İlçedeki bir incir üretim işletmesinde çalışan Okan Dallar, geçen yıl 13 Şubat günü, mesai bitiminin ardından, iş yeri arkadaşı Nurhan Erkan'ın Soğukkuyu Mahallesi Değirmen Sokak’taki evine geldi. Dallar, arkadaşı Erkan'dan borç para istedi. Evli ve 6 çocuk annesi Erkan ise parasının olmadığını söyledi. Dallar da bu kadından kolundaki altın bilezikleri istedi.

Olumsuz yanıt alınca da ekmek bıçağıyla Nurhan Erkan'ı 6 yerinden bıçakladı. Kanlar içinde kalan Erkan'ın feryadına yan odadaki oğlu Serkan Erkan (17) yetişti. Erkan, annesini bıçakla yaralayan Dallar'ı etkisiz hale getirip, bıçağı elinden aldı. Okan Dallar, kaçmayı başarırken,  Nurhan Erkan, can havliyle zemin katındaki evlerinin penceresinden atladı.

Gürültüleri duyan komşuların ihbarı üzerine gelen sağlık ekibi, ağır yaralanan Erkan'ı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Ancak Nurhan Erkan, doktorların tüm müdahalesine rağmen, yaşamını yitirdi.

Polis, kaçan Dallar'ı gittiği kahvehanede aynı gün yakalayıp, gözaltına aldı. Dallar, polisteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Dallar hakkında, Aydın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'kasten öldürme' suçundan dava açıldı. Davanın 27 Kasım'da görülen 6'ncı duruşmasında mahkeme, Okan Dallar’ı müebbet hapis cezasına çarptırdı.

'EKMEK BIÇAĞININ YANINDA NE İŞİ VAR?'

Nurhan Erkan'ın eşi Muzafer Erkan ise karara, avukatı aracılığıyla İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nde itiraz etti. Suçun 'tasarlanarak' işlendiğini ileri süren Erkan, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) yaptığı açıklamada eşinin katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Muzzafer Erkan, "Ben ve diğer çocuklarım evde değildi. Eşimin yanında sadece en küçük oğlum vardı. Eşim bir incir işletmesinde çalışıyordu, aynı yerde çalışmakta olan mesai arkadaşı Okan Dallar, iş çıkışından 20 dakika sonra evimize gelip, oğlumun gözü önünde eşimi bıçakla öldürmüş. Canice, kin ve nefret dolu bir cinayet işlendi. Bu bıçağın bu kişinin yanında ne işi var. Savunmasız bir kadını nasıl oluyor da bıçaklıyor" dedi.

'BIÇAĞI ÜST KATTAN İNDİRDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'

Aydın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, olayın sadece borç para ve bilezikler nedeniyle olduğuna ihtimal vermediğini söylediğini anlatan Muzzaffer Erkan, "Eşim çalıştığı iş yerinde, sanığın eşi Songül Dallar ile tartışıyor, tartışmadan 20 dakika kadar sonra da öldürülüyor. Hatta aynı apartmanda bir üst katta, katil Okan Dallar'ın eşinin kardeşleri yaşıyor. Bıçağın da o evden indirildiğini düşünüyoruz. Yargılama sonucunda mahkeme sanığı müebbet hapisle cezalandırdı. Cezayı az bularak İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'ne itiraz ettik. Olayın sanıldığı gibi basit bir cinayet olmadığını düşünüyoruz. Cinayet tamamen planlanarak işlenmiş. Biz ailesi olarak, eşimi öldüren kişiye 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' cezası verilmesini istiyoruz. Gerekirse bu olayı Yargıtay'a veya İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar taşıyacağım. Benim ve çocuklarımın halen psikolojisi bozuk. Her gün birimiz hastaneye gidiyoruz. Eşimin öldürüldüğü o eve de olay tarihinden bu yana gitmiyoruz. Nazilli ilçesindeki diğer evimizde kalıyoruz" diye konuştu.

'BIÇAĞI ELİNDEN ALDIM'

Olay anında evde olan Serkan Dallar (17) ise, "Olay günü bir arkadaşımla kendi odamda bilgisayar başındaydık. Annem de işten gelmiş televizyon izliyordu. O sırada kapı çaldı, ben açtım. Kapıyı açtığımda karşımda Okan Dallar vardı. 'Evde kim var?' diye sordu. Sadece annemin olduğunu söyledim. İçeri girdi ve annemin bulunduğu salona geçti. Benim yanımda ilk başta annemden maddi durumunun iyi olmadığını kendisine borç para vermesini istedi. Annem de parasının olmadığını kazancının ancak kendi ihtiyaçlarına yettiğini söyledi. Onlar konuşurken ben bir an oradan ayrıldım. Hemen ardından çığlık sesi gelmeye başladı. Tekrar yanlarına gittiğimde ise Okan Dallar elindeki bıçağı peş peşe anneme saplıyordu. Dallar'ın üzerine atlayarak elinden bıçağı aldım. O sırada da annem yaralı halde kendisini camdan dışarıya attı. Ben annemin yanına gittiğimde Okan Dallar'da kaçmıştı" dedi.