İstanbul dışındaki bir hastanede kuvözde bulunan bebekleri nedeniyle evlerine dönemediklerini söyleyen Turgut Adıktı ve eşi Selin Adıktı, mağduriyetlerin giderilmesini istedi. Taşınma hazırlıklarındaki çift, yatak odalarının da drone ile görüntülendiğini belirterek, görüntüleyenler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Merkez Mahallesi Ahmet Taner Kışlalı Caddesi üzerindeki 40 yıllık 4 katlı Saray Apartmanı 6 Temmuz’da kentsel dönüşüm kapsamında iş makineleriyle yıkılırken bitişikteki aynı müteahhitin yaptırdığı Güven Apartmanı’nın en üstte 4’üncü kattaki iki dairesinin dış cephesinde hiç duvar olmadığı ortaya çıkmıştı. Dairelerden birinin duvarları yıkımı yapan müteahhit tarafından kısa sürede örüldü ancak bitişikteki Turgut-Selin Adıktı çiftinin oturduğu dairenin sokağa bakan cephesi açık kaldı. Bir firmada özel güvenlik görevlisi olan Turgut Adıktı ve eşi Selin Adıktı dün evlerine dönebildi. Turgut Adıktı, "İstanbul dışında, en az 10 gündür; erken dünyaya gelen ve halen kuvözde olan bebeğimi yaşatmak için koşturuyordum. Onun için eve dönemedim" dedi.

Olayı ev sahibinin araması üzerine öğrendiğini belirten Adıktı, şunları söyledi:

"Adamların bitişikteki binayı yıkacağını biliyorduk. Ancak, bina yıkılırken böyle bir mağduriyete uğrayacağımız aklımızın ucundan geçmedi. Yıkımı yapan firma, iki binada da tek duvar olduğunu bilmediğini söylüyor. Öncesinde gerekli araştırma-inceleme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta inşaat şakaya gelen bir şey değil. Ev sahibim beni aradı '‘Eşyanı çek, duvarın yıkılacak’ dedi. Şaşırdım. ‘Duvar yıkılan binaya aitmiş’ dediler. O gün telefonla polisi, zabıtayı aradım. Belediye ile görüştüm. Kiracıyım. Bu ve yıkılan binaları yapan aynı kişiymiş. Üst katlarda malzemeden çalmış. Tamam da benim hatam suçum ne? Ne dediysem, yıkımı durduramadım. Polis, zabıta müdahale edemedi. Avcılar Belediyesi’nden, 'Yıkım başlamış durduramayız, çökme tehlikesi olur can kaybına neden olabilir, üstelik bu duvar yıkılan binanın duvarı' denildi. Bir dünya zararım var, kimden karşılayacağımı da bilmiyorum. Her türlü hakkımı arayacağım. Eşyalarım mahvolmuş durumda. Bunun özrü, affı yok. Ben yokken kullandığım duvarımı yıkamazsın. Kanun buna müsaade eder mi bilemiyorum. Çocuğum iki haftadır kuvözde. Ondan dolayı bırakıp gelemedik. Eşim ağlamaktan sinir krizine girdi. Kayınvalidem yanındaydı. Onu da gönderemedim. 'Tüm eşyalarım aşağı düşmüştür' diye düşündüm. Daha temel kazılacak. Bana göre bu binanın da çökme ihtimali var. Bir iki güne taşınacağım. Bunun en büyük suçlusu bu evi yapan müteahhit. Sadece bizim kattan malzeme çalınmış. Bunun yanı sıra drone kaldırarak, evimizin yatak odasının içini görüntüleyen gazeteciler hakkında da 'Mesken masuniyetini ihlal' suçundan suç duyurusu bulunduk."

Evlerindeki duvarın ortadan kalkması nedeniyle tüm eşyaları toz toprak içerisinde kalan, banyodaki çamaşır makineleri 4’üncü kattan düştüğü için kullanılamaz halde olan çift, taşınmak için hazırlıklara başladı. Selin Adıktı, "Polis ve zabıtaya başvurduk. Yıkım için değilse de ‘Haneye tecavüzden işlem yapılsın’ dedik. Kimse ilgilenmedi. Drone görüntüleriyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Yoğun bakımdaki bebeğimize mi evimize mi yanalım bilmiyoruz. Bebeğimiz iyiye gidiyor ama bir yakınımıza bırakmak zorunda kaldık." diye konuştu.