MHP 25. dönem İzmir Milletvekili ve İzmirli İş İnsanı Murat Koç "Ülkemiz dünyanın kendi kendine yetebilen 7 ülkesinden biri iken ve tarımsal üretimlerimizi tarıma dayalı yan sanayiyle işleyip dünyaya ihraç eder durumda iken, ilerleyen teknolojiye rağmen git gide gerilemiş ve her alanda ithal ürünlere ihtiyaç duyar hale gelmiştir. Tarım ve hayvancılığa en elverişli ülkelerden biri olmamıza rağmen, bugün tohumdan, gübreye, hayvandan, zirai ilaçlara kadar üretim için gerek duyduğumuz malları dış ülkelerden almaktayız. Bizi bu noktaya sürükleyen en önemli faktör ise bilinçsiz, plansız tarım ve hayvancılık politikalarıdır. Dünyanın içine girmiş olduğu küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte yeryüzündeki kaynaklarımız her gün azalmaktadır. Dolayısıyla bir zamanlar su zengini olan ülkemiz fakirleşerek su fakiri ülke haline gelmiştir. Yıllarca milli su politikaları çağrılarında bulunmamıza rağmen hala ‘su akar Türk bakar’ sendromundan bir adım öteye gidilememiştir. Kış aylarında değişen oranlarda yağan yağmurlarla ya ülkemiz büyük sel baskınları altında kalmakta ve büyük maddi ve manevi zararlar oluşmakta ya da kurak geçirilen dönemlerde tarım verimsiz hale gelmektedir. Bu gerçek karşısında kaçınılmaz olan tek bir şey vardır. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Sayın Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli’ye sesleniyorum: Yağışların bol olduğu dönemlerdeki suları depolayarak ülkemizin ve insanlarımızın zarara uğramasının önüne geçelim” dedi.

“HEM TAHRİBATTAN KURTULALIM HEM TARIMDA KULLANALIM”
Kritik sel bölgelerine taşkınları engellemek amacıyla baraj ve depo yapılması için çağrıda bulunan Koç, “Dağların arasından süzülerek ovaya inen yağmur sularının indiği yataklar yeniden planlanmalıdır. Dağlara yapacağımız su toplama depolarıyla ve barajlarla su dağda tutulmalı. Yapılan bu planlamayla suyun ovaya inerek zayi olmasının ve zarar vermesinin önüne geçilmiş olacaktır. Yıllardır derelerin indirdiği kum ve çakıllar dere yataklarını doldurmuştur. Bu da sellere vesile olup, ekili alanların tahribatını sağlamaktadır. Bu sebeple dere yatakları yeniden planlanmalı, temizlenmeli, derinlik ve genişlik çalışmaları yapılmalı, düz hale getirilerek ikinci depolama alanları oluşturulmalı. Bununla da yeraltı sularının beslenmesi gerçekleşecektir. Her şehrin kritik sel bölgelerinde kanallarla yetebilecek baraj ya da su depolarının oluşturularak yazın da tarım alanlarında kullanımı sağlanmalıdır” dedi.


“SORUN VARSA ÇÖZÜM DE VARDIR”
Trakya’da meydana gelen sel baskınları için verdiği önerinin tüm Türkiye’ye örnek olabileceğini savunan 25. dönem İzmir Milletvekili Murat Koç, “Önceden her kış Trakya Bölgesi sel baskınları yaşıyor, tüm tarım alanları, seralar sular altında kalıyor, tarım ürünleri zayi oluyordu. Evleri basan sel bir sürü can ve mal kaybına sebep oluyor, türlü canlılar yaşamını yitiriyordu. Adeta bu felaketler Trakya Bölgesinin kaderiydi. Yine böyle bir kış ayında, İstanbul’da bir sivil toplum kuruluşunun toplantısı yapılmaktaydı. Dönemin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevini yürüten Sayın Faruk Çelik’in de katıldığı bir toplantıydı. O gün de Trakya’da büyük tahribatlara yol açan bir sel felaketinin yaşanması sebebiyle söz isteyerek, ‘Trakya neden her kış sel felaketlerine maruz kalıyor, bu kötü gidişat Trakya’nın ve orada yaşayan halkın kaderi midir?’ diye sordum. Sayın Bakanımız ise Meriç Nehri’nin her kış taşması sebebiyle bölgenin bu felaketleri yaşadığını ifade etmişti. Ben de kendisine, ‘Felaketin sebebi biliniyorsa neden tedbir alınmıyor? Meriç Nehri taşıyorsa, nehir yatağının kış aylarında yağan yağmur sularını, eriyen kar sularını taşımadığı aşikar. O zaman yapılması gereken nehir yatağının değiştirilmesi ve başka bir yere taşınmasıdır. Meriç Nehri’nin Türkiye sınırlarına girdiği bölgede yatağını değiştirecek bir kanal açılmalı. Böylelikle fazla su baraja aktarılacak, o barajda depolanan suyun da, yaz aylarında barajdan çekilip tarım alanlarında kullanımı sağlanmalı’ diye bir öneride bulunmuştum. Ben bunları dile getirdiğimde Sayın Bakanımız ‘Siz Trakyalı mısınız?’ diye sormuştu. Ben de toplantıya İzmir’den katıldığımı ama ülkemin neresinde bir sıkıntı varsa, o sıkıntıyı kendi problemim gibi görüp, çözümler üretmeye çalıştığımı beyan etmiştim” dedi.

“GELECEK NESİLLER SU SIKINTISI YAŞAMASIN”
Gelecek nesillerin su sıkıntısı yaşamaması için önlem alınması çağrısında bulunan İzmirli İş İnsanı Koç, “Bu önerim Sayın Bakanımız Faruk Çelik tarafından dikkate alınarak, bir yıl sonra hayata geçirildi. Artık bugün Trakya Bölgesinde sele dair bir felaket yaşanmamaktadır. Bu önerimi dikkate alan Sayın Bakanımıza bu vesile ile tekrar teşekkür ediyorum. Tüm Türkiye’ye örnek olmasını, gerekli önlemlerin alınmasını ve gelecek nesillerin su sıkıntısı yaşamamasını diliyorum” dedi.