İzmir Bayraklı’da kimya öğrencisi Mahmut Can Kalkan’ın içine siyanür koyduğu şerbeti içirerek anne babasını öldürmesinin ardından gündeme “Her isteyen siyanür alabilir mi?”, "Siyanüre ulaşmak bu kadar kolay mı?" sorularını getirdi.
14 Mayıs akşamı yaşanan ve anne Fatma Kalkan ile baba Mehmet Kalkan’a siyanür içirerek ölümlerine neden olan Mahmut Can Kalkan, ifadesinde 1 kilogram siyanürü İzmir Kaşıyaka'daki bir kahvehanedem 220 lira karşılığında aldığını söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan ve olayın ardından girdiği sağlık muayenesinde “Şizofren” teşhisi konulan Kalkan’ın bu ölümcül maddeye kolayca ulaşması tartışma yarattı.
İnternette ‘Siyanür satın al’ yazıldığında binlerce sonuç çıkıyor. Bunların bir kısmı tıp ve kimya sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin kendi sitelerindeki tanıtımlardan oluşuyor. Ancak ünlü alışveriş sitelerinin sitelerinde de “Siyanür içeren katı tuzlar ve solüsyonlar”, “Siyanür içeren atıklar” gibi başlıklarla ilanlar yer alıyor. Kurumsal olmayan yerli ve Uzakdoğu merkezli sitelerde de perakende siyanür satışları yapılabiliyor.

'KURALA UYULMUYOR Kİ SATILMIŞ'
Marmara Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Neşet Kadırgan Akşam gazetesine konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de siyanürün yasaklı olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ama yasal şirketler belgesini ibraz etmeyenlere ürün göndermez, parasını iade eder. Ancak Türkiye’de herkes buna uyuyor mu? Uymuyor ki bir kimya öğrencisi siyanürü internette satın alabilmiş. Sadece üst düzeyde doktora yapanlar siyanürle araştırma yapabilir. Böylece öğrencinin bunu üniversiteden alması da zor.”

'ADINI DUYANIN TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLMALI'
Duvar'ın aktardığına göre, GALTEK Kimya Genel Müdürü Mustafa Göktepe ise “Bu ürün Türkiye’ye ithal olarak geliyor. Üretici firma ürünü sattığı yere gelerek depolama şartlarını kontrol eder. Bir de beyan zorunluluğu var. Problem asıl bundan sonra başlıyor. Büyük ithalatçı firmalar bu ürünü getirdiklerinde küçük perakendecilere verince sorun çıkıyor. Siyanür, adını duyanların tüylerinin diken diken etmesi gereken bir maddedir. Bir takım asitlerle birleştirildiğinde ‘hidrojen siyanür gazı’ oluşur. Bu gaz solunması halinde ölümlere neden olur" şeklinde konuştu. 

'VAHİM BİR DURUM'
GZT'ye konuşan Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu "Nasıl ki bazı uyuşturucu ilaçlar yeşil reçeteye bağlanmış, reçetesiyle tüketiciye verilebiliyorsa bu tür tehlikeli maddelerin satışı da aynı şekilde gerçekleşmeli" dedi.
"Şuan da mesela araç dışında benzin satışı yok" diyerek tehlikeli maddelerden benzinin satışına dikkati çeken Ağaoğlu şöyle konuştu:
"Satılacaksa bile gerekli prosedürlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Nedir bu prosedürler dersek. Benzin almak isteyen kişi, arabasının ruhsatını, kimliğini ve benzin almasındaki gerekçesini beyan etmek durumunda. Ancak bu şekilde benzin verilebiliyor. Benzinden çok daha tehlikeli olan siyanürün piyasadan çok daha kolay bir şekilde temin ediliyor olması vahim bir durum."

YASA NE DİYOR?
Siyanüre ulaşmak, "Kontrole Tabi Kimyasal Maddeler Hakkında Yönetmelik" ile 16.06.2004 tarih ve 25494 sayıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 
Yönetmeliğin 7. maddesi, üretime/ithalata konu yönetmelik eki kimyasal maddelerin yurt içinde gerekli denetimlerinin yapılabilmesi adına dağıtım kanallarının her birinin ve son kullanıcısının tespit edilmesini ve suistimalinin önlenmesi amaçlıyor.

SİYANÜR NEDİR?
Siyanür, siyano grubu (-C≡N),bir karbon ve ona üç bağlı azot içeren kimyasal bileşiklere verilen addır. Organik ve inorganik çeşitleri bulunmakta yahut endüstriyel prosesler ile üretilmekte ve kullanılmaktadır. Organik bileşikleri nitril grubu altında isimlendirilir ve çoğu zehirli olmaktan uzaktır. Citalopram, fadrozol ve ledrozol gibi ilaçlar bu gruba örnek olarak gösterilebilir. Öte yandan bazı bitkiler ve hayvanlarca da üretilmektedir. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal olarak üretmektedir. Endüstride ise genellikle taşıma ve saklama güvenliği sebebiyle tuzları sodyum siyanür ve trityum siyanür demir çelik endüstrisi ve maden sanayi gibi çok çeşitli sanayi kollarında kullanılmakla beraber gaz formu hiydrosiyanik asit de ‘HCN’ akrilik fiber, plastik üretimi ve sentetik kauçuk uygulamalarında sıklıkla kullanılmaktadır. Hidrosiyanik asit 28 santigrat derecede kaynama noktasına ulaşır ve acı badem kokusuna sahiptir.

KULLANIM ALANLARI  
Günümüzde muhtelif siyanür çeşitleri farklı endüstri kollarında kullanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi kimyasal üretim endüstrisidir. Bunu nylon, polyamid, akrilik ve plastik üretim sanayileri takip eder. Madencilikte de altın ve gümüş liç proseslerinde kullanılmaktadır. Yüksek miktarda siyanür, vücudumuz için tehlike arz etmesine rağmen eser miktarda vücudumuzda ve çeşitli yiyeceklerin içinde bulunur. Vücutta depolanmaz, kanserojen değildir. Günümüzde en çok sigara dumanı ve yangınların dumanının solunması ile maruz kalınmaktadır. Siyanür kanda bulunan methemoglobin’e irreversible (geri dönüşümsüz) bir şekilde bağlanarak etkinlik gösterir. Bu özelliği kanın dokulara oksijen perfüzyonunu sağlayamaması sonucu hipoksi’ye ve sonuçta hipoksik şok ve ölüme neden olur. (Sputnik Türkiye)