GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, muhabirimiz Halime Erdoğan’ın genel ve yerel siyasete yönelik sorularını içtenlikle yanıtladı. Parti kulislerindeki iddiaları da değerlendiren Özkan, birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

30 Ekim’de yaşanan depremin üzerinden 1 yıl geçti. Merkezi hükümet ve yerel yönetimler depreme yönelik bir takım çalışmalar yaptı. Bu çalışmaları nasıl buldunuz, sizce yerel ve genel iktidar üzerine düşeni gerektiği gibi yaptı mı?

Deprem büyük gerçeklik. İzmir’de depremin büyük gerçekliğini kavrayamayan bir merkezi iktidarla ne yazık ki kent yaralarını sarmaya çalışıyor. Yerel yönetimin yaptığı en önemli şey; insanları sokakta bırakmamaktır. Bir çadır kent, konteyner kent oluşmadan, Büyükşehir Belediyemiz çok önemli bir projeyle, askıda kira uygulamasıyla, kentte sokakta kalma mağduriyeti oluşmadan herkesi bir yerlere yerleştirdi. Şimdi kalıcı konutlar ve çözüm için merkezi hükümetin Büyükşehir Belediyemizin önündeki engelleri kaldırıp, onunla birlikte kentin yaralarını sarması gerekiyor. 

Merkezi hükümet kalıcı konutlar konusunda ne gibi bir engellemede bulunuyor?

Kalıcı konutları yanlış yere yapıyor. Kalıcı konutları belediyemizin görüşünü almadan, emrivaki yapıyor. Rezerv alanı kastediyorum, orası zaten deprem alanı. Kalıcı konutları daha sağlam noktalara çekmeli. Kentin topografik yapısına uygun bir yere, depreme hazırlıklı yerlere getirmeli. 6’dan 5’e – 7’den 5’e düşürdüğünüz zaman bir şey fark etmiyor. Zemin aynı zemin, zemin alüvyon. Buralarda yerinde dönüşüm, aynı yere yapmak değil de bu konutların mutlaka ama mutlaka deprem, zemin etüdü iyi yapılmış yerlere yapmaları gerekiyordu, yapmadılar. Sadece yaptıkları değil, toplam hasarlı 97 bin konutumuz var, bunlar içinde oturulamayacak binalar ve merkezi hükümet bu binalar için sorumluluk kabul etmiyor. Bu büyük bir felaket. Biz bu yaraları sarmaya çalışıyoruz ama bir İzmir kanunu çıkartmak lazım. İzmir kanunu olmadan depremle ilgili herhangi bir çalışmadan sonuç almak mümkün değil.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin emsal artışı kararını nasıl buldunuz?

Emsal artışı kararı bir sorunun çözümü değil ama biz vermek zorundayız. Çünkü, yoksul insanlar bir an önce evlerine girmek istiyorlar ama deprem gerçeğinin çözümü emsal artırmak değil. Deprem gerçeğinin çözüm yolu, sağlam zeminler üzerine uygun kent halkının yaşayabileceği konutlar üretmek. Bu çok kıymetli bir şey, eğer bunu başaramazsak sınıfta kalmış oluruz. Yani emsal artışı kent için yeterli değildir. Büyükşehir Belediyemiz çok önemli bir adım attı, kendilerini kutluyorum. Tunç Bey ve ekibi sorunun çözümü noktasında Sayın Genel Başkanımızın da desteğiyle çok önemli bir adım attı. Önemli olan depreme karşı İzmir Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde bir İzmir yasasının çıkartılması ve merkezi hükümetin hem yasal hem de finansal desteğiyle kentin yeniden derlenip toplanmasıdır. 

Parti Meclisine girememenizin ardından İzmir’den uzaklaştığınız konuşuluyor, gerçekten uzaklaştınız mı?

Şu an İzmir’de konuşuyoruz. Takdir Büyük Kurultayımızındır. O bize hangi görevi verirse biz onun emrini yerine getiririz. 

PM’de size karşı bir operasyon yürütüldüğünü düşünüyor musunuz?

Hayır, ben kimsenin bir şeyine, operasyonuna inanmam. Üstelik parti içi konuları medyada asla konuşmam. Görevler gelip geçicidir. Önemli olan insanların o şehirlere o koltuklara yaptığı katkılardır. Biz de görevimizi yaptık, şimdi başka arkadaşlar orada. Kentimizden çok kıymetli arkadaşlarımız var, onlara başarılar diliyorum. 

Önümüzdeki seçimlerde İstanbul’dan aday olacağınız konuşuluyor?

Biz partimizin verdiği her görevi yerine getiririz ama İzmir’deyiz, İzmirliyiz, İzmir için çalışıyoruz. Ömrüm yettikçe ister siyasette olayım ister olmayayım İzmir için çalışmaya, üretmeye devam edeceğim. Bu tür lafları çok çıkartırlar, İzmir’de kökümüz çok derindir. İzmir’de ilk su mitingini ben yaptım, İzmir’le hiçbir alakam yoktu. İzmir’de bile yaşamıyordum ama Cumhuriyet kenti olarak İzmir’i seçmiştim. 2003 yılında İzmir suyuna sahip çık mitingini ben yaptım. İzmir’e olan aşkımız, İzmir’e olan sevdamız çok daha başka, anlamlı bir şey. Ben İzmir’le ilişkimi İzmir için son nefesime kadar çalışmaya devam ederek sürdüreceğim. Orada herhangi bir sıkıntı yok, parti görevleri gelip geçici görevler. Ben İzmir milletvekiliyim. Geçmiş seçimlerde de aynı şeyleri konuştular, bazı arkadaşlar çok seviyorlar partimizin dışındaki arkadaşlar çok hoşlanıyorlar bundan ama ben İzmir’deyim, İzmir’de olacağım. 

Parti içerisinde Soyer-Nalbantoğlu, Tuncay Özkan-Deniz Yücel diye adlandırılan cepheleri cepheler var mı?

Bunu ilk defa duyuyorum. Biz sıkılı bir yumruk gibiyiz. Tunç Bey bizim Büyükşehir Belediye başkanımız. İl Başkanımız bizim il başkanımız. Milletvekillerimiz, parti meclisi üyelerimiz sıkılı bir yumruk gibiyiz. Birbirimizden ayrımız gayrımız yok. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Benim büyük sloganım var; İzmir CHP’dir, CHP kalacak. Hiçbirimizin ismi partimizin üstünde değil, biz partimizin neferiyiz. Partimizin neferi olarak, partimiz için İzmir’de çalışmaya son nefesimize kadar devam edeceğiz. 

İlçe başkanlıklarında değişimler söz konusu, CHP İzmir’de neler oluyor?

Hiçbir şey olmuyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin gücüyle, halkın büyük teveccühüyle baş edemeyenler şehri, güvenlik politikalarıyla yönlendirmeye çalışıyorlar. O nedenle İzmir’de halkla bütünleşmiş, kaynaşmış çok güzel bir CHP var. Arkadaşlarımız her cephede mücadele ediyorlar. Çok büyük katkılar sunuyorlar. İzmir Cumhuriyet Halk Partisi’yle büyümeye, gelişmeye devam edecek. İlçe başkanları bizim parti içi sorunlarımız, biz parti içi sorunlarımızı medya önünde konuşmuyoruz.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’i nasıl buluyorsunuz, sizce başarılı bir il başkanı mı?

Deniz Yücel çok başarılı, çok takdir ettiğim, çok desteklediğim genç, kendine özgü yetenekleri olan çok güçlü bir arkadaşımız.

Kendi özgü yetenekleri neler?

Hukukçu, çok başarılı bir hukukçu, 2 dönem üst üste seçimi kazandı. Çok nitelikli, halkla kucaklaşmayı bilen çok yetenekli bir arkadaşımız. 

Cumhuriyet Halk Partisi tarafından “Erken seçim” çağrısı var.

Hemen seçim istiyoruz.

CHP’li vekiller de sahadan bu çağrıyı aldıklarını ifade ediyorlar. Erken seçimle birlikte, CHP dinamik bir yapı ve örgüt ‘İl Başkanı istifa eder mi, milletvekili olur mu, istifa ederse yerine kim gelir’ sorusunun cevabını arıyor. 

Bu konuda bir bilgim yok, bana iletilmiş bir bilgi de yok. Kent için çalışmaya devam ediyoruz. 

Yeni il başkanı hangi yöntemle belirlenmeli?

Görevde bir il başkanımız var, çok da iyi çalışıyor. Daha kongrelerimiz başlamadı, dolayısıyla bu konular bugünün konuları değil. Tek yanıtım, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de gücünü artırarak çalışmalarını sürdürecek.

Tuncay Özkan, Cumhurbaşkanı adayı profilinin nasıl olması gerektiğini düşünüyor? 

Namuslu, alçak gönüllü, kibirden uzak, devletin geleneklerine, bütçesine saygılı, bağlı, şeffaflıktan yana, devlet tecrübesi, liyakati buna yeterli bir insan olsun istiyorum. Benim adayım bu özellikleri nedeniyle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. 

Karşıyaka ve Bayraklı eski ilçe başkanları Uğur Yıldırım ve Cemalettin Alper ile ekipsel anlamda yol yürüyüşünüz devam ediyor. Geçmişte birlikte siyaset yaptığınız Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu ile ise yollarınızın ayrıldığına ilişkin gözlemler ve iddialar var. 

Çağrı benim kardeşim, Çağrı’yı çok seviyorum, çok destekliyorum. Çağrı bizim canımız, ailesiyle birlikte de, kendisini ailemden sayarım. Bizim ayrılığımız, gayrılığımız yoktur. İzmir için, CHP için çalışmaya devam ediyoruz. 

Milletvekili ve belediye başkan adaylıkları açıklanınca İzmir’de siyasi figürlerin arasında bir kutuplaşma bekliyor musunuz?

Böyle bir şey yok. Cumhuriyet Halk Partisi’nde adaylıklar, bu tür şeyler değerlendirme süreciyle belirlenir. Bizde öyle tepeden inme kimsenin bir yere gelmesi diye bir şey söz konusu değil. Kentin istediği, beklediği, hak eden arkadaşlar bugüne kadar geldiler, bundan sonra da gelmeye devam edecekler. O atam usulüyle yapan arkadaşlara, diğerlerine bakacaksınız bu noktada. Hiç parti içinde konuşmadan, herhangi bir şey yapmadan Ankara’dan yazılıp gelen arkadaşları diğer partilerde arayacaksınız. 

Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Tuncay Özkan’la siyaset yapıyorum” dedi. Erhan Kılıç’ın belediye başkanlığını nasıl buluyorsunuz?

 Kişi olarak beni beğendiğini, siyasi çalışmalarımı da takdir ettiğini söylüyor. Erhan Kılıç’ın belediye başkanlığını diğer arkadaşlarım gibi çok başarılı buluyorum. Hepsi çok çalışıyorlar, ellerinden geleni yapıyorlar. Erhan Kılıç da elinden geleni yapıyor. Ben bütün arkadaşlarımın, hak eden bütün arkadaşlarımın yanındayım. Erhan Kılıç da hak eden bir arkadaşımız, sonuna kadar ona destek olurum tabi ki. Diğer arkadaşlarımla birlikte.

İzmir’de saha çalışmaları yapıyor musunuz?

Ben İzmir milletvekiliyim, görevim o. Yapmazsam, “Neden çalışmıyorsun Tunca Özkan’ diye sormak lazım.

Sahada en çok size ne iletiliyor?

İşsizlik, çok büyük bir problem. Yoksulluk, çok büyük bir problem. Bunlar bizden kaynaklı sorunlar değil ama biz iktidara geldiğimizde merkezi hükümeti ilk seçimde Allah’ın izniyle kazandığımızda hem işsizlik hem yoksulluk sorununa kesin çözümler getireceğiz. 

İzmir’de muhalefeti nasıl buluyorsunuz?

Çok başarısız, çok yetersiz, sadece karalama, sadece devletin olanaklarını kullanarak gazetecilere yazılar yazdırma, sadece devletin olanaklarını kullanarak tuzaklar kurma, güvenlik politikalarıyla seçimlerde kaybettiklerini kazanmaya çalışıyorlar. Bu zorbalık bu kentte sökmez. İzmir’in efeleri buna izin vermez. 

Son olarak söylemek istedikleriniz?

İzmir’de önemli olan kent için büyük kazanımlar yaratmaya çalışmak. Cumhuriyet Halk Partisi kent yönetiminde çok uzun zamandır, kenti yağmalatmadan, kenti soydurmadan, kente büyük katkılar sunarak, kenti yönetmeye devam ediyor. Hem geçmiş dönemde yönetenleri hem bu dönemde yöneten arkadaşlarımı çok kutluyorum. Bundan sonraki süreçte de gelecekte de arkadaşlarımın, İzmir’e yakışır çok büyük adımlar atacaklarına yürekten inanıyorum.