İzmir'deki cezaevlerinde, koronavirüs tehdidine karşı üst seviye tedbirler alınıyor. Önlemler kapsamında cezaevi kurumlarının girişleri, içerideki tüm binalar ve hükümlü ile tutukluların bulundukları koğuşlar, günlük olarak dezenfekte edilirken, ortak kullanım alanlarına da dezenfeksiyon malzemesi bulunuyor. Hükümlü ve tutuklulara da ayrı olarak çamaşır suyu çözeltisi ve dezenfeksiyon malzemesi verilerek, istedikleri zaman koğuşlarını temizlemeleri sağlanıyor. Önlemler kapsamında koğuşlardaki yatak kapasitesi de yarıya indirilirken, kurum kantinlerinde satılmak için alınan malzemeler en az 24 saat temassız bekletiliyor. Hükümlü ve tutukluların kıyafetleri çamaşırhanede yıkanıp, temassız olarak teslim edilirken, kurum dışından getirilen eşyalar, siyah poşet içinde 48 saat bekletildikten sonra teslim ediliyor. Ayrıca vatandaş ile hükümlü ve tutuklu yakınları, cezaevinde kalanların sağlık durumları hakkında doğru bilgi alınması için oluşturulan ve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sitesinde yayımlanan danışma hatları ile bilgi sahibi olabiliyor.

EVDE, YURTTA VE KURUMDA İZOLASYON
Koronavirüs tehdidine karşı cezaevlerinde alınan önlemlerin bir ayağı da personel olarak göze çarpıyor. Cezaevi araçlarıyla sosyal mesafe kuralları sağlanarak, nizamiye kapılarına getirilen ve burada 1,5 metre aralıkla sıraya giren ceza infaz memurları ile diğer personel, ateşleri ölçüldükten sonra termal kameralardan kuruma giriş yapıyor. Maske ve eldiven gibi korucu ekipmanlarını giyen personel, 14 gün süren çalışma periyoduna başlıyor. Kurum dışına çıkmadan 14 gün boyunca çalışan cezaevi personeli, daha sonra evlerine gönderiliyor. 14 gün boyunca evde kalan personel, daha sonra koronavirüs testi yapılarak, Buca'daki Dokuz Eylül Üniversitesi öğrenci yurduna alınıyor. Testlerinin negatif çıkması durumunda 14 gün yurtta kalan personel, yurttaki izolasyon süreci sonunda yine koronavirüs testine tabi tutuluyor. Bu testler de negatif çıkarsa cezaevindeki 14 günlük yeni çalışma periyodu başlıyor.

ALİAĞA CEZA İNFAZ KURUMLARI KAMPÜSÜ'NDEKİ ÖNLEMLER 
Dev kazanlarla günde 6 bin kişiye yemek pişirilen Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde alınan önlemler de dikkat çekti. Hijyen kurallarına uyularak hazırlanan yemekler, cezaevi yemekhanesinde sosyal mesafe gözetilerek sıraya giren hükümlü ve tutuklulara veriliyor. Hem birbirleri hem de yemekhane çalışanlarıyla temas etmemeleri sağlanan hükümlü ve tutuklular, aralıklı oturarak yemeklerini yedikten sonra teker teker yemekhane dışına alınıyor. Herhangi bir sağlık problemi hisseden hükümlü ve tutukluların cezaevi doktorlarına erişimleri de yine sosyal mesafe kurallarına uyularak ve temastan kaçınılarak sağlanıyor. Revir kapısında 1,5 metre aralıkla sıraya giren hükümlü ve tutuklular, teker teker içeri girerek, koruyucu ekipmanlarını giyen doktorlar tarafından muayene ediliyor.

'UYGULAMA HEM EVDEKİLERİ HEM BİZİ HEM CEZAEVİNDEKİLERİ KORUYOR'
Buca'daki Dokuz Eylül Üniversitesi'nde kalan infaz koruma memurlarından Kunter Kartaltepe, dışarıdan gelen hastalıkları cezaevine götürmemek için yurtlarda 15 gün boyunca karantinada kaldıklarını belirterek, "Bu 15 gün bittiğinde, 15 gün de cezaevinde görev yapacağız. Toplamda 1 ay, ondan sonra da inşallah evimize gideceğiz. Burada canımız çok sıkılmıyor. İmkanlarımız var, kitap okuyoruz ve film izliyoruz. Günde 3 öğün yemeğimiz geliyor. 24 saat sıcak suyumuz ve klimamız var. Yıllardır görev yaptığımız arkadaşlarımızla beraberiz, burada bir aile gibiyiz. Sadece eşimiz ve çocuklarımız yok. Bu uygulama hem evdekileri hem bizi hem de cezaevindekileri korumak adına faydalı bir uygulama" dedi.

'DEVLET BÜTÜN ORGANLARIYLA SALGINA KARŞI SEFERBER OLDU'
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde alınan tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Tutuklu ve hükümlü yakınlarına seslenerek, sosyal medyada, cezaevlerindeki duruma dair yazılan asılsız metinlere itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Güre, şöyle konuştu:

"Dünya çapında salgın haline gelmiş 'Covid-19', ülkemize de 11 Mart'ta ulaşmış ve o tarihten itibaren devletimiz bütün organlarıyla salgına karşı seferber olmuştur. Ceza infaz kurumlarında da Sayın Adalet Bakanı'mızın talimatları doğrultusunda o günden itibaren önlemler alınmaya başlanmıştır. Bu önlemler kapsamında önlemler paketimizi iki ayaklı olarak düşündük. Hem personel yönünden hem de ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler yönünden kurumlarımızda fiziki tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler kapsamında ceza infaz kurumu personelimiz üç ayaklı bir izolasyon prosedürüne tabi tutulmuştur. Önlem olarak personellerimizin bir bölümü ceza infaz kurumunda mesailerini sürdürürken bir bölümü 14 gün boyunca evlerinde ve bir bölümü de yurtlarda 14 gün boyunca izole edilmektedir. Yurtlarda bulunan personel de 14 gün boyunca izole yurtları olarak kararlaştırılan yurtlarda kalmaktadır. Bu kapsamda infaz kurumunda mesaisini bitiren evlerine geçmekte, evlerindeki süresini bitiren grup da izolasyon yurtlarına geçmektedir. İzolasyon yurtlarında karantinasını bitiren bir grup da mesaisine başlamak için ceza infaz kurumlarına gelmektedir." 

ÜST DÜZEY ÖNLEMLER
Hükümlü ve tutuklular için üst düzey güvenlik tedbirlerini aldıklarını belirten Güre, şunları kaydetti:

"Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlarına girişlerinden itibaren tüm virüs kapsamında muayeneleri yapılmakta, muayenelerin sonuçlarında herhangi bir problem tespit edilmeyen hükümlüler koğuşlarına alınmaktadır. Bu koğuşlarda her türlü hijyen malzemesi, maske, eldiven ve ihtiyaç duyulduğu takdirde de dezenfektan maddeleri ücretsiz olarak kendilerine temin edilmekte ve bu konuda hiçbir kısıtlamadan kaçınılmamaktadır. Bakanlığımız bu tedbirler kapsamında bütün ceza infaz kurumlarında herhangi bir bütçe kısıtlamasına gitmeden izolasyon ve hijyen konusunda her türlü imkanı seferber etmiş durumdadır. İzmir'deki ceza infaz kurumlarında da girişten itibaren cihazlarımızla ateş ölçerlerimizle muayene ve kontroller yapılmaktadır. Hem personel yönünden hem ceza infaz kurumuna giren jandarma yönünden hem de ceza infaz kurumuna kabul edilen hükümlü ve tutuklular yönünden, giriş kapısından itibaren bu tespitler yapılmaya başlanmaktadır. Daha sonra da içeride ceza infaz kurumlarında hijyen şartları oluşturulmuş, ilgili koğuşlarına kabulleri sağlanmaktadır. İaşeleri konusunda da mübarek ramazan ayında bulunmamız sebebiyle, iftar ve sahur menüleri özellikle kuvvetli tutulacak şekilde hiçbir aksamaya sebep vermeyecek biçimde yemek sirkülasyonu devam etmektedir." 

BAKAN GÜL'E TEŞEKKÜR
Ceza infaz kurumlarında alınan tedbirlerle ilgili Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e teşekkür eden Güre, "Ceza infaz kurumlarımızın her tarafı, her gün dezenfektan maddeler ile dezenfekte edilmektedir. Bu hijyen şartlarına maksimum düzeyde uyulması sağlanmaktadır ve bu denetimler her gün sıklıkla yapılmaktadır. Sonuç olarak şunu belirtmek istiyoruz ki bu süreç devletimizin bütün organlarıyla bütün kurumlarıyla, koordineli bir şekilde seferberlik halinde yaptığı bir mücadeledir. Bu mücadele içerisinde yargı teşkilatının, ceza infaz kurumu ayağında biz de Sayın Adalet Bakanı'mız Abdulhamit Gül beyin talimatları doğrultusunda bütün imkanlarımızı seferber ederek şeffaf bir şekilde bu sürecimizi yürütmeye gayret ediyoruz. Bu çaba içerisinde en büyük pay ceza infaz kurumlarında görev alan personellerimize aittir. Personelimiz bu süreçte kendilerine verilen bütün görevleri hassasiyetle yerine getirmektedir. Devletimize emanet olan bütün tutuklu ve hükümlülerin sağlık ve hijyen şartlarını sağlamak için personellerimiz üst düzeyde fedakarlık göstermektedir. Adalet Bakanı'mıza ve tüm adalet teşkilatına, kurumlarımıza vermiş olduğu destekten ötürü teşekkür ediyorum" dedi.

'SOSYAL MEDYADAKİ ASILSIZ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN'
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Güre, sosyal medyada cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin sağlık şartları ile ilgili gerçeği yansıtmayan birçok yanlış bilgi dolaştığını söyledi. Güre, hükümlü ve tutuklu yakınlarına seslenerek, şunları söyledi:

"Bütün hükümlü ve tutuklu ailelerine de seslenmek istiyorum. Sosyal medyada aslı astarı olmayan, gerçeği yansıtmayan, dezenformasyon içerikli birçok bilgi dolaşmaktadır. Ricamız İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleri. Her türlü iletişim kanalı kurumlarımızda açıktır. Bilgi sahibi olmak isteyen hükümlü ve tutuklu yakınları, birimimizdeki tüm yetkililerimiz kanalıyla istedikleri her an bilgi sahibi olabilirler. Yakınları, çocukları tutuklu ve hükümlü olanlar. Onlar devletimize emanettir. Onların sağlıkları ve vücut bütünlükleri için devlet olarak her türlü fedakarlığın yapıldığının bilinmesini isteriz."