Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir’in sosyal, kültürel ve ticaret hayatına yön veren, şehrin gelişimine ivme kazandıran 2 bin 400 yıllık Tarihi Kemeraltı Çarşısı korona virüsünden olumsuz etkilendi. Esnafın bir kısmı kepenk kapatmak üzere olduğunu söyledi.

Ramazan Gülmez/Tarihi Konak Şerbetçisi: Maalesef masraflarımızı dahi karşılayamıyoruz. Bu Pandemi döneminde işlerimiz olmadı. Kiralarımız var. Masraflarımız var. Çalışmalarımız yavaş. Kemeraltı’nda bir yoğunluk var ama iş yok. İnsanlar sadece hava almak için çıkıyor. Gezmeye çıkıyorlar ama alışveriş, yeme içme yapmıyorlar. Biraz da korkuyorlar sanıyorum. Kalabalık var ama işimiz yok.

Servet Barış/ Balıkçı Osman: Açılalı bir buçuk ay oldu. Normalde yaptığımız işin yüzde 30’uzunu dahi yakalamış değiliz. Günü normalde bin TL’ye kapatan esnaf şu an anca 300 TL’ye kapatıyor. Kalabalık var tabi ama eski kalabalık yok, buna ilaveten insanlar da tedirgin. Kemeraltı’na dair bir destek yok, biz görmedik. Belediye kirasını alıyor, faturalandırmış. Vakıf kirasını istiyor, taksitlendirmiş. Yani esnafla ilgili bir adım yok. Esnaf her şeyi ödeyecek. Şu anda kepenk kapatan arkadaşlarımız var. Borlarını ödeyemediler, kapattılar ne yapsınlar? Biz 2 dükkan olduğumuzdan dolayı biraz daha direnebiliriz diye düşünüyorum.

Ömer İyen/Kirman Bijuteri: Şu an Kemeraltı piyasası kötü. İnsanlar rahat alışveriş yapamıyor. İnsanlar çarşıya inemiyor. Bu durumun pandemiden ziyade bütçe meselesi olduğunu düşünüyorum. Bir alışveriş merkezi gibi değil Kemeraltı çarşısı. İnsanların daha çok uğraması lazım ama tam tersi insanların çarşıya inme korkusu var. Çoğu maskeye uymuyor. Maskesiz insanı gören de kaçıyor, bir daha gelmiyor. Maddi açıdan durumumuz kötü. Şu ana kadar devletten herhangi bir destek almadık. Vakıf kiraları var. Hükümet ‘Kapatın’ dedi, biz kapattık. Kira olduğu gibi duruyor. Borçlarımız duruyor. Kredi çektiğinde faiziyle çekiyorsun. Borcu borçla kapatmanın bir anlamı yok ki! Kepenk kapatan dükkanlar var. Bizler vakfa gittik, ‘Mağduruz, 3 ay kapalı kaldık. Bunun 45 gününü devlet karşılasın, 45 gününü biz karşılayalım’ dedik. Vakıf ise bize, ‘Bizim giderimizi kim ödeyecek?’ dedi. Biz oturduk zaten, esnaf olarak oturduk. Yani herhangi bir yardım da alamadık. 

Fatih Yıldız/Mena Çanta: İş durumumuzu ‘Zayıf’ olarak tanımlayabilirim. Havalar da sıcak, havanın da etkisi var tabi. İzmir diğer illere göre daha iyi. Diyarbakır, Antep vaka sayısında daha kötü durumda. İşlerimiz daha tam açılmadı. Şu anda işlere sıcakların da etkisi olduğunu düşünüyorum. Şu dönemde geçen sene işler daha yoğundu. Okulların yeni tatile girmesiyle birlikte Kemeraltı kalabalıklaşıyor, işlerde artış oluyordu. Temmuz, Ağustos gibi düşüşe geçiyorduk. Okulların başlamasıyla birlikte de artıyordu. Bu sene biraz kesat ama yine de şükür. Şu anda giderlerimizle kafa kafaya gidiyoruz.

Mustafa Dağ/Bagaj Giyim: Kemeraltı inanılmaz durgun. Piyasa çok kötü oldu. İnsanlar işsiz kaldı. Maaş alamaz olduk. Artık insanlar çaresizliğe doğru gidiyor. Esnaf kepenk kapatıyor. Herkes borçlandı. Biz artık isyan çıkmasın diye dua ediyoruz. Çok korkulu günler bekliyor bizi. 20 bin TL kira veriyoruz. 6 eleman olarak çalışıyoruz. İş yok. Ne kira çıkıyor ne personel maaşı ne de masraf. Hiçbir şey düzenli gitmiyor. Yerli müşterimiz korku içerisinde olduğu için çıkmıyor. Kemeraltı’na gelen insanlar var ama sadece gezmeye ilçelerden geliyorlar. Tarihi bir yer gezer gibi geziyorlar. Alışveriş yapan yok. İnsanlar para harcamaya korkuyor. İnsanların buzdolabı boşken ayakkabıya, tekstile para harcayamıyorlar. Çünkü gelirleri yok. Bugün benim de burada son günüm. Ben bu mağazanın yöneticisi olarak çalışıyorum. Maaşımı alamıyorum. Evliyim. Düzenim bozuldu. Evliliğim bozuldu, evliliğimi kaybedeceğime başka bir işte çalışmaya karar verdim.

Muhammet Aydemir/ Moda Park: Kemeraltı kötü ve bitik durumda. Esnaf mağdur. Vergilerden, kiralardan bitik durumdayız. Mal sahipleri kiralarda indirim ya da herhangi bir şey yapmıyor. Pandemi döneminde stopaj bile ödedik. Mağduruz. Erteleme de yapılmadı, yapılsa bile erteleme çözüm değil. Biz kazanamadıktan sonra ne yapacağız? Kazanamadığımız dönemin de giderini ödüyoruz. Ertelemeyi faizli yaptıktan sonra ertelemenin de bir anlamı yok. Olan kredileri bile faizli ertelediler. Geçici olarak işçi çıkarımı yaptık. 7 kişi çalışıyorduk şu anda ben dahil 3 kişi çalışıyoruz, 2 tane personelimiz var. Biz anca bu yazı çıkartabiliriz, kışın da böyle olursa kepenk kapatırız. Biz 17 yıldır aynı yerde aynı mağazayı işletiyoruz. El değiştiren, kepenk kapatan arkadaşlarımız var. Devletimizin bu duruma el atmasını bekliyorduk artık bekleyemiyoruz. Biz söylemeden beklentilerimizin karşılanması gerekiyordu.

Hasan Çubuk/Sinem Giyim Mağazası: İşlerimiz iyi değil. Böyle devam ederse Kemeraltı diye bir şey kalmaz. Herkes batacak. 2 işçimizi geçici süreyle çıkardık. İşler düzelirse geri alacağız, düzelmezse alamayacağız. Kemeraltı kalabalık ama bu kalabalık alışverişe yansımıyor. İnsanların durumu yok. Alışveriş olmamasının sebebi korona korkusu değil. İnsanların cebinde paranın kalmaması. Pandemi en çok tekstil sektörüne zarar verdi. İnsanın en son alacağı şey tekstil ürünüdür. Benim artık kimseden hiçbir beklentim yok. Ne kira ödeyebiliyoruz ne masraflarımızı karşılayabiliyoruz. Devletten hiçbir beklentimiz karşılanmadığı için artık beklentimiz yok. Bizim çeklerimiz var, senetlerimiz var. Devlet büyük esnafa yardım ediyor ama küçük esnafa yardım etmiyor. Küçük esnafa faydası yok. 25 bin TL ile sen kimi nasıl kurtaracaksın ki? Hepsine 25 bin – 50 bin verseniz ne olacak? Bu seneki ödemelerin hepsini ertelemesi lazımdı. İptal demiyorum bakın biz ertelemeye razıyız. Bu seneki ödemelerin tümünün seneye ertelenmesi lazımdı. Kimse ödeyemiyor ki şu anda. Yani şu an esnafın yüzde 90’ının çeki kaşe yemiş durumda. Herkes batmayı bekliyor ya da batmış. Türkiye genelinde ünlü olan ve Kemeraltı’nda da mağazası bulunan o koca firmaların çeki döndü. Ha ama devlet onlara destek veriyor onlar kurtarır, toparlar. Devlete vergiyi veren küçük esnaf ama devlet büyüklerin arkasında duruyor.

Cavit Dursun/Turşucu: Gelene hizmet edersen, gönderene de şükredersen her zaman işler güzel olur. Bunu yapmazsan işler batağına gider. Kemeraltı esnafı çok kazandığı için ağlıyor. Kepenk kapatan yok. Yanda bir dükkan boşalsa hemen gidip orayı da tutuyorlar. Adam esnaf yanındaki dükkan boşalınca kimse gelmesin diye hemen gidip orayı da tutuyor. Hepsi aynı. Madem iş yok neden tutuyorlar. Ben 42 senedir bu çarşıdayım. 2 tane imalathanem var, ayrıca seyyar olarak da arabayla çıkıyorum. Personel dükkanda duruyor ben seyyar dolaşıyorum. Ben tekstilciden fazla vergi veriyorum. İşlerin az olduğu günler de oldu, çok olduğu günler de oldu. Pandemiden Kemeraltı etkilenmedi. Neden biliyor musunuz? Mağazalar açılır açılmaz harıl harıl iş yapmaya başladı. Hangisi siftahsız kapatmış, hangisi iş yapmamış? Gelen müşterilerin hepsi alıcı dediler, mal sattılar. Ben de sattım, Allah bin bereket versin. Benim akşama kadar yapmış olduğum karımı onlar tek parçada yapıyorlar. Daha da ağlıyorlar. Ben Kemeraltı’nda en eski işçi olduğum için biliyorum. Kemeraltı’nın mal yetiştiremediği 1958’li senelerde bile ‘işler nasıl’ diye sorulduğuna ‘Ay öldük, battık, gittik’ diyorlardı. Niye battınız ya, mal yetiştiremiyorsunuz. Gene ağlıyorlardı. İnsanlar şükretmesini unuttular da ondan ağlıyorlar.

Tamer Aksoy/Akasya Bijuteri: Pandemi sonrası normalleşme sürecinde işlerimiz çok güzel Allah bin bereket versin. İşlerimiz açıldı. İşlerimiz çok iyi. Yasak bitti, açmadığımız dönemlerde tabi ki sıkıntı oldu ama şu an çok iyi. Kapalı kaldığımız dönemi de çıkarttık. Devletten hiçbir destek istemiyoruz tek isteğimiz Allah devletimize zeval vermesin. İşçi çıkarmadık, kiramızı ödeyebiliyoruz.