Çocuk sahibi olamayan çiftlere SGK desteği

Tüp Bebek ve İnfertilite Merkezi Direktörü Doç. Dr. Funda Göde, çocuk sahibi olamayan çiftlerin dikkatini çekecek açıklama yaptı. Hastaneye başvuran çiftlerin genellikle bir yıllık korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama şikayeti ile ilk önce kadın doğuma ya da üroloji bölümüne geldiklerini belirten Doç. Dr. Göde, "Kadın doğum uzmanı detaylı bir inceleme yaptıktan sonra erkekten de bir takım testler istiyor. Eğer bir problem tespit ederse öncelikle soruna yönelik tedaviyi kendisi uyguluyor. Sonra tedavilere yanıt alınamazsa o zaman tüp bebek merkezine yönlendiriliyor. Yani hastalarımız bize filtrelenerek gelmiş oluyor" diye konuştu.

Tüp bebek merkezine gelen çiftlerin her ikisinin de değerlendirmeden geçtiğini söyleyen Göde, "Kadınlarda özellikle yumurtlama fonksiyonlarını değerlendiriyoruz. Ultrasonla rahimini ve yumurtalıklarını değerlendiriyoruz. Sonrasında da yumurtalık rezerv testlerini uyguluyoruz. Yine gebe kalabilmesi için bir kadının tüplerinin açık olması gerekiyor. Hastalarımızın rahim filmini mutlaka çekiyoruz. Onun dışında da mutlaka erkekten bir spermiyogram testi istiyoruz. Rutinimizde bu 3'ü mutlaka var. Bu 3'ünde çıkan sonuçlara göre patoloji neredeyse ona yönelik tedavilerimizi gerçekleştiriyoruz" dedi.

Kadınlarda 35 yaş üstünün gebelik için riskli olduğunun altını çizen Göde, "Bizim en çok karşılaştığımız kısırlık sorunu daha çok kadın faktörlü oluyor. Yani ileri yaşlarda bize gelen hastalarımız yumurtlama problemleri nedeniyle bize başvuruyorlar. Onun dışında yine genç yaş olgularda da polikistik over sendromu dediğimiz yumurtalama bozukluğuyla gelen bir hasta grubumuz da var. Bunların yanı sıra maalesef sağlıksız bir yaşam tarzını benimseyen bir kitle de var. İnsülin direnci, kilo alımı, vücutta tüylenme gibi şikâyetlerle de gelebiliyor hastalarımız. Bunlarda da yumurtlama problemleri meydana gelebiliyor" diye konuştu.

Tüp bebek tedavisinde uygulanan bütüncül tedavi ile anne ve baba adaylarının fiziksel ve psikolojik durumlarının multidisipliner şekilde değerlendirildiğini söyleyen Göde, "Hastalarımızı tedavi sürecinde bir diyetisyen, bir psikolog ve bir fizyoterapist mutlaka görüyor. Çünkü çiftlerimizin çocuk sahibi olabilmesi için kişinin fizyolojisinin de düzgün olması gerekiyor. Vücudun doğurabilmesi için aslında buna hazır olması lazım ve bunu istemesi lazım. Yani 45 kilonun altında bir kadının doğurması çok mümkün değil. Çok ciddi kilosu olan bir kadının da aynı şekilde metabolizması buna çok uygun olmuyor. O yüzden kişi ne kadar iyi fizyolojik şartlara uygun davranıyorsa, diyetine dikkat ediyorsa, egzersizine dikkat ediyorsa, psikolojisi sağlamsa o kadar gebeliğe hazır hale geliyor. O yüzden biz de hastalarımıza bu konuda destek oluyoruz" dedi.