Hayatına yön veren ahşapla ilkokul çağında deniz kıyısına vuran çam ağacı kabuklarından yaptığı kayıkla tanışan 59 yaşındaki Bulut, lise eğitimini de ağaç işleri bölümünde tamamladı. Yüreğinin her köşesine işleyen ahşap sevgisi, yüksek öğrenimi sırasında da devam eden Bulut, mezun olduğu Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesinde, öğretim görevlisi olarak 16 yıl klasik mobilya dersi verdi. Emekli olduktan sonra İzmir'e yerleşen ve bir süre ahşaptan uzak kalan Bulut, kızının önerisiyle minyatür mobilyaya yöneldi. Evinin bir bölümünü atölyeye dönüştüren Bulut, burada ahşaptan masa, sandalye, koltuk, yatak, sallanan sandalye, vestiyer, askılık, fıçı gibi eşyaların minyatürünü yapıyor.

Denemelerinde başarılı olduktan sonra küçük eserlerini sosyal medyadaki hesaplarından tanıtmaya başlayan Bulut, minyatür mobilyalar büyük beğeni toplayınca yurt dışına açıldı. Yurt dışındaki koleksiyonerler ile iletişime geçen ahşap ustası, ürünlerini başta ABD olmak üzere Avrupa'daki bazı ülkelere pazarlıyor. Hüseyin Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ahşap işlemeciliği ve oymacılığın küçük yaşlardan itibaren sürekli ilgisini çektiğini, gününün büyük bir bölümünü eline aldığı bir tahtaya şekil vererek geçirdiğini ifade etti. 



KIZININ ÖNERİSİYLE BAŞLADI

Kızının önerisiyle minyatür mobilyaya yöneldiğini anlatan Bulut, şöyle konuştu:

"Kızıma öğretmek için başladım ancak hoşuma gidince bu konuda araştırmalara başladım. Dünyadaki genel standardın 1/12 ölçekli olduğunu öğrendim ve buna göre üretmeye başladım. Bir yıl önce minyatür mobilyalar için sosyal medyada tanıtım sayfası açtım. Bu süreçte inanamayacağım gelişmeler oldu, yurt dışında Hollanda, Almanya, ABD gibi ülkelerden insanlar benimle iletişime geçti. Şu anda yurt dışından gelen siparişler üzerinde çalışmalar yapıyorum." Koleksiyoncuların isteğine göre üretim yaptığını dile getiren Bulut, minyatür mobilyaların tümünün gerçeğiyle aynı özellikleri taşıdığına dikkati çekti.  Tek ürünü çizimi ile beraber yaklaşık bir haftada tamamladığını aktaran Bulut, ileride unutulmaya yüz tutmuş Selçuklu ve Osmanlı ahşap sanatı üzerinde çalışma yapmak istediğini sözlerine ekledi.