Halil İbrahim GÜLER/ GÜNDEME BAKIŞ- Son günlerde bazı basın yayın organlarında “İzmir’de AK Parti’nin PKK’yı kınama önergesi reddedildi; CHP PKK’yı kınayamadı” başlıklarıyla yer alan haberler ve bu konuyla ilgili yorumlara ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili ve CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu da bir açıklama yaptı.

HİÇ KİMSEYE FAYDA SAĞLAMAZ
Konuşmasına, “PKK bir terör örgütüdür.  Hiç şüphe yoktur ki  bu ülkenin geleceğine karşı en alçakça saldırıları yapan bir terör örgütüdür. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili olarak ben, CHP’li meclis üyelerimiz, diğer parti grupları PKK’yı lanetliyoruz” diyerek başlayan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Özuslu, CHP’nin ve CHP’lilerin PKK terör örgütü üzerinden sınanmaları hiç kimseye bir fayda getirmez, doğru değildir, haksızlıktır. Buradan bir şey çıkmaz,  Herhangi bir yere ulaşmak mümkün değildir. Aksine ülkede teröre karşı yapılması gereken ittifaka birlik ve beraberliğe faydası olan, onu kuvvetlendirecek, terörle ülkenin mücadelesine katkı sağlayacak işler değildir.  ‘PKK’yı kınamıyorlar, reddediyorlar’ gibi söylemlerin bu mücadeleye de faydası yoktur. Bunların bu vatana şehit olmuş insanlarımıza, kardeşlerimize ve onların yakınlarına, kimseye faydası yoktur, gazilere de faydası yoktur” dedi.

KİM BUNLAR AÇIKLASINLAR! 
Önerge, 9 Eylül tarihindeki meclis toplantımızda AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan tarafından verilmiştir. Her bir önerge karar metnine dönüştürülmesi için meclise verilir, meclisin karar alması beklenir, aksi takdirde önerge olmaz, dilek ve temennidir. Ancak bu dilek ve temenni olarak verilmedi. Bu önergede deniyor ki; ‘Karabağlar ve Menderes bölgelerinde çıkardığı yangınlarla ormanlarımızı yakan eli kanlı PKK terör örgütünü ve bu örgüte destekleyen tüm siyasi partileri….’ Neyi kastediyor?  Hangi siyasi partiler? Kaç tane siyasal parti var? Hepsi töhmet altında değil mi? Burası açılmalı, hangi siyasi partileri kastediyorsunuz? Kurum kuruluş deniyor, ülkede ne kadar kurum kuruluş var, biliyor musunuz? TRT de,  Anadolu Ajansı da, İzmir Büyükşehir Belediyesi de bir kuruluş! ‘Tüm kurum, kuruluş,  STK ve basın organları’ diyor. Kaç bin tane STK var bu ülkede. ‘Bu örgütü kullanan uluslararası güçler’ deniyor. Kim bunlar soruyorum? ‘Yabancı devletleri’ deniyor. Hangi devletler? Amerika mı, Almayana mı, Rusya mı, Çin mi, Suriye mi,  İtalya mı? Neresi, hangi devletler? ‘Tüm bunları İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak lanetliyoruz’ diye karar almamızı istiyorlar. O arkadaşlara da sorayım ama bu siyasi bir karardır. Bu önerge ile siyasi karar almamızı meclise öneriyor bu arkadaş” diye konuştu.


ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ FAİLLERİ ARAŞTIRILIYOR DENDİ  
Özuslu konuşmasına şu şekilde devam etti:
“5393 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 30.maddesinin B bendine göre; ‘Belediyeler verilen görevlilerinin dışında siyasi kararlar alırsa İç İşleri Bakanlığı’nın bildirimi üzerine yani mevcut AK parti iktidarında olan Danıştay’ın kararı ile meclis feshedilir’ diyor. Ben demiyorum, 5393 sayılı yasanın 30. maddesinin B bendi diyor. Bunun ciddiyetle bağdaşan bir yeri var mı? Yani şöyle bir şey olsa dilek ve temennilerde bir arkadaşımız çıkıp 11 Eylül Meclisi’nde PKK’yı lanetleyerek başladım. Burada temennilerde bu dile getirildiği zaman ittifak sağlamıyor mu. sağlıyor ama siz meclise böyle bir karar alması konusunda ısrar ederseniz, bunu orman yangınıyla ilişkilendirirseniz bu olmaz. Bu gerçekten olmaz bakın. 11 Eylül Meclis’te Orman Bölge Müdürü geldi. Bir sunum yaptı. Slaytlarında faili belli olmayan devletin güvenlik güçleri tarafından araştırıldığını denildi.  Faili araştırılıyor, kim olduğunu bilmiyoruz. Bu benim konum değil, devletin konusu devlet ormanı kim yaktıysa bulmak zorunda. Biz de lanetleriz. Zaten gittik bir ay önce orman yangını olan yere gittik. Tınazlı’da bunlar zaten konuşuldu. Asıl olan şudur meclisin aldığı karar oradaki aldığı kararlar şudur biz yanan bu ormanların telafisi konusunda oranın tekrar rehabilite edilmesi için nasıl bir katkı sunarız? Oranın ağaçlandırılası konusunda ortak çalışabiliriz miyiz? Bütün bu kararları meclisle birlikte aldık siz meclise böyle bir önerge getirdiğinizde işi orman yangınlarında başka bir yöne gidiyoruz. Suçun bütün STK’ları kurumları mı kınayacağız? Nasıl bir mantıktır? Ne yapmak istiyoruz aslında burada diğer bir madde müstakil olarak bu madde getirilebilir. Kimsenin itirazı olacağın sanmıyorum. Şehit ve gazi yakınlarını kamu yararı olan derneklerle dün görüştük. Kendileriyle birlikte çalışmayı şehitlerimizin ailelerine gazilerine hayatı nasıl kolaylaştırırız,  Taleplere nasıl katkı koyarız diye görüştük.”

SOYER’E SALDIRILARA İZİN VERMEYECEĞİZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yapılan saldırılara izin vermeyeceklerini beliren Özuslu, “Başkan Soyer bu konuyu geçmişte de şimdi de açıklamasında ifade etti. Bizi bunlarla niye sınamak istiyorsunuz? Amaç orman yangını değil. Bir söz vardır; derler ya amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Üzüm yemek olsa zaten Tırazlı’daki mecliste biz gereken kararları aldık ve birlikte çalışma iradesini koyduk. Mecliste Orman Bölge müdürüyle konuştuk. Biz CHP’ye nasıl bir siyasi atak yaparız, onları açığa düşürebiliriz diye düşünüyorlar.  Bunun bir tek açıklaması vardır; demagojidir. Buna izin vermeyeceğiz. Bunun üzerinden Tunç Soyer’e yapılan saldırılara izin vermeyeceğiz. Özgür Hızal’ın esefle nitelendirdiği açıklamaları kabul etmiyoruz. O açıklamaların hiç biri doğru değil. Hiç biri gerçeği yansıtmıyor. Hangi ilimizin adını Norşin dediniz. Habur’dan kimleri soktunuz.  PKK ile işbirliği Dolmabahçe’de kim oturdu? Fotoğraflarını mı ortaya koyalım? Siyasetse siyasete varız. Bundan çekinmiyoruz. CHP ne o gün ne bugün PKK ile yan yana gelmedi ve gelmeyecek de… CHP ülkenin sorunlarına kendi programı ve inançları doğrultusunda gereken çözümleri söyleyecek ve halktan yetki isteyecektir. Neden eski defterleri açmaya çalışıyorsunuz?  Eğer eviniz camdansa, komşuya taş atmayacaksınız. Yoksa eviniz kırılır. Onun için CHP’nin böyle bir kompleksi yok. İzmir Büyükşehir Belediye meclisinde tabi ki  her şeyi konuşacağız? Her şey de muhalefetle mutakıp olmak zorunda değiliz ama belli bir üslupla hakkaniyetle, edayla ve  nezaketle birbirimize dinleyeceğiz. Eleştireceğiz ve bu demokrasinin gereği. Hiç bir görüşü sınırlamıyoruz” dedi.

ÖNERGE REDDEDİLMEDİ, OY ÇOKLUĞUYLA GÜNDEME ALINMADI
AK Parti Grup Başkanvekili’ne de AK Partili arkadaşlarımıza da söylüyoruz; PKK’yı lanetliyoruz, her zaman her yerde lanetlemeye hazırız” diyen Özuslu, “İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kendine görevleri var, bu görevler çerçevesinde meclisler görev yaparlar. Madde 30 bunu söylüyor, mesele budur! Bunu başka yerlere çekmeye gerek yok. Bu önerge oy çokluğuyla gündeme alınmamıştır, bu önerge oylanmadı, gündeme alınması oylandı ve gündeme alınmadı. Burada reddedilen önergenin gündeme alınmasıdır. Önergenin içeriği ile ilgili problemleri de ortaya koyduk.  Bununla ilgili başka söylenecek söz yoktur” dedi.

SİYASİ KARAR ALMAYA ZORLUYORSUNUZ
"Bunun bir siyasi karar olduğunu ve yasaya göre bu kararın alınması halinde meclisin feshedileceğini ifade ettiniz. AK Parti Grubu’nun bu önergeyle kastının ne olduğunu düşünüyorsunuz?’ sorusuna cevap veren Özuslu şunları söyledi: “Özgür Hızal da hukukçu, Erhan Bey de çok iyi yetişmiş bir meclis üyesi. Onların bu maddeyi bilmiyor olmaları mümkün değil. Ancak bunu onlara soracaksınız. Bu ortadayken bu önerge verilebilir mi? Kabul edilebilir mi? Hayır, bu siyasi bir karar değil diyorlarsa, bu ülkenin siyaset bilimcileri, üniversiteler bu önerge siyasi mi değil mi konuşsunlar. Yasa burada! Ama bu şu demek değil, ‘belediye meclis üyelerini herhangi bir siyasi konuda görüş veremez’ diye bir şey yok. Örneğin Konya’da Ensar Vakfında yanan çocukların acısını dilek ve temennilerde dile getirebiliriz ama karar alamayız. Bütün konuşmalarında diyorlar ki; ‘Siyaset yapmıyoruz.’  Ne yapıyorsunuz peki? Bal gibi siyaset! Siyasi karar almaya zorluyorsun. Çarşamba günkü oturumda PKK’yı lanetliyorum diye konuşma yaptığımda, bana grup sözcüsü dedi ki; ‘Meclisi kapattırmayı mı düşünüyorsunuz?’ Hayır dedim, ben kişisel görüşümü bildiriyorum dedim. Türkiye’nin bütün üniversitelerini, siyaset bilimcilerini, siyaset okullarını bu konudaki üstadları göreve çağırıyorum. Bu önerge siyasi midir?”