Geçtiğimiz hafta Yunanistan’ın Sisam Adasında meydana gelen ve İzmir’de çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olan depremin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) tarafından hazırlanan ön rapor, açıklandı. Alsancak’taki DEÜ Rektörlük binasında düzenlenen ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandalcı’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye ölçeğinde olası yıkıcı bir depremden en az hasarla çıkmak için yapılması gereken çalışmalar ve öneriler sıralandı. Bunlar arasında; Batı Anadolu’daki şehirlerin deprem senaryolarına dayalı Deprem Master Planlarının yapılması, Fay Yasası’nın hazırlanması ve Deprem Bilim Kurulu’nun oluşturulması gibi başlıklar yer aldı.

Toplantı öncesi kısa bir açıklama yapan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, yaşanan afetin yaralarını sarmak için Türkiye’nin tek yürek olduğunu; bütün kurum ve kuruluşların vatandaşlarla el birliği yaparak olağanüstü bir gayret gösterdiğini söyledi. Bu durumun yaşanan acı tablo karşısında kısmen de olsa teselli olduğunu vurgulayan Rektör Hotar, “Sisam depremi olarak tarihe geçen bu felaket, maalesef birçok vatandaşımızın aramızdan ayrılmasına; canlarımızın yanmasına; maddi-manevi kayıplara neden oldu. Dirayet ve merhamet sahibi aziz milletimizin İzmirli hemşerilerimize uzattığı yardım eli, bu sürecin sabırla atlatılmasını; yaraların hızla sarılmasını; dayanışma ruhumuzun bir kez daha ortaya çıkmasını sağladı. Depremin ardından kurtarılan canlar, yaşanan üzüntümüzde tek tesellimiz oldu. Acımız büyük olsa da bu süreçte bizleri koruyan aziz milletimize yaptıkları için şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

DERS ÇIKARTILMALI
Yaşanan felaketten herkesin ders çıkarması gerektiğine işaret eden Rektör Hotar, “Üniversite olarak bizler, DAUM aracılığıyla bir çalışma başlattık. Buradaki amacımız, hem durum tespitinde bulunmaktı hem de bundan sonra neler yapılabileceğine ilişkin öngörülerimizi oluşturmaktı. Böylece DAUM Müdürümüz Prof. Dr. Hasan Sözbilir koordinasyonunda bilim insanlarımız, kısa sürede ve yoğun mesai harcayarak bir rapor hazırladı. Burada, mevcut depremin teknik özellikleri ve sahadaki sonuçları değerlendirildi; bir takım öneri ve tavsiyelerde bulunuldu” dedi. Rapordaki tespitleri önümüzdeki günlerde ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşacakları bilgisini veren Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu depremden herkesin ders çıkartması gerekiyor. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandalcı hocamızla da bu konu hakkında fikir alışverişinde bulunduk çünkü kendilerinin desteği bizim için önem taşıyor. Bu vesileyle değerli başkanımıza da ve raporu hazırlayan hocalarımıza da teşekkür ediyoruz.”

İZMİR PİLOT ŞEHİR OLABİLİR
TUBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü Müdürü Dr. Osman Okur ile çok sayıda bilim insanının da yer aldığı toplantıda hazırlanan raporu dikkatle dinleyen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandalcı, Deprem Bilim Kurulu önerisine sıcak yaklaştıklarını; bu konudaki girişim ve gayretleri destekleyebileceklerini söyledi. Yaşanan felaketten duydukları üzüntüyü dile getiren ve acıların sarılması için ellerinden geleni yapacaklarını aktaran Mandalcı, deprem konusunda yürütülecek çalışmalarda İzmir’in pilot şehir olabileceğini; bu noktadaki bilimsel çalışmaların da son derece önemli olacağına işaret etti.

DEPREM BİLİNCİNE VURGU YAPTI
Depreme ilişkin bulguları paylaşan ve rapordaki önerileri aktaran DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise toplumsal bilincin önemine dikkat çekerek, “Toplum olarak deprem konusunda bilinçli davranmamız şart. Bu yüzden de bilimsel veriler ışığında gerekli çalışmaları yapmamız; deprem olmadan önce depremin zararlarını azaltmaya yönelik önlemleri almamız gerekiyor. Bu bağlamda çocuklarımızın eğitim hayatları boyunca doğayı tanımaları ve anlamalarına yönelik dersler görmeleri; şehirlerin yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin yerbilimsel veriler ışığında düzenlenmesi; belediye ve yerel yönetimler gibi uygulayıcı kurumlarda deprem araştırmalarında uzman jeoloji ve jeofizik mühendislerini istihdam edilmesi hayati derecede önem taşıyor” dedi. Toplantıda ayrıca DAUM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gürkan Özden, DEÜ Mühendislik Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Utku ve DEÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Vekili Prof. Dr. Özgür Özçelik ise raporla ilgili teknik açıklamalarda bulundu.

ÖNERİLER SIRALANDI
Raporda yer alan öneriler ise özetle şu şekilde sıralandı: Uluslararası ölçekte bir fay yasasının hazırlanması, hendek tabanlı paleosismoloji çalışmalarına ağırlık verilmesi, Türkiye’deki güncel kabuk deformasyonlarının diri fay ölçeğinde sürekli izlenebilmesi için jeodezi çalışmalarına dayalı GPS istasyonlarının sayısının arttırılması, deniz altındaki diri fayların haritalanması, büyükşehir belediyelerinde Jeoloji Dairesi Başkanlığının kurulması, Türkiye Jeolojik Araştırmalar Kurumu (TÜRKJAK) adı altında yapılanmaya gidilmesi, Deprem Bilim Kurulu kurulması, Deprem Master Planlarının ilgili kurum ve halkın katılımıyla hazırlanması.

ÇOK SAYIDA BİLİM İNSANININ İMZASI VAR
Rapor şu isimler tarafından hazırlandı: DEÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanları Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Araş. Gör. Dr. Mustafa Softa, Öğr. Gör. Semih Eski, Araş. Gör. Çiğdem Tepe; DEÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanları Prof. Dr. Mustafa Akgün, Prof. Dr. Oya Pamukçu, Doç. Dr. Ayça Çırmık, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Utku, Öğr. Gör. Özkan Cevdet Özdağ; DEÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanları Prof. Dr. Gürkan Özden, Prof. Dr. Özgür Özçelik ve Doğa Altun Evlek (YL öğrencisi); Olympia, (W.A. USA)’den Sismolog Dr. Recep Çakır; İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Uluslararası Su Kaynakları Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanları Prof. Dr. Alper Baba ve Öğr. Gör. Dr. Taygun Uzelli; Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar.

TUZLA FAY HATTINI İNCELEDİ
Rektörlükteki programın ardından İzmir’in güneybatısındaki Tuzla Fayı’nın Doğanbey mevkiinde incelemelerde bulunan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, burada DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den bilgi aldı. Depremin ardından bölgede keşif yaptıklarını belirten Sözbilir, “Bölgede iki gün önce yaptığımız incelemelerde su çıkışı yoktu ancak şuanda yaklaşık 97 santigrat derecelik bir sıcak su çıkışı var. Depremin gerçekleştiği merkez üssüne yakın noktalarda, sıcak su, gaz ve buhar çıkışlarının görülmesi oldukça normaldir” ifadesinde bulundu.