Kalbi nakleden doktorlardan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özbaran, AA muhabirine, Asel'in sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti.

Özbaran, Asel'in 4 aylıkken kalp kasında hasar oluştuğunu, yaklaşık 1 yıldır da EÜ Hastanesinde Çocuk Kardiyoloji Bölümünde takip edildiğini söyledi.

Son 2 aydır Asel'in durumunun kötüye gittiğini ve kalp pompasının yetersizliğine bağlı olarak karaciğer, böbrek gibi organlarının da etkilenmeye başladığını aktaran Özbaran, "Asel'in durumunun kötüye gitmesinin ardından acil kalp nakli listesine alındı." dedi.

Özellikle bebekler için kalp organ bağışının oldukça düşük olduğunu dile getiren Özbaran, şunları kaydetti:

"Açıkçası çok ümit etmiyorduk. Ayın 13'ünde solunum cihazına bağlandı. Artık solunum cihazında belki de son saatleriydi. Bir şans doğdu. Ayın 14'ünün akşamı bize haber geldi. Konya'da aynı yaşta, aynı isimde, aynı cinsiyette bir kız çocuğunun talihsiz bir balkon düşmesi sonucu gelişen beyin ölümünden sonra ailesi kalbini bağışlamış. Sabaha karşı buradan bir hocamız Konya'ya gitti. Oradan aldığımız haber ve Asel'in yoğun bakımdan çıkışı itibarıyla toplam 16 saatlik bir süreç neticesinde bu kalp yine bir Asel'de can bulmaya başladı. Asel 'bal ırmağı'dır. Bu ortak bir ırmak oldu onlar için. Allah şahsına ve bahtını açık etsin."

Operasyonun zor olduğunu ancak başarıyla sonuçlandığını aktaran Özbaran, "2 yaşında bu kadar zor bulunan kıymetli bir kalbin yeni bir bedende vücut bulabilmesi için minimum 10 profesör, çok büyük bir tıbbi bilgi ve bunların hepsini koordine eden bir başhekimlik, dekanlık ve rektörlüğün olması lazım. Bu açıdan yöneticilerimize sonsuz minnettarım." ifadelerini kullandı.

Asel'in sağlık durumunun iyi olduğunu ve bir hafta içerisinde yoğun bakımdan çıkmasını beklediklerini aktaran Prof. Dr. Özbaran, şöyle devam etti:

"Asel, yaklaşık 1 ay içerisinde de evine gitmiş olur. Yeni kalbiyle ona ömür boyu şans diliyoruz. Tüm hocalarım adına bağışı yapan aileye sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Organ bağışının ne kadar önemli olduğunu bir daha anlamış olduk. Biz yaklaşık 300'üncü naklimizi yaptık. Türkiye'de bu konuda lideriz. Bu kurumsal bir yapının olmasından kaynaklanan bir güç. Allah bize izin verdikçe herkese şifa dağıtmaya devam edeceğiz."

Operasyon ekibinden Prof. Dr. Tahir Yağdı da Konya'dan İzmir'e yaklaşık 40 kişilik bir ekiple nakil sürecini yürüttüklerini anlattı.

Yağdı, organ nakli operasyonlarında zamanla yarıştıklarına dikkati çekerek, "Alınan kalbi bozulmadan ona uygun solüsyonda, sıcaklıkta ve uygun ortamda tutup hemen getirip takmanız gerekiyor. Bu nedenle de herkesin birbirini ve yaptığı işi çok iyi bilmesi gerekiyor. Tekrarların, gecikmelerin olmaması lazım. Biz 1994'ten bu yana bu işin eğitimini klinik olarak aldık. Tatil, gece, gündüz, yaz, kış her şartta kalbi alıp nakledecek şekilde organize olduk." diye konuştu.

Organ nakli ameliyatlarının ekip çalışması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yüksel Atay ise zamanla yarıştıklarını ve operasyondan önce minik Asel'in hazırlandığını kaydetti.

Kalbi getiren ekip kalbi nakledilmek üzere hazırlarken kendilerinin de Asel'i ve kalbin takılacağı yeri hazırladıklarını aktaran Atay, "Bu sayede uygun zamanda yeni gelen kalbi nakletmiş olduk ve taktığımız kalp çok iyi çalıştı. Operasyonun sonuçlarından çok mutluyuz." dedi.