İzmir'deki ekmek fiyatının 1 Mayıs 2017'de 1 lira 25 kuruş olarak belirlendiğini belirten İzmir Ticaret Borsası Hububat Mamulleri Toptan Ticareti Meslek Komitesi Üyesi Nihat Sağır, girdi fiyatlarındaki artışa karşın ekmek fiyatının aynı kalmasının fırıncıları zora soktuğunu dile getirdi. İzmir'de faaliyet gösteren 850 fırıncının kentin 2 milyon adet günlük ekmek ihtiyacını karşıladığını anlatan Sağır, kapasitelerinin altında çalışan fırınların maliyet artışını gögüslemesinin imkansız olduğunu vurguladı. 1956 yılından beri ekmek ve unlu mamüller üretimi yaptığını ifade eden Sağır, yaşadıkları sıkıntıyı şöyle anlattı:

"Geçen temmuz ayından beri en önemli hammaddemiz özellik un fiyatlarında çok ciddi bir tırmanış söz konusu. Enerjide 2018 yılı içerisinde yüzde 60, ambalaj materyallerinde ise yüzde 80'e varan artışlar var. İşçilik ücretlerini ele alırsak asgari ücret yüzde 26 arttı. Bunların yanında ekmek fiyatı artmayınca çok sayıda sektör temsilcisi krize girdi. Bütün girdiler artarken ekmeğin zamlanmaması hepimizi zora soktu. Maliyet artışını karşılayabilecek satış ve talep fazlalığı da yok. Bu yüzden kapasitelerinin altında çalışan fırınların maliyet artışını göğüslemesi imkansız. Bugüne kadar birçok fırıncı kendine fon yarattı. Arabası olan arabasını, evi olan evini sattı, ayakta durmaya çalıştı. Ama çok zor bir dönemden geçiyoruz."

"FİYAT ARTIŞI YOKSA TAHSİS UN VERİLSİN"
Fiyat artışının bir nebze de olsa çözüm sağlayacağını ifade eden Nihat Sağır, devletin belediyeler eliyle uyguladığı halk ekmeğin fırıncılığı baltaladığını öne sürerek, "Ekmek yapıyorlar diye kızıyorduk, şimdi belediyeler manavlık da yapmaya başladı. Yavaş yavaş diğer sektörlere de sıra gelecek diye bekliyoruz" dedi. Sorunun çözümü için odalar ve borsalar olarak bazı girişimlerde bulunduklarını, ancak hiçbir netice alamadıklarını söyleyen Sağır, son fiyat artışının yapıldığı 1 Mayıs 2017'deki bir çuval un fiyatıyla bugün arasında yaklaşık 40 liralık fark bulunduğuna dikkat çekti. 50 kiloluk 1 çuval un fiyatının yaklaşık yüzde 60 arttığını anlatan Sağır, tahsis un önerisiyle ilgili şunları söyledi:

"1970'li yılların sonunda, halk ucuz ekmek tüketsin diye, devlet fırıncıya belli miktarda unu belli bir ücretten satardı. Örneğin 100 liralık unu 70 liradan satarak 30 liralık fon sağlardı. Ekmek fiyatında artış istenmiyorsa bu uygulama devreye alınabilir. Devlet tahsis un yapabilir. Ofis gibi bir kurumu var. Lisanslı depoculuk ile ellerinde yeterli miktarda buğday var. Uncu buğdaydan dolayı fiyatın yükseldiğini söylüyor. Haklıdır. 50 kiloluk bir çuval un bugun 100-110 lira. Devlet o zaman aradaki farkı sübvanse ederse fırıncı rahatlar. Böyle devam etmesi fırıncının yıkımı demek. Çünkü gerçekten çok yüksek maliyetler var. Fırınlara mal satan firmalar her hafta bir iki fırında tahsilat sorunu yaşıyor. Müdahale edilmezse bu sorun katlanarak devam edecek. "