Virüsün yayılım hızını azaltarak hem insani dramların hem de sağlık sistemi üzerinde ani ve aşırı bir yükün oluşmasının önlenmesi için kapsamlı tedbirlerin uygulanması gerektiğine işaret eden Sivri, “Bu süreçte kamu ve özel sektör, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların tam bir işbirliği ile hareket etmesi insan yaşamına karşı ortak sorumluluğumuzdur. Bu anlayışla derneğimiz, çalışma gruplarıyla yaptığı çevrimiçi toplantılarla süreci hassasiyetle yakından izlemeye, çözüm önerileriyle ve insani ihtiyaçlara destek verecek çabaların içerisinde bulunarak sürece katkı vermeye devam edecektir” diye konuştu.  

Bu süreçte önemli bir yük omuzlayan, başta COVID-19 salgını ve diğer hastalıklarla olan mücadelede büyük fedakarlıkla çalışan değerli hekimlerimize ve sağlık personellerimize kolaylıklar dileyerek şükranlarını sunduklarını belirten Sivri, şöyle konuştu: “Özellikle önümüzdeki dönemde ihtiyacın artacağı düşünülerek sağlık malzemesi üretiminin desteklenmesi, ilave üretim imkanlarının araştırılması ve sürekliliğinin sağlanması önemlidir. COVID-19 Salgınının insan sağlığının yanı sıra ekonomi üzerinde etkileri de derinleşmektedir. Küresel Piyasalardaki dalgalanmaların artırdığı riskler, tedarik zincirlerin kesintiye uğraması veya durması ile ihracata yansıyan olumsuz etkiler ve salgınla mücadele tedbirlerinin iç talebe etkileri, ülkemiz dahil tüm dünyada ekonomileri zor durumda bırakmaktadır. Halk sağlığına ek olarak, sosyo-ekonomik riskin tırmanmaması için sosyal devlet anlayışının en fazla ihtiyaç duyulduğu bu zamanda, ekonomik sürdürülebilirlik için kalıcı ve olağanüstü tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda açıklanan ekonomik tedbirlerin yanı sıra kısa, orta ve uzun vadede stratejilerin hazırlanarak ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir.”

ESİAD ÖNERİLERİ
1.      Tedbirler başta insan hayatı ve sağlığının önceliklendirilmesine yönelik olmalıdır. Bu kapsamda, belirli saatlerde belirli kesimlere diğer saat aralığında ise topyekûn sokağa çıkma yasağı dahil olmak üzere önlemlerin alınması için sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve kamuoyu destek vermelidir.

2.      Türkiye’de 28 milyonluk istihdamın yaklaşık 15 milyonunu turizmin de içinde bulunduğu hizmet sektörü sağlamaktadır. Bu sektörde çalışanların çoğunluğu küçük işletmelerden ve günlük kazanarak geçimini sağlayan bireylerden oluşmaktadır. Bu sektörde kayıtdışı istihdam da yoğundur. Hem küçük işletme sahiplerinin ve çalışanların geçim sürekliliğinin sağlanması hem de orta vadede bu sürecin toplumsal huzursuzluğa dönüşmesinin önüne geçilmesi için, hanehalkı bazında ve şimdilik Mayıs ayı sonuna kadar asgari gelir desteği sağlanması gibi adımlar ivedilikle atılmalıdır.

3.      Gıda güvenilirliği önümüzdeki dönemde en önemli konulardan biri olarak karşımıza çıkacaktır. Gıda ithalat ve ihracatında yaşanabilecek küresel sıkıntılara karşılık tarım ve gıda en stratejik sektör olarak değerlendirilerek mümkün olan en yüksek üretim düzeyinin güvence altına alınması sağlanmalıdır. Sektörde üretimin başlayacağı bu günlerde sübvansiyon, ürün fiyatlamaları ve ödenmemiş 2019 desteklerinin ödenmesi gibi tedbirlerle tarım sektörünün üretimi maksimize edilmelidir. Tarım malzemeleri, gübre, akaryakıt fiyatları düşürülmeli ve desteklenmelidir.

4.      Önümüzdeki dönemde tarım ürünlerinin tedarikinde,“bölgeden tedarik”e bağımlılığın artabileceğinden hareketle, İzmir’deki kooperatiflerin üretim kapasitesi ve stok miktarlarının belirlenerek bir tedarik zinciri planlaması yapılması gerekmektedir.

5.      Üretime devam eden şirketlere eksilen gelirleri veya tahsil edemedikleri alacakları oranında faizsiz nakit destek sağlanarak, nakit döngüsünün kopmasına imkan verilmemelidir.

6.      Stratejik Sanayi kollarında, öncelikle insan sağlığı tedbirleri güvence altına alınarak birebir izleme ve desteklerle üretimin sürekliliğine önem verilmelidir. Bu çerçevede nakit döngüsünün kesintiye uğratılmadan devam edebilmesinin temini elzemdir.

7.      Kısıtlı kaynaklar ile alınması gereken tedbirlerde öncelikler belirlenmeli ve bu önlemler kısa (Haziran sonuna kadar), orta (2020 yılının 2. Yarısı) ve uzun vadeli (2021 ve 2022 yılları) bir sıralama ve strateji çerçevesinde ele alınmalıdır.  

8.      Bu tedbirlerin kısıtlı kaynaklar ile en etkili şekilde alınabilmesini teminen uluslararası kuruluşlardan sağlanacak fonlar gibi seçenekler de dikkate alınmalıdır. Bugünün en önemli konusunun insan sağlığı ve yaşanabilecek sosyal huzursuzluğun önüne geçmek olduğundan hareketle tedbirler, enflasyon ve bütçe açığı gibi kaygılar gözetilmeden alınmalıdır. Bu bağlamda devletin KDV ve benzeri piyasaya olan borçlarının kısmen de olsa yerine getirilmesi reel sektörün nakit akışı ve sürekliliği için önemli bir faktördür.

9.      Bu süreçte en önemli unsurlardan biri bankacılık başta olmak üzere finans sektörünün gücünü korumaktır. Reel sektör ve hane halkı için bankalardan talep edilen yapılandırma ve ötelemelerin yerine getirilebilmesi için T.C. Merkez Bankası tarafından gereken likiditenin sağlanmasına yönelik önlemler alınması ekonominin sürdürülebilirliği için elzemdir.

10.  Karayolları ve denizyolları yük taşımacılığının, en üst seviyede sağlık güvenliği önlemleri alınarak, sektörün ihtiyaç ve sorunlarıyla yakından ilgilenerek sürdürülebilirliğinin sağlanması kesintiye uğramaması gereklidir.