Halil İbrahim GÜLER/GÜNDEME BAKIŞ- İZTO mart ayı olağan toplantısı Meclis Başkanı Selami Özpoyraz yönetiminde gerçekleştirildi.

TARKEM PAYI ARTTI
İzmir Yönetimi Tahiri Kemerlatı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş.'deki (TARKEM) hisse payını yüzde 1'den yüzde 2'ye çıktı. Karar, meclisten oy birliğiyle geçti. Melis üyesi Yavuz Alkan'ın, "yüzdemizin artması ne anlama geliyor" sorusu üzerine açıklama yapan Özgener, "Soruyu tam anlamadım. Ama neden buradayız onu anlatayım. kemeraltı bu meclis kürsüsünde de meclis dışınnda da bir çok büyüğümüzün de faaliyet göstermeye çalıştığı İzmir için çok özel bir böölge. Kemeraltı'nın canlandırılması herkesin gönlündürülmesi yatıyor. Tüm kurumların en önemsediği özel bölgelerden biridir. TARKEM bu konuda çok önemli rol oynuyor. Kemeraltı restore ederek  canlandırılıyor.  TARKEM'in başkanı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer.  Benim de yüzde 1 payım var. Çok ortaklı bir kuruluş olması çok önemsedim. Buradan bir pay almayı bir İzmirli olarak kendime bir görev bildim. TARKEM'in sermeya arttırımı gündeminde. Bize böyle bir talep geldi. Biz de seve seve çıkarırız dedik. Çok katılımcı bir yapı olması isteniyor.  Kemeraltı'yı UNESCO Dünya Mirası listesinde  alınması için çok çaba harcanıyor. Önümüzdeki şubat ayında da başvuruda bulunacağını sanıyorum. Rüçhan hakkı kurumlar belirken yüzde 50 civarında kamu olmasına belirlendi.

O HATTA ZAM YAPILDI
Mecliste; Ödemiş- Torbalı /Ayrıncılar ve Ödemiş–İzmir Otogarı (İZOTAŞ) güzergahı tarifesine yüzde 53 zam yapıma kararı alındı. Buna göre tarife; Ödemiş-Torbalı  35 TL, Ödemiş-Ayrancılar 73 lira 38 kuruş , Ödemiş-İzmir Otogarı (İZOTAŞ) 116 lira  46 kuruş  oldu.

TARIMI GELİŞTİRMEK İÇİN DOĞRU ZAMAN
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşla birlikte global ekonomideki durumun yine değiştiğini ve öngörülemez bir sürecin içerisine girildiğini belirten Özgener, “Ukrayna-Rusya Savaşı’nın ne kadar süreceğini ve etkilerini tam olarak öngöremiyoruz; fakat yapılan ilk revizyonlar tedarik zincirlerindeki bozulmanın pandemi sonrası toparlamayı sınırlayacağı yönünde. Sene başında 2022 için yüzde4 – 4,5 aralığında tahmin edilen global ekonomik büyümede , savaşla birlikte yaklaşık yüzde1’e varan aşağı revizyonlar görüyoruz.  AB bölgesindeki aşağı yönlü revizyonlar yüzde1,5 ile daha yüksek.  Gelişmekte olan ülke büyüme oranları da yüzde4’ün aşağısına çekiliyor.  Ama bizim için belki daha da önemli olan konular enerji fiyatları üzerindeki artan baskı ve gıda güvenliği. Gıda güvenliği konusu bir süredir iklim değişikliği ile ülkelerin gündemine girmişti; ancak Rusya ve Ukrayna’nın dünya buğday üretiminde önemli paylara sahip olması, konuyu bir arz problemi olarak gündemimizde üst sıralara taşıdı. Bu yaz sonu tahılda olası rekolte düşüşlerine karşın, bütün ülkeler gıda güvenliği ile ilgili politikalarını gözden geçiriyor.  Ülkemizde de bir süredir tarımın ekonomide azalan ağırlığının gözden geçirilmesi ve buna karşı politikalar geliştirilmesi için doğru bir zamandayız.  Özellikle İzmir’in Ege Bölgesindeki tarım potansiyelinin ticari bir üssü olarak doğru politikalar geliştirilmesinde önemli bir oyuncu olacağını düşünüyoruz” dedi.

ENFLASYONLA MÜCADELE ARTIK DAHA ZOR
Enerji arzına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özgener, “Rusya’nın global doğalgaz arzının yüzde17’sini, petrolün yüzde12’sini gerçekleştirmesi, enerji ve diğer emtia fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yaratıyor.  Bu yüzden, daha düşük büyüme tahminlerine rağmen, enflasyonla mücadele tüm ülkeler için 2 ay öncesine göre daha zor. Nitekim, FED büyümedeki görünüme rağmen, para politikasındaki duruşunu gittikçe sıkılaştırıyor.   Enflasyonla mücadele savaşa rağmen ertelenmiyor ve daha da ciddiye alınıyor. Savaş durumunun etkilerini ülkemiz ekonomisi açısından da dikkatle takip etmek ve gerekli politika değişikliklerini uygulamak durumundayız” diye konuştu.

SAVAŞ MÜCADELEYI ZORLAŞTIRIYOR
Özgener, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın devam etmesi durumunda, AB ekonomisinin yavaşlaması, enerji ve emtia fiyatları ile turizm gelirlerindeki riskler ve cari işlemler açığı üzerinde artan baskının mevcut büyüme tahminleri üzerindeki aşağı yönlü riskleri artırabileceğini enflasyonla mücadeleyi zorlaştıracağını söyledi.

ENFLASYON DÜŞÜRÜLMELI
“Yüksek enflasyonun gelir adaleti ve toplum huzuru üzerindeki yıkıcı etkisi, hepimizi zorlayan bir olumsuzluk karşımıza çıkmaktadır” diyerek sözlerini sürdüren Özgener, “Ukrayna-Rusya Savaşı, kontrol edemediğimiz bir durumda ihtiyatlı ekonomi politikaları ve kırılganlığı azaltmaya yönelik politikaların ne derece önemli olduğunu ortaya çıkardı. Son üç ayda gelen tüm veriler ve savaşın yarattığı kırılganlık, uzunca bir süredir söylediğimiz düşüncelerimizi teyit ediyor: Para politikası araçlarının yönü ve kullanım şeklini değiştirmeye yönelik değil, enflasyonu düşürmeye yönelik politikalar izlenmesi gerektiği düşüncesindeyiz” diye konuştu.