndürüldü ve yüzücüler başlarına taktıkları fenerlerle parkuru tamamlamak için kulaç atmaya devam etti. Sabahın erken saatlerinde Seferihisar Marina'ya ulaşan ekip, burada coşkuyla karşılandı. Seferihisar Belediye Başkanı CHP'li İsmail Yetişkin, EGİAD ve EÇEV üyeleri ile kadın hakları savunucuları tarafından sloganlar ve alkışlarla desteklenen ekibe, kalabalık destek oldu. Ardından yüzücülere, EGİAD Başkan Vekili Anıl Yüksel ve EÇEV Başkanı Yasemin Reşitoğlu tarafından plaket verildi.

'ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNÜN SONA ERMESİNİ İSTİYORUZ'

Kadına şiddete dikkat çekmeyi amaçlayan yüzücülerden Seda Kansuk, "Şiddete karşı gelmek de zor, bizim için de zorlu bir yüzüştü. O yüzden hazırlıklıydık. Ekibimiz ve sponsorlarımız çok iyiydi. Bu zorlu etapta gece ve gündüz rüzgar ve dalgaya karşı tekneyi kumanda etmemiz çok zordu. Kaptanımız, doktorumuz, cankurtaranımız ve yüzme federasyonundan hakemimiz bizlerle teknede yer aldı. Bonelerimizde öldürülen ve şiddete uğrayan kadınlarımızın isimleri yer alıyordu. Hepsini saygıyla anıyoruz. Biz zaten çok uzun zamandan beri lisanslı yüzücüleriz, hepimiz lisanslıyız. Böyle bir fikir eşim Memduh Kansuk'dan geldi. Bu aslında geçen sene yapılması istenilen bir projeydi, ancak planlandığı tarihte çok büyük bir fırtına meydana geldiği için ertelendi. Bu sene daha iyi hazırlanarak buraya geldik. Şartlar çok zorluydu. İlk yüzüşe birer saatlik tek kişi olarak başladık, gece yüzüşlerinde ise ikişer kişiydik. Başlarımızda küçük lambalar vardı ve balıkları çağırmamak için teknenin ışıklarını söndürdük. Bir arkadaşımızın midesi bulandı, tekne tutan oldu, denizanası soktu. Hizmet ettiğimiz şey çok kıymetliydi, onun adına seve seve yüzdük. İnşallah tekrarlanmaz çünkü şiddetin her türlüsünün sona ermesini istiyor ve umuyoruz" dedi.

'KULAÇLARIMIZI ŞİDDETE KARŞI ATTIK'

Parkurda birçok zorlu engelle karşılaştıklarını söyleyen yüzücülerden Senem Ülker, "Bir ara şiddetli bir dalga oldu ve teknemizin motoru tekledi. Çok hızlı giderken bir anda yavaş gitmeye başladık ve akıntı hep bizim aleyhimizeydi. Kulaçlarımızı kadına şiddete karşı attık fakat aslında her canlıya yapılan şiddete karşı da atmış olduk. Eğitimden başlamamız gerekiyor işe. Önce anne ve babaların sevgi ve şefkati öğretmeleri gerekiyor. Ondan sonra iş okullardaki eğitmenlerimize düşüyor. Öfke ve şiddetin dışında bunu atarak sevgi ve şefkati tüm çocuklara öğretmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Yüzücü Uğur Doğan ise "Çeşme Seferihisar arasının deniz ve hava koşulları oldukça çetin oluyor. Çok fazla rüzgar ve dalga vardı. Bazı yerlerde ters akıntılara kapıldık. Su zaman zaman çok soğuktu, ancak biz zaten bunun için suya girdik. Amacımız zor koşullarla savaşmaktı. Mesajımız da buydu; 'Kadına değil kendine meydan oku'ydu. Biz kendimize meydan okuduk. Ben ve arkadaşlarım çok zorlu bir parkuru aştık, umarım mesajımız iletilir, sesimiz duyulur" dedi.

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ise yüzücülere duyarlı davranışları için teşekkür ederek, "Kadınların maruz kaldığı şiddet olaylarının önüne geçmek ve bu konuda farkındalık, duyarlılık oluşturmak adına yapılan bu proje bizim için çok kıymetli. Toplumun yarısını oluşturan kadınların, erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu unutmamalıyız, toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini çocuklarımıza eğitim hayatları boyunca aşılamalıyız. Bu projeye destek olan EGİAD ve EÇEV'e ayrıca teşekkür ediyorum" dedi.