Yassıada, Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeniden açılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açılışta bir konuşma gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

"Türkiye bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden bir olan 27 Mayıs darbesine maruz kaldı.

Burada yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi. Aslında burada yapılan iş yargılama değil, darbe yaparak anayasayı çiğneyenlerin ülkenin meşru yöneticilerini anayasayı ihlal ithamıyla giriştikleri bir hukuk cinayetiydi.

O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idam sehpasına gönderilen milletin bu 3adamı değil bizatihi milli iradenin ta kendisi olmuştur.

Tarihi değiştiremeyiz ama doğru yorumlanmasını sağlamak için tarihin hatırlanma biçimini değiştirmek elimizdedir.

Menderes ve arkadaşlarının milletimizinin kalbindeki mümtaz yeri güçlenerek devam edecektir.

Menderes'i ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkartanların ve onları destekleyenlerin alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir.

Darbe ile görevinden indirilen, Yassıada'da kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan rahmetli Menderes ve arkadaşları değil, tarihi, kültürü, değerleri ve inançlarıyla milletimizdi.

Her üç kahraman da idam sehpasına gurur ve inançla yürüdü.

Sürgüne gönderildiği Hindistan'dan idam kararlarının hukuki ve meşru olmadığını, insanlık duygularıyla uyuşmadığını belirterek trajediyi engellemek için çırpınan merhum Alparslan Türkeş'i rahmetle yad ediyoruz.

Rahmetli Menderes'in aziz hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur.

Onları deviren, yargılayan ve asanlar, hayatlarını milletin nefret dolu bakışları altında sürdürmek zorunda kaldılar.

Sadece darbe yapanları değil, 'daha ne bekliyorsunuz' kışkırtmasıyla ordumuzun içine darbe virüsünü de sokanları bu millet asla affetmeyecektir.

Darbeciler ve onları yönlendirenler hep aynı kodlarla hareket etmişlerdir.

Halkı hor ve hakir görerek, inancını, kılığını, kıyafetini aşağılayanların gerçekte ne kadar ilkel, ne kadar bağnaz olduklarının en çarpıcı örnekleri darbelerdir.

Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a... Şimdi de Cumhur İttifakına aynı nefret duygularıyla yöneldiler.

Kaç tane sondaj gemimizin Akdeniz'de olduğunu bilmeyecek kadar bunlar cehalet timsalidir.

Fatih sondaj gemimiz 29 Mayıs günü İstanbul Boğazı'ndan geçerek yeni sondajlar için Karadeniz'e açılacak.

Attığımız her adımda önümüzü kapatmaya kalktılar.

Ülkemizde bugün demokrasimize gölge düşürmeye çalışanlara dikkat edin. Hepsi de 27 Mayıs hayranıdır.

Bize ne diyorlar? 'Suriye'de, İdlib'de, Libya'da ne işimiz var?' Buralarda ne işimiz olduğunu çok kısa zamanda çok çok iyi anlayacaksınız.

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın Türkiye'nin 60 yıllık demokrasi mücadelesi yanında gelecekteki hedeflerinin de sembolü olacağına inanıyorum.

Sayın Bahçeli'ye, ekibindeki tüm MHP'li kardeşlerime, Türkiye'nin tarihinin en zorlu mücadelelerinden birini yürüttüğümüz bu dönemde sergiledikleri dirayet ve verdikleri destek için şükranlarımı sunuyorum."