İzmir'in Karabağlar ve Gaziemir ilçelerinin sınırındaki bölgede kaçak ve ruhsatsız faaliyet gösterdiği öne sürülen hurdacılar, hem çevre kirliliği hem de orman yangını tehlikesi oluşturuyor.

Uzundere Mahallesi Kentsel Koruma Derneği Başkanı Süleyman Gür, Karabağlar Belediyesi'nce 9 Temmuz'da açıklama yapıldığına dikkati çekerek, "Kendi sınırlarında kalan 12 kaçak hurda işletmesine buraları boşaltmaları için 1 aylık süre verdiklerini ve aksi takdirde Çevre Kanunu kapsamında ceza kesileceğini söylediler. Ancak ne boşaltan ne de gerekli cezaları veren var. Bu kaçak hurdacılar, 10 Ağustos'ta yangın çıkardı. Bölgedeki ormanlar tehlike altında" dedi.


Kaçak moloz ve hafriyat dökümü, asbest ve kimyasal atık gibi çevre kirlilikleriyle gündeme gelen Karabağlar'ın kırsal Uzundere Mahallesi'nde vatandaşlar, kaçak faaliyet gösterdiklerini söyledikleri hurda işletmelerine tepki gösterdi. Ruhsatsız olduğunu öne sürdükleri geri dönüşüm işletmelerinin bölgede sık sık yangınlara neden olduğunu belirten Uzundere Mahallesi Kentsel Koruma Derneği Başkanı Süleyman Gür, "Daha geçen 10 Ağustos'ta hurdacılar tarafından yangın çıkarıldı.

Bu alan, İzmir'in oksijen kaynağı olan gür ormanların bulunduğu yerin hemen yanında. Ayrıca, Karabağlar Belediyesi'ne ait Hayvan Bakım Merkezi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Merkez Ambar da yine burada bulunuyor. Köylülerimiz geçen gün çıkan yangın sonrasında çok tedirgin oldu" dedi.


'BELEDİYE CEZA KESİLİP BOŞALTILACAĞINI SÖYLEDİ, HİÇBİRİ YAPILMADI'
Gür, Karabağlar Belediyesi'nin resmi sosyal medya hesabından 9 Temmuz'da bir açıklama yayınlandığını belirterek, "Bu açıklamada, kendi belediye sınırları içinde, toplum ve çevre sağlığını tehdit eden 12 kaçak hurdacı tespit ettiklerini ve işlemeler ile mülk sahiplerine buraları boşaltmaları ve çevre kirliliğini gidermeleri için 1 ay süre verildiğini ve aksi takdirde Çevre Kanunu kapsamında ceza kesilip hepsinin boşaltılacağını söylediler. Ancak aradan geçen süre boyunca bunların hiçbiri yapılmadı. Uzundereliler olarak yaklaşık 5 yıldır bu alandaki tüm kaçak faaliyetlere karşı yasal başvurular yaptık. Bugüne kadar belediyeler başta olmak üzere çeşitli yerlere 100'ün üzerinde dilekçe verildi ancak hiçbir sonuç elde edemedik" dedi.


'300 YILLIK GEÇMİŞİ OLAN KÖYÜ YOK SAYIYORLAR'
Gür, 300 yıllık geçmişi olan köyün yok sayıldığını söyleyerek, "Hem Büyükşehir'in merkez ambarları burada hem de burası İzmir Otoyolu'nun hemen kenarında. Gerek Büyükşehir'in ilgili birimleri gerekse de başkanlık makamının bu alanı görmemesi imkansız. Köylümüzün sağlığı tehlike altında ve sabrımız tükenme noktasına geldi. Yasal müeyyideler bellidir ve bunların uygulanmasını istiyoruz. Köylümüz oldukça rahatsız durumda. Dağlarının, ormanlarının tehlike altında olmasından dolayı oldukça üzgün" diye konuştu.


'BAĞ BAHÇEYDİ, ŞİMDİ HURDALIK OLDU'
Mahalleli Zeynep Gür, söz konusu kaçak işletmelerden rahatsız olduklarını belirterek, "Dünyanın adamı kamyonlarla gelip, gidiyor. Oralar hep bağ bahçeydi, şimdi hurdalık oldu. Çocuklarımız, torunlarımız bisiklet sürüyordu, şimdi oraya gidemiyorlar bile. Sürekli lastik yakıyorlar" dedi.


Bir diğer mahalleli Mevhibe Türkiyeli, "Eskiden beri biz oralardaki derelerden su içiyorduk ancak şu an her taraf hurdalık. Geçen gün orada yangın çıkınca evlerimize ya da ormanlara da sıçrayacak diye çok korktum. Hepimiz tepkiliyiz. Arazilerimiz o tarafta, bahçemize gidemez olduk" diye konuştu.