Halil İbrahim GÜLER/GÜNDEME BAKIŞ- Tüm Türkiye’yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs İzmir’de de etkisi göstermeye devam ediyor, Kentte yaşanan olumsuz tabloya İzmir Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Lütfi Çamlı dikkat çeken bir istatistik ekledi.

ALINAN ÖNEMLER YETERSİZ
Salgınla mücadele kapsamında alınan önemlerin yetersiz kaldığına dikkat çeken Çamlı, mevsimsel değişiklikle birlikte vaka sayılarının da artacağını öngörüldüğünü açıkladı. Çamlı, “Bilim insanlarının dönemsel özelliklerden dolayı, açık alandan kapalı alana geçişlerden dolayı bu tür enfeksiyonların artacağına öngörüsü var. Grip ve grip benzeri enfeksiyonlarının da artacağına dair bir öngörü var. Vaka sayılarını azaltıcı yapısal önlemler alınmadı. Düğün saatlerini saat 20.00’den 21.00’e kaydırarak ya da gece saat 01.00’den sonra müzik yayının keserek pandemiyi kontrol altına alınması mümkün değil” diye konuştu.

YÜZDE 50 ARTIŞ VAR
İzmir’de vaka sayısının artışını dikkat çeken bir istatistikle gözler önüne seren Çamlı, “İzmir’de vaka artışı var. 11 Ağustos gibi İzmir’de evde izlenen Covid hastası (hastaneye gerek duyulmayıp, evde olan) olgu sayısı 2 bin 850 civarındaydı. İki gün önce İzmir Valisi’nin yaptığı açıklamada vaka sayısının 4 bin 600 olduğunu öğrendik. Dolayısıyla yüzde 50 fazla bir artış var. Artış devam ederken, salgın kontrol altında demek çok inandırıcı gelmiyor. 1 ayda yaklaşık yüzde 50’ye varan bir artış var” açıklamasında bulundu.  

SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENDİ
Sağlık çalışanlarının çok zor şartlar altında çalıştıklarını ve kendilerine vaat edilen ödemelerin halen yapılmadığını ifade eden Çamlı, “Stresli ortamda çalışmaktan artık yoruldular. Kendilerini, ailelerini riske atarak çalışıyorlar. Hala koruyucu ekipman konusunda çok ciddi eksiklikler var. Özellikle aile hala kendi ekipmanlarını kendileri alıyorlar. Sağlık çalışanlara şiddet ve mobbing uygulanıyor, sürgüne gönderiliyor. Ciddi bir tükenmişlik var. Covid hastası olduklarında işe gitmediklerinde maaşlarından kesiliyordu. Türk Tabipler Odası’nın bakanla yaptığı görüşmeler ardından bu kesilmeme kararı çıktı.  Birinci basamaktakiler hala ek ödeme almadılar. İkinci ve üçüncü basamakta çalışanlar için tavandan gösterilen ödeme sözleri yerine getirilmedi. Sağlık çalışanlarının geçici 3 aylık, emekliliğe yansımayan ücretlerle ekonomik olarak tatmin olması mümkün değil. Pandemi döneminde ek ödeme gibi bir talepleri yok. Temel, insanca yaşamaya sağlayacak temel maaş artışı istiyor. Bedenen ve ruhen hakikaten tükeniyorlar. Bu süreçte emekli olan ya da istifa eden çok hekim arkadaşımız var. Sağlık çalışanlarının haklarının mutlaka düzenlemesi gerekiyor” dedi.

İZMİR TABİP ODASI BAŞKANI ÇAMLI: KENTTE DURUM İYİYE GİTMİYOR. 600 CİVARINDA SAĞLIK ÇALIŞANI VİRÜS KAPTI! HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ!

600 SAĞLIK ÇALIŞANI VİRÜSE YAKALANDI 
İzmir’de yaklaşık 600 sağlık çalışanın koronavirüse yakalandığına vurgu yapan Çamlı şunları söyledi:
“Ulaşamadığımız veriler olabilir ama şuan 600’e yakın sağlık çalışanımızın koronavirüse yakalandığı tahmin ediyoruz. Bakanın açıkladığı rakamlara göre 280 bin vaka sayısı var bunların 30 bini sağlık çalışanı. Bu da yaklaşık yüzde 11’e denk geliyor.”  

AİLE HEKİMLERİ ELDİVEN SIKINTISI ÇEKİYOR
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel ise aile hekimlerine yeterli ekipmanın sağlanmadığına dikkat çekti.  Yüksel, “Birinci basamakta, zatürre ve girip aşısının riskli gruplara yapılması zorunluluğu getirildi. Ülkemizde ne yazık ki çoğu vatandaşımız bu aşıyı koronavirüsten koruduğunu düşünüyor. Aile sağlık merkezlerine aşı olmak için başvuruda bulunuyor. Ancak sağlık müdürlüğü tarafından yeterli sayıda aşı yollayamıyor. Vatandaş aşı olmak konusunda ısrarcı olunca hekimler çok zor durumda kalıyor. Hatta bu durum şiddete kadar varıyor. Dün bu yüzden Balıkesir’de bıçaklama olayı yaşandı. Biz de her an böyle bir saldırıyla karşı karşıya gelebiliriz. Bu konuda iyi bir tedarik sistemi kurulmuş değil. Televizyonlarda açıklamalar yapılıyor ama biz sahada vatandaşa izah etmekte çok zorlanıyoruz. Mesela birinci basamakta ekipman konusunda çok zorluklar çekiliyor. Çok basit bir örnek vereyim; eldiven bulmakta zorluk çekiyoruz.  Özel sektörde çalışanlara Covid tespit edildiğinde 10 rapor verilebiliyor. Bir de çalışanlarla temasta olanlara izolasyon rapor düzenlemesi gerekiyor. Bu bazen sisteme geç düşebiliyor. Çalışan beş gün sonra gelip bize, ‘rapor alacağım’ diyor. Ama bizim sisteme o gün düştüğü için biz de ona göre işlem yapmak zorunda kalıyoruz. Vatandaş, ‘sizin yüzünüzden dört günlük param kaldı’ diyor. Bu bizim suçumuz değil. Bu nedenle sözel ve fiziksel şiddete maruz kalıyoruz. Yani bu vatandaşların sistematik olarak işgörmez evrakları düzenlemeli, hak kaybına uğramamaları lazım” dedi.