Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde yaşadıklarını GÜNDEME BAKIŞ’a anlattı. Depreme evinde yakalanan Özkan, kabus dolu dakikalar geçirdiğini ve kendisini kimsenin bulamayacağını düşündüğünü dile getirdi. Özkan, “Depremin yaşandığı an evdeydim. Yaşadığımız ev, 7 katlı bir binanın 6’ncı katındaydı. Normal şartlarda ya salonda ya da mutfakta olurdum fakat o an tam ters tarafta, en son odadaydım. Orası da 2 apartmanın kesişim noktası. Deprem sırasında bu 2 apartmanın arası açıldı açıldı kapandı. Telefonum yanımda değildi. Binanın yıkılacağını anladım ve bu kör noktada beni aramazlar, arasalar bile bulamazlar diye düşündüm. Deprem durunca, binadaki insanları dışarı çıkarttım, aynı zamanda apartmanımızda yöneticiydim. Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi’nin karşısına geçirdim insanları, bina yıkılırsa üstlerine yıkılmasın diye. Bu esnada telefonlar gelmeye başladı, sadece ‘İyiyim’ diyerek kapattık. Çünkü geçmiş yıllardan da tecrübeliyiz, hatların kilitleneceğini biliyorduk. Sosyal medyaya enkaz görüntüleri düşmeye başladı. Sonra çekiciler, iş makinaları bölgeye gelmeye başladı. Küçük kızım aradı, arkadaşı zor durumdaymış, ‘Baba yetiş’ diye ağlıyordu. Kedisi evde kalmış, 6’ncı kata çıktım, kediyi aldım binadan koşarak çıktım. Kapıyı kilitleyemedim tekrar çıksam mı derken, bina yıkıldı. O anlar aklımız yerinde değildi, şoktaydık” dedi. 

“KEDİLERİ KURTARDIM” 

Özkan, şoku atlattıktan sonra komşularının yardımına koştuğunu belirterek, “Eşim aradı, eski komşumuzun durumu kötüymüş. Hemen oraya geçtim, baktım, evi iş makineleri tutuyordu. Orada elimden gelen desteği vermeye çalıştım en azından manevi olarak. Sonra kendi evime geçtim. Benim de evde 2 kedim vardı, onları çıkartmıştık, kedilerimi alarak annemin evine götürdüm. Binamız yıkıldı, içine de bir daha giremedik. Şoku sanıyorum annemin evinden dönerken atlattım, ‘Ya bizim evimiz yıkıldı. Eşim, biz sokakta kaldık’ dedim. Kaymakam ve Emniyet Müdürü ile görüşmelerimiz oldu. O zaman tabi ki dernek kuracağımızı, sorunların bu denli büyük olacağını bilmiyorduk. Kasım’ın 26’sında bir platform kurdum, facebook üzerinden, devletten aldığım bilgileri burada paylaşmaya başladım. Ben nasıl olsa geziyorum bir de depremzedelerimiz gezmesin istedim. Sonra olaylar büyümeye başladı. Sayımız artınca Sayın Valimiz Yavuz Selim Köşger ile görüşme talep ettik. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ile görüştük. Sayın Başkanımız Soyer bize, ‘dernek kurun, biz de destek verelim’ dedi. Allah razı olsun, yerimizi verdi en azından. Depremzedelerle Valimizi buluşturduk, Sayın Valimiz de orada mağduriyetlerin büyüklüğünü gördü. O zamana kadar devlet, ‘Ben görevimi yaptım, şu oluyor, bu yapılıyor’ diyordu. Kanun, madde belli ama o kanun ve madde aşağıya inerken, insanlar mağdur oluyor. Kimse hiçbir yerden bilgi alamıyordu, insanlar kör kalmıştı, ben o kör insanların gözüne gözlük oldum, öyle bir şey oldu” açıklamasında bulundu.  

“HERKESİN YÜKÜNÜ HAFİFLETİYORSUNUZ” 

Özkan, derneğin yaptığı çalışmaları aktararak, “Devletten aldığım bilgileri vatandaşa vermeye başladım. Vatandaş da benim yanlış bilgi vermediğimi ve onlar için çalıştığımı gördü. Sonra biz derneği kurduk. Nisan’ın 15’inde resmi açılışımızı yaptık. Sorunlar büyüdü, dernekte çalışan insanlarımızın sayısı arttı. Derneğimizdeki tüm arkadaşlarımız gönüllü çalışıyor, kuruş para almadan çalışıyorlar. Yardıma ihtiyacı olan arkadaşlarımız var, onlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama zorlanıyoruz. Derneği herkes seviyor, herkesin işine yarıyoruz. Mesela Valimizin çok işine yarıyoruz, AFAD’ın, belediyenin çok işine yarıyoruz. Herkesin yükünü yüzde 70 oranında hafiflettik ama kimse bize maddi konuda destek olmuyor. Biz bulduğumuz bağışlarla giderlerimizi karşılamaya çalışıyoruz. Benim arabam daha 2 yaşında, koşturmaktan sanayiye düştü ve 1 haftadır çıkartamıyorum. Hak sahipliğiyle ilgili sorunlar vardı, insanlarımız sıkıntıdaydı. Ağır hasarlı binalarımızın yararlandığı kanunlar vardı, binaların yıkılması gerekiyor, kanun gereği ona karot yapılması lazım. Yaptırmak için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gidiyoruz, ‘gidin, yaptırın’ diyor, binaya geliyoruz, polis; ‘Alamam sizi içeri’ diyor. O kadar çok çelişkiler silsilesi yaşadık ki, Valimizle görüştük, başka yöntemler varmış, onlar uygulandı. Ben olmasaydım insanlar o yıkılan evine gerekli prosedürü uygulamadıkları için yenisini yapamayacaktı. Kanunlarda, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne müracaat etmeden, gerekli testleri yaptırmadan yıktığınızda Kentsel Dönüşüm Kanununa tabi olamıyorsunuz, kredi çekemiyorsunuz” diye konuştu.  

“HER AY YENİDEN ÖLECEKLER” 

AK Parti’ye, depremde hayatını kaybeden 117 kişinin ailesinden, yeni konutlar için ödeme alınmaması yönünde çağrıda bulunan Haydar Özkan, “Proje alanlarının oluşturulması, 7 proje alanının planlama süreçlerini yaşadık. Bir siyasetçi çıkmış diyor ki, ‘Proje alanlarının hepsi ağır hasarlı’ kendisi proje alanında, hiçbir şeyden haberi yok.  Proje alanının tek sorunu rezerv alandan ev alamaması değil, DASK’tan tutun, kredi tutarlarından tutun birçok sorun var. Bunlarla uğraştı İZDEDA, bunlarla uğraştı Haydar Özkan, bunları bilmiyorlar. 117 vatandaş öldü, evleri yapılıyor. Babası öldü, oğlu o adamın evinde oturacak, krediyi ödeyecek ve her ay bir daha ölecek. Bu evlerin parasını devlet almayıversin, biz bunu söyledik. Devlet de; biz onlara rezerv alandan 117 tane ev veriyoruz dedi. Onu devlet vermiyor, onları İzmir’in sanayici iş adamları yapıyor. Temeli yeni atılıyor o ayrı ama proje alanındaki evleri vatandaş ödeyecek. Devletimiz 117 ev veremeyecek durumda değil, o insanlar bu parayı ödemesin. Devlet de dahil, biz de 117 vatandaşımızın ailelerinden kimlere ulaştık, şu anda neredeler ne yapıyorlar kimse bakmıyor. Biz 15 tanesine kendi imkanlarımızla ulaşabildik. Ben bu insanların tümüyle ilgilenmek, isterdim, bu da benim eksikliğim” ifadelerini kullandı.  

4-5 SENEDE ELDE EDİLİRDİ
Depremde hasar gören binaların emsal artışıyla yenilenebilmesinin mimarının Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel olduğunu vurgulayan, “Verdiğimiz mücadelelerle proje alanındaki depremzedelerimize kredi eşitliği, proje alnı dışındaki depremzedelerimize de emsal artışı geldi. Emsal artışının üstüne krediyle ilgili de bir müjde bekliyoruz, istiyoruz. Proje alanı dışındaki 78 bin bağımsız bölüm için de 2 yıl ödemesiz, faizsiz 20 yıl ödemeli kredi istiyoruz. Elde edilen kazanımlar dernek sayesinde oldu, dernek olmasaydı insanlar derdini anlatamazdı. Biz partili değiliz, herkesi seviyoruz, derdimizi siyasiler çözecek. 1 yıl için bu kazanımlar çok geç, diğer taraftan dernek olmadığını ve insanların bunları tek başına anlattığını düşünürsek bu kazanımlar 4-5 senede elde edilirdi. Emsal artışı Türkiye’de bir ilk, vatandaşın isteği doğrultusunda oldu. Bu konuda CHP İzmir İL Başkanı Deniz Yücel’e çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.