GÜNDEME BAKIŞ - İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Karabağlar Poligon Deresi'nden kaynaklanan taşkın bölgesi ile yıkılma sonucu taşkına yol açan sol sahil dere duvarının olduğu bölgede, Balçova’daki Hacı Ahmet Deresi’nin geçtiği taşkın alanı ve dere kesitlerinde,  Menderes’teki Yeniköy Mahallesi'nde bulunan, gövde üzerinden taşma nedeniyle mansap şevi göçen Balaban Göleti'nde çalışma yaptı.

İŞTE RAPORUN DETAYLARI
Raporda, “02 Şubat 2021 günü İzmir kent merkezi ve çevresinde son yılların en şiddetli yağış olayı gözlenmiştir. Yağış kayıtları incelendiğinde, 24 saate yakın süren yağış olayının en şiddetli 1 saatlik kısmının tekerrür aralığı 15 yıl olmakla birlikte, en şiddetli 2 saatlik kısmının tekerrür aralığı 65 yıl, en şiddetli 3 saatlik kısmının tekerrürü 135 yıl, en şiddetli 4 saatlik kısmının ise tekerrür aralığı 200 yıl olarak belirlenmiştir. Yağışın 01 Şubat 2021 günü saat 20:00 sularında başlayan 24 saatlik kısmının tekerrür aralığı ise 200 yılın üzerinde hesaplanmıştır. Bu şiddette gerçekleşen bir yağış olayında, kent içi yağmursuyu drenaj şebekesinin yetersiz kalması beklenen bir sonuç olmakla birlikte, yönetmelikler gereği 100 yıl tekerrürlü debiler ve hava payları ile 500 yıl tekerrürlü debilerle güvenli olarak çalışması hedeflenen dere kesitlerinin kentin pek çok bölgesinde taşması; kesitlerin 02 Şubat 2021 günü yetersiz kaldığını göstermektedir” denildi.

DİĞER TESPİTLER
Raporda, şu tespitlere yer verildi:
“Poligon Deresi’nde dere yan duvarlarının zamanla yükseltilmesinin nedeni mansapta yapılan köprü, menfez, vb. yol geçiş yapılarının suları geriye doğru kabartma ihtimaline karşı alınan bir önlem olduğu düşünülmektedir. Her yapılan yeni dere geçiş yapısı eğer uygun ve yeterli kesite sahip değil ise, memba yönünde suların yükselmesine yol açmaktadır. Bu nedenle, mevcut kanal duvarlarının daha sonra yükseltilme ihtiyacı ortaya çıkmakta, eski ve yeni imalatlar yapısal olarak birlikte çalışmadığında ise yapı derzlerinde toptan göçme meydana gelebilmektedir. Balçova Hacı Ahmet Deresi'nde ise dere yatağı üzerindeki yol geçiş menfezlerinin hem kapasite, hem de geometri açısından çoğu yerde yetersiz kaldığı; taşkın sularının, menfezlerde şişerek yatak dışına taştığı ve bölgedeki pek çok sokaktaki zemin katın yerleşim yerlerinin ve işyerlerinin taşkın suları ve rusubat nedeniyle hasar gördüğü belirlenmiştir. Gene bu bölgede taşkın ile getirilen ağaç dalı çöp vb. malzemelerin menfez- köprülerin orta ayaklarına takılması suretiyle mevcut hidrolik kapasiteyi büyük oranda azalttığı taşkının boyutunu arttırdığı da görülmektedir. Karşıyaka Ilıca Deresi de Anadolu Caddesi, Soğukkuyu, Bahçelievler, Alaybey, Tersane ve Tuna Mahallelerinin sular altında kalmasına neden olmuştur. Ilıca Deresi’nde yaşanan sorunun ise dere yan duvarı üstünden geçirilmesi gereken altyapı şebekesinin uygun olarak imal edilmemesi neticesinde kesiti daraltması nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir. Aynı noktada ayrıca sağ sahil duvarında göçme olduğu, ve bu durumun su baskınını hızlandırdığı görülmüştür. Özellikle dere yataklarında kuru dönemlerinde imal edilen dere geçiş yapılarının, dere en kesitlerinin hidrolik kapasitelerini düşürmeyecek şekilde imal edilmesi gerekmektedir. Benzer şekilde pek çok taşkın sahasında dere geçiş yapılarının, derelerin akış kapasitelerini olumsuz yönde etkilediği, en kesit bozulmasına neden olan imalatların kabarmalara neden olarak, taşkın sularının dere yatağından taşmasına neden olduğu gözlemlenmiştir. Menderes ilçesinin Yeniköy Mahallesi’nde Mülga Toprak Su Genel Müdürlüğü tarafından 1984 yılında projelendirilen ve 1988 yılında Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen sulama amaçlı Balaban Göleti, gövde dolgusu üzerinden suyun aşması nedeniyle büyük hasar görmüştür. 02 Şubat 2021 tarihindeki taşkında göletin yıkılma tehlikesi göstermesi üzerine göletin mansabında dereye yakın kesimlerde bulunan yerleşimler geçici süre ile boşaltılmış, dipsavak vanaları açılmasıyla gölden su boşaltılarak göl su seviyesinin acilen alçaltılması yoluna gidilmiştir. Odamız Su Kurulu üyeleri, Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimleriyle birlikte olay sonrasında yerinde yapılan incelemelerde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir”

ACİL OLARAK ELE ALINMALI
Raporun sonuç ve öneriler bölümünde şu ifadelere yer verildi:
“İzmir İli’nde 1995 yılında 65 kişinin ölümü ile sonuçlanan taşkın felaketinden sonraki yıllar boyunca Büyükşehir Belediyesince kentsel ve kırsal alandaki derelerde çok sayıda önlemin alındığı ender illerimizden birisi olmuştur. Ancak aradan geçen yıllarda dere kesitlerinde daralmalar, dere kapatmalar, enine yapıların kesitleri küçültmesi gibi bazı hatalı uygulamalar tekrar görülmüştür. Bunların mutlaka bu alanda deneyimli uzman mühendislerin rehberliğinde düzenlenmesi gerekmektedir.  Dere taşkınlarının önlenmesi için derelere yeterli kesit ve taşkın alanlarının bırakılması, dere geçkilerinin birer yeşil koridor olarak kent yaşamına kazandırılmasını sağlayacak uygulamalar bir an önce yapılmalıdır.  Kentsel alan taşkınlarının önlenmesinde geciktirici yapılar, küçük ölçekli depolamalar, doğa tabanlı çözümler ve yeşil altyapılar gibi çağdaş kentlerde görülen uygulamalara öncelik verilmelidir.  İl Özel İdaresi’nden devralınan ve Büyükşehir belediyesinin sorumluluğunda olan tüm göletlerin taşkın tehdidine karşı güvenliği yeni yönetmeliklere ve yağışakış ilişkisine göre etüt edilmelidir. Her bir gölet için uzman inşaat mühendisleri ve bilim insanları danışmanlığında acil durum planları hazırlanmalı risk altındaki bölgelerde yaşayan insan ve mal varlığı güvence altına alınmalıdır. “Baraj göçme senoryaları” çalışılmalıdır.  Dere üst havzalarında rusubat kontrolü ve taşkın geciktirme- öteleme amaçlı sedde, sel kapanı vb. tesisler ve ağaçlandırma, teraslama çalışmaları ile üst havza kontrolleri sağlanmalıdır.  Dere güzergahları sel rejimine göre tasarlanmalı, mümkün olduğunca yatay kurplardan kaçınılmalı, mümkün değilse düşük kurp açıları ve kabarma tahkikleri dikkate alınarak ıslah yapıları tasarlanmalıdır. Memba mansap yatakların birleşimlerinde gerekli görüldüğü taktirde enerji kırıcı tesislerle yüksek su hızları kontrol altına alınmalıdır.  Dere yataklarının uzun dönem kuru kalmasından dolayı dere yataklarının ve yağmursuyu kanallarının sistematik olarak temizliği sağlanmalıdır. Özellikle yerleşim alanları içerisinde dere geçkilerinde mümkün olduğu ölçüde orta ayak kullanımından kaçınılmalıdır.  İzmir İlinde yürütülen atıksu ve yağmursuyu hatlarının ayrıştırılması çalışmalarının çok önemli ve değerli çalışmalar olduğu değerlendirilmekte, bu çalışmaların arttırılması desteklenmelidir. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tüm bu çalışmalarda başta İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilgili ilçe belediye başkanlıkları, Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, AFAD ve Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü olmak üzere ilgili tüm kurum/kuruluşlarla işbirliği yapmaya isteklidir ve hazırdır.

RAPORUN TAMAMI
https://izmir.imo.org.tr/resimler/dosya_ekler/d45f94fe1515283_ek.pdf?tipi=2&turu=X&sube=16