İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından kurtarma çalışmaları tüm hızıyla sürerken, acı bilançonun failleri de yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Daha önceki depremlerde olduğu gibi kötü zemin, malzemeden çalan müteahhit, bilinçsiz vatandaş, kolonları kesilmiş binalar ve deniz kumundan yapılan demiri yetersiz bloklar karşımıza çıkıyor.Yeni Şafak'ın haberine göre; Deprem felaketinin en acı yüzünü gösterdiği Bayraklı ilçesinde yer alan Barış ve Cumhuriyet sitelerinde yaşananlar, ‘bina öldürmez ihmal öldürür’ gerçeğini bir kez daha ortaya koydu.​​​​​​

YIKIMIN SEBEBİ İŞÇİLİK

YIKIMIN SEBEBİ İŞÇİLİK 

8 katlı Barış Sitesi’nde deprem sonrası 4 binanın 3’ünü yıkılırken 1’i ise ayakta. Sitenin 1991 yılında temelinin atıldığını söyleyen site sakini Abdullah Yaşar, “Sitedeki 3 binadan 2’si yerin altına girdi. Benim oturduğum bina ise sapasağlam duruyor.

Komşulara bu neden böyle oldu, sizlerin bina yıkılırken benimki niçin sağlam kaldı diye sordum. Binayı yapan müteahhit iflas etmiş, bizim binayı başka bir müteahhit yapmış. Bizim bina bu yüzden ayakta kalmış. Deprem sırasında yaşanan yıkımın tek sebebi bana göre işçilik” diye konuştu.

BİNALARIN MÜTEAHHİDİ AYNI

BİNALARIN MÜTEAHHİDİ AYNI 
Barış Sitesi’nin hemen yakınında yer alan Cumhuriyet Sitesi’nin de aynı müteahhit tarafından yapıldığını hatırlatan Yaşar, “1999 depreminde binalar hasar görmüş. Ancak buna rağmen uygunluk raporu verilmiş. Rapor verenlerin neye göre verdiği bilinmiyor.​​​​​​

Enkazda bir anne feryat ediyordu ‘çocuğum nerede’ diye. İkinci katta oturan bir arkadaşım vardı o da bu binaların enkazı altında can verdi” şeklinde konuştu.​​​​​​​

CANIMIZI KURTARDIK

CANIMIZI KURTARDIK 

Barış Sitesi’nde yaşayan Özlem Öz, gözyaşları içinde enkaz altındaki komşusunun çıkarılmasını bekledi. Çocuğuna ait tüm oyuncaklar enkaz altında kaldığı için bir komşusunun kızına bebek getirdiğini söyleyen Öz, depremden hemen sonra evinin camından arama kurtarma ekipleri tarafından çıkarıldığını anlattı.​​​​​​​

Dört kişilik bir aile olduklarını söyleyen Öz, “Deprem sırasında eşim cuma namazından gelmişti, hepimiz evdeydik. Allah’tan hepimiz evdeydik. Eğer birimiz başka bir yerde olsaydık bugün aklımı yitirirdim” dedi. Depremden sonra evine yeni bakmaya gelen Öz, “Avizem bile düşmemiş ama evim düşmüş. İçeride kalan komşumuz var, çok iyi bir insandı. Dernek aracılığıyla insanlara hep yardım ederdi. İnşallah sağ salim oradan çıkar.​​​​​​​

Allah iyiliklerine acısın onu kurtarsın. Tüm dünya malımızı bırakıp canımızı kurtardık. Korkunç bir olay bu” değerlendirmesinde bulundu.​​​​​​​

BİNANIN KOLONLARI KESİLMİŞ

BİNANIN KOLONLARI KESİLMİŞ 

Bölgede bulunan hasar görmüş yapılardan birinin yöneticisi Serkan Bal, “Büyük yıkımın yaşandığı Rıza Bey Apartmanı’nın daha önce bir depremden hasar gördüğü ve yıkılabilir dendiği için güçlendirildiğini biliyorum. Oranın müteahhiti ile arka tarafta yer alan ve yine boşaltılan bir binanın müteahhidi aynı.​​​​​​​

Bir dönem binada sağlık merkezi yapıldığı için kolonların kesildiği de iddia edilmişti” dedi. Bal, “Depremden sonra bizim binamızda da çeşitli sıva çatlaklarının yaşandı. Bu nedenle binamızı boşalttık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hasar tespiti için gelecekler, o zamana kadar binaya girmeyeceğiz” dedi.