Olay, 29 Mart Cuma günü saat 16.00 sıralarında Mevlana Mahallesi, 29 No'lu Yunus Emre Aile Sağlığı Merkezi'nde meydana geldi. Dr. Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu'na başvuran B.K. isimli kadın iddiaya göre, hasta olduğunu söylediği eşi için ilaç yazdırmak istedi. Dr. Yoğurtçuoğlu, hastayı görmeden ilaç yazmasının hukuken mümkün olmadığını söyledi. Bunun üzerine kadın, hakaretler yağdırarak odadan çıktı.

Bir süre sonra sağlık merkezine gelen Güler Yılmaz’ın eşi Mürşit Yılmaz, doktora saldırarak vurmaya başladı. Mürşit Yılmaz ve yanında bulunan amcasının oğlu Muharrem Yılmaz, sağlık merkezindekilerin ve çevredeki lokanta ile eczanede çalışanların müdahalesiyle önlendi. Bu sırada hastanenin önüne gelen kamyonetten inen ve aralarında Mehmet ile Müslüm Yılmaz’ın da olduğu 4 kişilik grubun gelmesiyle Mürşit ve Muharrem Yılmaz, tekrar Yoğurtçuoğlu'na ve esnafa saldırdı. Dr. Yoğurtçuoğlu'nun burnu kırılırken, bu sırada Dr. Elif Çağlayan'ın yanında bulunan eşi sosyal bilgiler öğretmeni Ali Türk'ün de kafatasında zedelenme meydana geldi.

Dr. Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu ve öğretmen Ali Türk'ün şikayeti üzerine soruşturma başlatan polis, Mürşit, Muharrem, Mehmet ve Müslüm Yılmaz’ı gözaltına aldı. Emniyete götürülen şüpheliler, buradaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildikleri adliyede savcılık tarafından serbest bırakıldı. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün de Mürşit Yılmaz ve diğer 3 kişi hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından tekrar gözaltına alınan şüphelilerden Müslüm Yılmaz hariç 3’ü, 2 Nisan'da tutuklandı.

‘PİŞMANIM’

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, İzmir 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Geçen 30 Mayıs'ta görülen ilk davada, Mürşit Yılmaz, “Ben konuşmak için doktorun yanına gittim. Ancak bana ters davrandı ve ‘ulan’lı cümleler kurdu. Boğazıma yapıştı ve yumruk attı. Yaşanılanlardan ötürü çok üzgünüm ve pişmanım” dedi.

‘KAMYONETİMİZDEKİLERİ TANIMIYORUZ’

Ayrıca, ilk duruşmada ilginç bir savunma daha yaşandı. Olay yerine kamyonetle gelen kişilerden olan Mürşit Yılmaz’ın kardeşi Mehmet Yılmaz ve amcasının oğlu Müslüm Yılmaz, kamyonetin kasasındaki iki kişiyi tanımadıklarını belirterek, “Olayı haber alıp yola koyulduk ancak yanlış sağlık ocağına gitmişiz. Oradan birileri biz sizi götürelim, dedi. Biz de kabul ettik. İki kişi kamyonete bindi ve bizimle birlikte geldi” dedi. Duruşma sonunda Muharrem ve Mehmet Yılmaz tahliye oldu.

‘METAL EŞYAYLA SALDIRDI’ 

Bugün görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla, tarafların avukatlarının katıldı. Duruşmada dinlenen tanıklardan Yunus Emre Sağlık Merkezi’nde hemşire olarak çalışan Elif M. ve Gizem Ö., Mürşit Yılmaz’ın elinde metal bir eşya gördüklerini, ilk başta bununla saldırmaya çalıştığını, ancak vurmayı başarıp başaramadığını görmediklerini söyledi. Daha sonra söz alan Mürşit Yılmaz da, elinde anahtar olduğunu, ancak anahtarla vurmadığını belirtti.

‘DOKTOR ELİNİ MASAYA VURUP, AMCAMA YUMRUK ATTI’

Mürşit Yılmaz’ın yeğeni E.N.Y.'de (13), olay günü yengesi Güler Yılmaz ile beraber sağlık ocağına gittiğini belirterek, “Biz sağlık ocağından çıkıp eve giderken yengem durumu Mürşit amcama haber verdi. Bunun üzerine amcam da hastaneye gidip doktorla konuşmak istedi. Ancak odasına girdiklerinde doktor bey elini masaya vurup, amcamın boğazına sarıldı. Sonra da yumruk attı. Olaylar böyle gelişti” dedi.

Tanıkların dinlenmesinin ardından kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık Mürşit Yılmaz’ın tahliyesine karar verdi. Dava, 25 Eylül'e ertelendi.