Halil İbrahim GÜLER / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir’de, İnciraltı ve Bahçelerarası mahallelerinde bulunan arazilerin planlaması kentin gündemindeki yerini koruyor. Yaklaşık 40 yıldır tartışılan alan için arazi sahipleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesi’nin devreye girmesini sevinçle karşıladı. Gündeme Bakış, bu alanda inceleme yaptı, tarım yapılıp yapılmadığını yerinde gözlemledi. Toprak sahipleri ve mahalle sakinleriyle görüştü.

TARIM YAPANLAR VAR
Geniş alanda eskiden herkes tarımla uğraşırken yıllar geçtikçe bu sayı giderek azaldı…Şuan hala tarımla uğraşan bir kesim var. Bunların bir bölümü çiçek ekiyor bir bölümü mandalina…Seracılık yapanlar da var. Buralarda da domates, salatalık yetiştiriliyor.  Arazide atıl durumda topraklar da var. Bu noktalarda ise tarım yapılmıyor.  

HAK ETTİĞİ DEĞERE ULAŞMASI İÇİN BEKLEDİK
İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, “İnciraltı ve Bahçelerarası’nın beşinci nesil toprak sahipleri olarak, bugüne kadar kamuya faydasız ve tarım yapma imkanı kalmayan topraklarımızın İzmir’e planlanarak kazandırılması için sabırla, kanun ve nizamdan hiç ayrılmadan uzun yıllarca bekledik. 1994 yılında kurulan derneğimiz aracılığı ile bu bekleme sürecinde, hem Ankara’da hem de İzmir’de yetkili makamlarla görüşmeler yaparak,  şehrimizin yararına olacak bir planlama isteğimizi defalarca kamuoyuna açıklamalarda bulunarak, İnciraltı ve Bahçelerarası’nın hak ettiği değere ulaşması için çabaladık” dedi.  

SUYU ŞİDDETLİ BİR ŞEKİLDE TUZLU ÇIKTI
Bölgenin tarıma elverişli bir alan olmadığını, yeraltı sularının azaldığını ve tuzluluk oranını yüksek olduğunu vurgulayan Karabulut, “Geçmiş yıllardan beri İnciraltı’nın belli bölgelerinde sularımız borluydu. Son zamanlarda yapılaşma koşulları arttığında ve Narlıdere Metrosu çalışmaları nedeniyle bizim dağdan aldığımız su kesildi. Biz denizden su alıyoruz. Son birkaç yıldır ağaçlar kuramaya başladı. Küçük de olsa seracılık faaliyetleri yapılıyor. Toprak sahipleri seracılara kiralamak zorunda kalıyor. Bu da bitmek üzere, sadece yüzleri kaldı. Kısa bir süre önce yaptığımız Tarım Bakanlığı’ndan onaylı analiz raporlarında bölgenin suyu şiddetli bir şekilde tuzlu çıktı. Raporda tarımsal ve sulama amaçlı kullanılamaz deniliyor. İl Toprak Koruma Kurulu tarafından bölgenin planlanması konusunda olumlu görüş verdi” diye konuştu.  

(Tayfun Karabulut: Kent Ormanı'nın üç katı büyük yeşil alan olacak)

KENT ORMAN’IN ÜÇ KATI YEŞİL ALAN OLACAK
Kente önemli bir yeşil alan kazandırılacağının altını çizen Karabulut şunları söyledi:
“Kamuoyunda Kent Ormanı ile ilgili bazı yanlış anlaşmalar olabiliyor. İnciraltı Planlamaları Kent Ormanı’nı kapsamıyor. Kent Ormanı’nın karşısında bulunan alanla ilgili yapılan bir planlama. Burada Yeşil alanın azalması gibi bir şey söz konusu bile değil. İnciraltı Planlamalarında kamuya yeşil alan olarak kullanılacak yüzde 45’lik bir kamuya terk olacak. Çok önemli bir miktardan bahsediyoruz. Bu alan Kent Orman’ın üç katına tekabül ediyor. Yani daha fazla bir yeşil alan kente kazandırılmış olacak.” 

MÜLK SAHİPLERİ GÖZLERİ YAŞLI HALDE ARAZİLERİNİ SATTI
İnciraltı Mahallesi Muhtarı Erkan Mutlu, “Mülk sahipleri, mahalle sakinleri artık bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Bu bölgelerde çok yerler atıl durumda. Bir süre sonra bu arazilere düğün salonları, mangal yapılan yerlere dönüşüyor. Biz de gökdelenler istemiyoruz. Yeşilden gelen yıllardır üretimle uğraşıyoruz. Gökdelenlere karşı çıktık. Eğer öyle bir niyetimiz olsaydı, gecekondulara izin verirdik şimdi kentsel dönüşümü konuşuyor olurduk. Arsalarımızı yok parasına yer toplayan bir sermaye var. Yerin hisseli veya müstakil olarak belirlemiş bir sermayeden bahsediyoruz. Birçok vatandaşımız gözleri yaşlı bir şekilde arazilerini sattılar. Bu alanın planlaması gerekiyor. Böylelikle hem malikler kazanacak hem de İzmir önemli bir kazanım sağlayacak” dedi.  

TARIMSAL SULAMA İÇİN ELEKTRİK ABONMANLIĞI VERMİYORLAR
Sivil toplum kuruşlarının kendilerine destek vermesini isteyen Mutlu, “Hemen yan tarafımızda mandalina bahçesi bulunuyor. Burada tarımsal sulama elektriği abonmanlığı bulunuyordu. İptal edildi, tekrar başvuruda bulundu ama talebi karşılık bulmadı. Tarımsal arazi olarak görünüyorsa neden tarımsal sulamaya abonmanlık vermiyorlar. Sulama yapılamıyor. Şuan ağaçlar kurumaya başladı. Ziraat Mühendisleri Odası, buraya zirai alan olarak kabul ediyorsan o zaman müdahale edeceksin. Ziraat Mühendisleri Odası’ndan şimdiye kadar hiçbir görüş alınmadı. Bugüne kadar biz tarımı koruduk, tarımı koruyan Ziraat Odası bizi korumadı” dedi.  

ARAZİMİZİ UCUZA SATTIRMAK İSTİYORLAR
Bölgede arazisi olan Sadet Şen ise, “Bahçemizde bir şeyler üretmek için suyu kuyudan çekiyoruz. Su hattı çektirmek çok pahalı. Kuyu suyu çok tuzlu, sebzelerimiz kuruyor. Tuz oranını azalmak için ilaç kullanıyorlar ama bu sefer organik ürün yememiş oluyoruz.  Kaldı ki burası tarımsal sulama alanı ama abonmanlık başvuruları kabul edilmiyor. Komşularımız başvuru yaptı ama kabul edilmedi. Herhalde bizi yıldırıp arazilerimizi ucuza satıp gitmemizi istiyorlar” diye konuştu.