Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, gündeme ilişkin özel açıklamalarda bulundu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve PM üyelerinin 16 Haziran Perşembe günü başlayıp  18 Haziran Cumartesi günü sona erecek 3 günlük programı hakkında bilgi veren Yücel, "Parti Meclisimiz daha önce başka illerde birlikte çalışmalar yaptı. İzmir’de de bu ilk olmayacak. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu daha önce de, 9 Eylül 2011 tarihinde CHP Parti Meclisini İzmir’de toplamıştı. Parti Meclisi üyelerimiz şimdi de İzmir’in farklı ilçelerinde vatandaşı dinlemek, partimizin çözüm önerilerini, güçlendirilmiş parlamenter sistemi ve millet iktidarının sorunları nasıl çözeceğini anlatmak üzere çalışmalar yürütecek. Bu çalışma öncelikle CHP’nin İzmir’e ne kadar büyük önem verdiğinin, İzmirlilerin AKP iktidarı tarafından yalnız bırakılması ve engellenmesine rağmen, CHP’nin Genel Başkanından Parti Meclisi üyelerine kadar her kademesiyle İzmirlilerin yanında olduğunu gösterecek. Burada partimiz adına bir hedef amaçlamadık. Asıl hedef, vatandaşa Türkiye’nin her sorununun çözümünün olduğunu ve bu çözümlerin millet iktidarı tarafından teker teker hayata geçirileceğini anlatarak, vatandaşımızı biraz olsun rahatlatmak ve geleceğe dair umutları güçlendirmektir" dedi. 

 "SİYASİ İKBAL PEŞİNDE DEĞİLİM"
Son yıllarda saha çalışmalarına hız veren Yücel, "Milletvekilliği ya da belediye başkanlığı istiyor, bu yüzden bu kadar çok çalışıyor" iddialarını da yanıtlayarak, "Aslında biz hep sahadaydık. Ancak partimizin ve ülkenin gündemine göre saha çalışmalarının sıklığı da değişebiliyor. Son dönemlerde, ülkenin kötüye gidişatı daha da hızlandığı için vatandaşımızın daha çok morale, desteğe ve umutlanmaya ihtiyacı var. Çünkü ülkede moral bozan, vatandaşa köstek olan ve insanlarımızın umutlarını tüketen bir Saray zihniyeti var. Bu zihniyetin bozduğu, ekonomik düzen, adalet sistemi ve liyakatsizlere teslim edilen devlet sisteminin ülke üzerindeki ezici baskısını azaltmak, insanlarımıza hem örgütsel gücümüzle destek vermek, hem de yerel yönetimlerimizin imkanlarına kavuşmalarına aracılık etmek için daha çok sahadayız. Şahsımla ilgili sorunuza gelince, bu soru çok kere soruldu ve hep aynı cevabı verdim. Ben CHP İzmir İl Başkanıyım ve bu görevimi layıkıyla yerine getirmek için çalışıyorum. Siyasi bir ikbal peşinde değilim. Şu an yerine getirdiğim görevi de asla başka bir göreve gelmek için basamak olarak kullanmam. Bu benim yapıma ve ilkelerime aykırı. Ülkede bunca dert, vatandaşın bunca sıkıntısı varken, kendi siyasi geleceğimi düşünmeyecek veya bunun için mesai harcamayacak kadar iyi bir CHP’li olduğumu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 
 
 "MAHKEMENİN UKOME KARARI KANUNA AYKIRI"
Aynı zamanda hukukçu olan Deniz Yücel, 6. İdare Mahkemesi'nin UKOME'nin oyçokluğu ile aldığı yüzde 38'lik zam önerisini iptal etmesini değerlendirerek, "Büyük bir hukuki karmaşaya yol açacak bir karar. Sanki Zammı UKOME yapmış gibi bir karar verilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş. Oysa zam yapma yetkisi zaten Büyükşehir Belediye Meclisinde. Zam kararı da belediye meclisinden çıkmış. UKOME’nin akaryakıta ve belediye giderlerine bakarak zam yapılabilir tavsiyesi vermesi ayrı bir olaydır. Bu tavsiyeyi verirken yapılan oylama üzerine konuşulabilir veya eleştirilebilir ama zam kararını verme yetkisi olan kurum büyükşehir belediye meclisidir ve kararı da o vermiştir. Mahkeme zam kararını iptal etmemiş, yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Ancak bu karar da kanuna aykırı. Çünkü belediye kanunu açık ve UKOME’nin zaten zam yapma yetkisi olmadığı gibi, zam kararı da kanuna uygun şekilde büyükşehir belediye meclisi tarafından verilmiştir. Keşke AKP iktidarı ülkeyi bu ekonomik buhranın içine sokmasaydı, akaryakıta her gün zamlar gelmeseydi de belediyelerimizde bu zamları yapmak zorunda kalmasaydı" diye konuştu. 

"ÖRGÜT İŞLERİNİ BASIN ARACILIĞIYLA KONUŞMAM"
Gaziemir Meclisi'nde sık sık CHP'li meclis üyeleri arasında çatlak yaşanan çatlağın hatırlatılması üzerine konuşan Yücel, "Hangi belediye meclis grubumuz olursa olsun, il başkanlığı olarak gelişmeleri yakından takip eder ve gereken çalışmaları da yürütürüz. Bunlar hem iletişim hem çözüm hem de disiplin işlemleri olabilir. Ancak ben hiçbir zaman örgüt işlerini basın aracılığıyla konuşmam. Ülke yangın yerine dönmüşken, kendi parti meselelerimizle gündemin meşgul edilmesine veya değiştirilmek istenmesine bir il başkanı olarak müsaade etmem" açıklamasında bulundu. 

 "EKİP TARTIŞMALARI ÇOK ESKİDE KALDI"
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, kongre sürecinde Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ile birlikte olduğu, şimdi ise ekip değiştirerek Soyer - Yücel ekibini oluşturduğu iddialarını da yanıtlayarak, "Benim ekip değiştirmem gibi bir durum söz konusu değil. Ben baştan beri durduğum yerde duruyorum. Benim durduğum yer, Cumhuriyet halk Partisidir. Partimiz için doğru olan neyse ben onu yaparım. Bunun yanında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ile hiçbir zaman kavgalı, küs veya birbirimizden kopuk olmadık. Zaten görevlerimiz itibariyle sık görüşüyoruz ve iyi bir diyaloğumuz var. Biz İzmir için üretmeye, hizmet vermeye çabalıyoruz. Yani bunu düşününce, bu iddialar aslında kendiliğinden çürütülüyor.  Hem Tunç Bey hem de ben belediye ve örgüt işlerini asla birbirine karıştırmıyoruz. Bu bağlamda da çok iyi bir iletişimimiz var. Sayın büyükşehir belediye başkanımızla çok sık bir araya geliyor, ortak akılla çalışıyoruz. Ama her bir araya gelişimizi, her buluşmamamız veya çalışmamızı da duyurmuyoruz.  Diğer yandan, Tuncay Özkan İzmir Milletvekilimiz. Geçmişte MYK ve PM üyeliği yaptı. Gayet çalışkan, üretken ve yetenekli bir isim. Tuncay Beyle de hiçbir sorunumuz yok. CHP’de ekip tartışmaları, birinin adamı olma çabaları gibi şeyler çok eskide kaldı. Altı ok çatısı altında, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde hepimiz tek bir ekip halindeyiz. Bunun dışında yapılan dedikodular, haberler, eleştiriler olabilir ama bizim bunlarla uğraşacak veya her seferinde bunlara cevap verecek vaktimiz yok" dedi. 
 
 AK PARTİLİ SÜREKLİ'YE: DERELERİN ÖNÜNDE DEĞİL AKARYAKIT İSTASYONLARI ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPSIN!
İzmir'de yaşanan koku sorununu çözmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tüm ekipleriyle birlikte çalışma yürüttüğünü kaydeden Yücel, "Yaşanan sıkıntıyla ilgili büyükşehir belediyemiz çok sıkı bir şekilde çalışıyor. İzmirlilerin rahatsız olduğu bir konuya, bizlerin veya Tunç Soyer’in duyarsız kalması söz konusu olabilir mi? Bu konuda İZSU ekipleri kokunun giderilmesine yönelik büyük adımlar attı sonuçları da alınmaya başladı. Tunç bey de bu konuda yapılan çalışmaları kamuoyu ile paylaştı zaten. İzmir’de muhalefet olan AKP’nin bu konuyu gündeme getirmesi veya eleştirmesi gayet normal. Ancak bunu yaparken art niyetli olmak hiç normal değil. Belediyemizin yaptığı çalışmaları, yıllardır alt yapı ve çevre projelerine yapılan yatırımları görmezden gelmek insafsızca olur. İzmirliler olarak, AKP’lilerin derelerin önünde yaptıkları açıklamaların bir benzerini de, her gün fahiş zamların geldiği akaryakıt istasyonları veya insanların girmekten korktuğu marketlerin önünde yapmalarını bekliyoruz. Sorunlara gerçekten ne kadar duyarlılar veya ne kadar samimiler bir görelim" diye konuştu. 

"ERKEN SEÇİM KAÇINILMAZ"
Vatandaşın erken seçim istediğini dile getiren Yücel, "Erken seçim çağrısı, bizim değil vatandaşın çağrısı. Tabi biz de ülkenin başıboş, vatandaşın yalnız bırakıldığı şu tabloda milletimiz ve vatanımız için erken seçim olması gerektiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Çünkü AKP ile geçen her gün memlekette işler daha da kötüye gidiyor. Hayat pahalılığı önlenemez biçimde artıyor. Gelen yeni bir zammı konuşmaya fırsat kalmadan başka bir zam daha geliyor. Ülkeyi yönetenler gerçeklerden kopmuş, hayali senaryolar uydurup, gelişmekten, büyümekten, uzaya gitmekten söz ediyor. Ama açlık, yoksulluk, mutsuzluk ve umutsuzluk gerçeği ise karşımızda acı bir şekilde duruyor. Hal böyleyken aslında erken seçim kaçınılmaz bir durum. Ama Saray saltanatından, israfından ve zorbalığından vaz geçmek istemiyor. Erken veya zamanında, bu seçim AKP iktidarının bu ülkeye yaşattığı yoksulluğun, adaletsizliğin ve itibarsızlığın sonu olacak. Bunu Saray ve AKP’nin yöneticileri de biliyor ve onun için bu sonu geciktirmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. 

"ÖBEK ÇALIŞMALARINDA EN İYİ ÖRGÜTLENMEYE SAHİP İLLERİN BAŞINDA GELİYORUZ"
Sandık güvenliği ve öbek çalışmalarına önem verdiklerini anlatan CHP'li Deniz Yücel, "Biz bu seçime halkımızla birlikte hazırlanıyoruz. Hep sahada ve vatandaşlarımızla birlikteyiz. Onların nasıl bir ülke ve iktidar istediğini çok iyi biliyor ona göre hazırlıklarımızı yapıyoruz. İlçe örgütlerimiz ve yerel yönetimlerimizle çok iyi bir uyumumuz var. Çalışmalarımız planlı ve yerel dinamiklere, ihtiyaçlara göre şekilleniyor. Sandık güvenliği en çok önem verdiğimiz ve en iyi hazırlandığımız konulardan birisi. Kurduğumuz hukuk komisyonu çok uzun süredir bu konuda önemli toplantılar ve çalışmalar yapıyor. Parti içi eğitimlerimizle de bu konu sandık görevlilerimiz ve öbek sorumlularımıza ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Sandık başında tek bir oyun heba olmaması, hileye izin verilmemesi için çok iyi hazırlanıyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızın da son derece bilinçli olduğunu söylemem gerek. Seçim günü gönüllü olacak vatandaşlarımızla ilgili de bir organizasyonumuz olacak. Sokak bazlı örgütlenmede öbekler bizim için çok önemli. Öbek çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Öbek sorumlularına eğitimlerimiz devam ediyor. Aynı zamanda öbek sorumlularımızın ev ziyaretleri de gerçekleşiyor. Bu konuda en iyi örgütlenmeye sahip illerin başında geliyoruz diyebilirim" dedi. 

"KADRO REVİZYONU BAYRAK DEĞİŞİMİDİR"
Yücel, Geçtiğimiz günlerde yaptığı A kadrosu değişiminin ardından "Milletvekili ya da belediye başkanı olmak isteyenleri görevden aldı, genel merkez baskı kurdu" iddialarının sorulması üzerine ise, "Herkes her şeye talip olabilir, bizim birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın bu tip görevlere gelmesi beni mutlu eder. Ben böyle şeylerden rahatsız olacak, özgüvensiz bir kişi değilim. Görev değişikliklerimizin, sizin söylediğiniz söylentilerle hiçbir ilgisi yok. Bu bir bayrak değişimidir. Zaman zaman rotasyon yapmak, görev değişikliği yapmak bir motivasyon getirir, verimi artırır. Bu profesyonel anlamda da böyledir, kurumsal şirketlerde de böyledir, siyasi partilerde de böyledir, böyle olmalıdır. Başka yazılan çizilen ya da konuşulan şeylerle hiçbir ilgisi yoktur. Genel merkez ildeki görevlendirmelere karışmaz. Değişimden memnunum" dedi. 

"BUCA, SİYASETE BAŞLADIĞIM İLÇE"
Yücel, Buca ilçesinde diğer ilçelere oranla çok daha fazla çalıştığının, bunun da "Buca Belediye Başkan Adayı olmak istiyor" iddialarını gündeme getirdiğinin sorulması üzerine ise, "Babam Buca'ya aday olmuştu, aday adayı da olmuştu ama benim öyle bir ilgim alakam yok. Şu var; siyasete başladığım ilçe Buca olduğu için, ailem Bucalı, Buca'nın en eski, köklü ailelerinden biri, köklerimiz Buca'da olduğu için belki kendiliğinden daha fazla zaman ayırma gibi bir durum olmuş olabilir ama ilçe başkanlarımızdan çalışma yapılması konusunda bir davet geldiğinde mümkün olduğunca katılıyoruz. Biz Karabağlar'da da programlar yaptık, Konak'ta da yaptık, sanayi sitesinden tutun da esnaf ziyareti, Kemeraltı çalışması, Gıda Çarşısı'na kadar. Oy oranımızın yüksek olduğu ilçelerde daha az mesai harcıyor olabiliriz mesela Karşıyaka'da, Narlıdere'de, Güzelbahçe'de, Balçova'da pek saha çalışmasına katılmadım ama oralarda da yaparız. Dikkat ederseniz uzun süredir bizde olmayan ilçelerde çalıştık. Şimdi Yarımada'dan başladık yavaş yavaş metropole doğru geleceğiz. Bayraklı'da özellikle depremden sonraki süreçte çok fazla çalışma yaptık. Yani bu dedikodu ya da söylentileri üretmek isteyen arkadaşlar nasıl görmek istiyorlarsa öyle konuşabilirler. Özel olarak ilgim alakam bir ilçeye yok, ilgim alakam İzmir'e var. Geçtiğimiz haftalarda Kiraz'daydık, Ödemiş'teydik, Torbalı'da, Menderes'te çalıştık. Genel Başkanımızın programı bitsin Beydağ, Tire, Selçuk'ta da çalışma yapıp İzmir'in 30 ilçesini de hem hareketlendirip hem de esnafla, vatandaşla, seçmenle bir araya gelelim istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

"BASMANE ÇUKURU BELEDİYE BİNASI YAPILMALI"
Basmane Çukuru olarak anılan eski garajın olduğu alana İzmir Büyükşehir Belediye Binası yapılmasını doğru bulduğunu anlatan Yücel, "Büyükşehir Belediye Başkanımız güzel söylemiş. Odalarla, STK'larla görüşerek, onların görüşleri alınarak en doğrusu oraya bir Büyükşehir Hizmet Binası yapılması. Büyükşehir'in hizmet binası biliyorsunuz depremde ağır hasar almıştı, yıkım kararı alındı. Orada da Konak Meydanı'nı büyütecek, temsili bir başkanlık makamı, meclis salonu olabilir ama neticede binlerce insanın çalıştığı hizmet veren birçok birim, müdürlük var. Basmane Çukuru olarak tabir edilen yer, kentin göbeğinde bulunuyor. Bir kamu kurumu, binası için ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de burada hakkı, hissesi var, böyle de bir ihtiyaç var ve oraya belediye hizmet binası yapılması en doğrusu" diye konuştu.