Olay, Aydın- İzmir Otoyol Kavşağı'nda, 23 Kasım 2018 günü saat 19.00 sıralarında meydana geldi. 2 çocuk annesi Sibel Aksoy, Denizli- İzmir seferini yapan yolcu treninin önüne atladı. Trenin çarpıp, yaklaşık 50 metre sürüklediği Sibel Aksoy, olay yerinde yaşamını yitirdi. Trenin makinisti ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Aksoy'un intiharından 2 gün sonra cep telefonunu inceleyen yakınları, erkek arkadaşı Oktay Ö. ile konuşmalarının ses kayıtlarını buldu. İkili arasındaki telefon konuşmasının ses kayıtlarında Oktay Ö.'nün, "Benden ayrıldığın takdirde cep telefonumda bulunan sana ait fotoğrafları köye dağıtırım. Benden kurtulmanın tek yolu ölümdür" dediği ortaya çıktı. Bunun üzerine Aksoy'un oğlu Ahmet Muslu ve kızı Kerime Yılmaz olayı araştırmaya başladı. Oktay Ö.'nün, Sibel Aksoy'u evlenme vaadiyle kandırdığı ve ev alacağız diyerek 150 bin liralık senet imzalatıp, icraya verdiğinin öğrenilmesi üzerine ise Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında şantaj ve tehditten dava açıldı. Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava yaklaşık 2 yıl sürdü. 6 Kasım 2020 tarihinde görülen 7'nci duruşmada, mahkeme heyeti sanık Oktay Ö.'ye şantajdan 1 yıl, tehditten ise 6 ay olmak üzere toplam 1,5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, Oktay Ö.'ye verilen bu cezayı 5 yıl erteledi.

'ABLAM YANLIŞ BİR ŞEY YAPMADI'

Temyiz yolu açık olan karar itiraz edeceklerini söyleyen Sibel Aksoy'un kardeşi Ayşegül Kahraman, "Ablam daha önce bir beraberlik yaşamış olduğu kişinin şantaj ve tehditlerine maruz kalarak ekonomik ve psikolojik istismarlar sonucunda intihar etti. Tehdit şantaj ve intihara teşvik olarak biz de ailesi olarak gerekli olan soruşturmaları başlattık.

Bu olayın sonuna kadar arkasında olacağız. Ablama ev alacağım bahanesiyle imzalatmış olduğu senet dolayısıyla icra takibi başlatmış ve dolandırmış. Ablam da evli olduğunu bilmeden, onun evlenme vaatlerine kanmış, ev alacağız yalanına inanmış. İcra takibi sonrası ablam tüm gerçekleri öğrendikten sonra da intihar etti. Ablamız yanlış bir şey yapmadı. Bu kişinin gerekli olan cezayı alabilmesi için elimden geleni yapacağım. Bu sadece ablam için değil tüm kadınlar için toplumsal bir duyarlılıktır. Bir kadın olarak, erkeklerin fiziksel psikolojik ve ekonomik istismarlarına maruz kalınmaması gerektiğine inanıyorum. Ablamın ölümüne neden olan kişinin aldığı ceza tabii ki yeterli değil. Bu kişinin elini kolunu sallaya sallaya dolaşmasına yüreğimiz el vermiyor. Çünkü ablam son olmayacak. Biz bunun farkındayız. Ablam onun için ilk değildi, son da olmayacak. Bunların önüne geçmek gerektiğini düşünüyorum" dedi.