Sosyal medyadaki örgü gruplarında tanıştıktan sonra 'İzmirli Teyzeler' grubunu kuran kadınlar, Iğdır, Kars, Van, Muş, Bitlis gibi illerde okuyan çocuklara ördükleri süveter, çorap, eldiven ve bereleri gönderiyor. Yaklaşık 3 yıl önce kurulan grup her geçen gün büyüyor. Grup üyesi Mukaddes Çevik, üye sayısının 35'ten 80'e yükseldiğini söyledi. Bu yıl yeni eğitim öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kala hazırlıkları sürdürdüklerini söyleyen Çevik, "Çocukları mutlu edecek küçük hediye paketleri hazırlıyoruz. Okullar açıldığı zaman soğuk illerdeki köy okullarına göndermeye başlayacağız. Doğuda yaşam şartlarını biliyoruz. Hazırlıklarımız devam ediyor. Bereler, süveter ve yelekler ördük, çoraplar, eldivenler hazır. Kırtasiye malzemeleri topladık. Bunların içinde defter, kalem seti, boyalar var. Duyarlı teyzelerin katkıları çok büyük. Biz gönüllülük esasına dayalı bir grubuz. Şu anda tanıdığım tanımadığım yaklaşık 80 üyemiz var. Bize posta yoluyla Türkiye'nin her yerinden malzeme gönderiyorlar" dedi.

OĞLUNU KAYBEDİNCE KENDİNİ HAYIR İŞLERİNE ADADI
Evinin kapısını her çarşamba İzmirli Teyzeler grubuna açan Sevgi Vural da bir çocuğu sevindirmenin kendisi için çok önemli olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Rahmetli annemi, oğlumu ve kız kardeşimi kaybettikten sonra 'kefenin cebi yok' dedim. Burayı, bağış işlerini organize etmek için grubuma açtım. Her hafta burada toplanıyoruz. Herkes ördüklerini buraya getiriyor. Malzemeleri kargolayıp kolileri gereken okullara gönderiyoruz. Bunun öncülüğünü ettiğim için çok mutluyum. Çok çocuğa ulaşıyoruz. Benim oğlum odasını, bilgisayarını çok severdi ama her şeyini bırakıp gitti. Bu dünya yalan dünya. Yeni nişanlanmıştı, 4 yıl önce kalp krizinden öldü. Bu arkadaşlarımın sayesinde kendimi buldum. Psikolojik olarak da bana tedavi gibi oldu. Hiçbir ilaca gerek kalmadan ayaklarımın üzerinde duruyorum."

'ÖRGÜ ÖRMEK TERAPİ GİBİ'
Evde kendi çocukları için örgü örerken bu grubu tanıdığını anlatan Arzu Ünlü de "Sosyal medyada bulduk birbirimizi. Ördüklerimi hep hediye verirdim. Bu gruba severek katıldım. Çocukların sayısı belli olunca hızımı arttırıyorum. Yazın sıcaklarda dahi ördük ki eylülde daha çok çocuğa gönderelim. Büyük bir azim ve zevkle örüyoruz. Ne kadar çok çocuğa hediye gönderirsek o kadar mutlu oluyoruz" dedi. Hediyeleri alan çocukların kendilerine mektup yazdığını anlatan Semra Dinçer de o satırları okuyunca çok duygulandığını söyleyerek, "Çocuklarımıza bere ve boyunluk takımı örüyorum. Bize yazdıkları mektuplarda 'anne kucağı gibi bizi ısıttınız' diyerek teşekkür ediyorlar. Ben bazen günde iki takım boyunluk bere örüyorum. İnşallah gönüllü anneler çoğalır. Bu bizim için bir terapi. Canın mı sıkıldı, kocana mı kızdın, komşuna mı sinirlendin iki ters bir düz ör, kendini mutlu et. Boşver deyip üretiyoruz" diye konuştu.