Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kayıtlarına göre ÇED süreci devam eden İzmir’in turizm bölgesi Selçuk’ta kurulması planlanan mermer ocağı ile ilgili detaylar ortaya çıktı.
İzmirliler tarafından istenmeyen mermer ocağı projesi, giriş bölümü Belevi Mahallesi olarak görünse de zeytin ve şeftali ağaçlarının olduğu verimli tarım arazilerini de içine alan tarihi Şirince Köyü’ne kadar geniş bir alanı kaplıyor. 
Projeye onay verilmesi halinde Ruçhan Abaylı tarafından işletilecek olan mermer ocağındaki çalışmaların 99 hektarlık alanda yapılacağı, ilk olarak mermer arama çalışmalarının 24 hektarlık alanı kapsayacağı, buradan yıllık 65 bin metreküp kapasiteli alanda ocak işletimi gerçekleştirileceği, mevcut yolların yetersiz olması nedeniyle Şirince ve Belevi arasındaki dağın delme ve oyma faaliyetleri için yeni bir yol açılacağı planlanıyor. 
Belevi ve Şirince arasındaki dağda başlayacak olan mermer ocağı faaliyetine tepkili olan bölge halkı Şirince Mahallesi Muhtarı İsmail Yıldırdı ve Belevi Mahallesi Muhtarı Raykan Olgun ile birlikte İzmir Valisi’ni ziyaret etti ve mermer ocağının bölgeye vereceği zararı, ÇED alanının zeytinlikler ve şeftali ağaçlarıyla dolu olduğunu ve bir an önce sürecin dondurulması gerektiğini iletti.

MURAT BAKAN MECLİSE TAŞIDI
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan konuyu meclis gündemine taşıdı.


‘MAYA TAKVİMİNİN BİLE...’
“Bakanlıklara ve bağlı kurumlarına öncelikli olarak tarıma, turizme, doğaya ve vatandaşlarına sahip çıkmak zorunda olduklarını hatırlatıyoruz” diyen CHP’li Bakan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Gezi Parkı, Cerattepe, Kuzey Ormanları, Hasankeyf, Kaz Dağları, Salda Gölü… Her yeri yok etmek pahasına rant ve talan alanı olarak gören saray rejiminin yeni adresi tarihi Şirince Köyü… Matematik Köyü’nün bir km uzaklığında… Zeytinden şeftaliye kadar çok çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilebildiği verimli toprakların bulunduğu alan… Yerli ve yabanı turistlerin yaz-kış demeden ziyaret ettikleri tarihi köy… Canlı cansız herkesin yaşam alanı, vatandaşın geçim kaynağı… Yapılaşmaya dahi izin verilmeyen bir köyün hemen yanına mermer ocağı izni almaya çalışan bir şirket ve ona ön ayak olan toprağın, suyun, havanın ve insanın düşmanları… Maya takviminin bile ‘kıyamet’ koptuğunda kurtulacak sayılı yerlerden biri olarak gösterdiği Şirince’yi AKP’nin talanı yok edecek! Doymuyorlar, doymuyorlar, doymuyorlar… Biz İzmirliler kentine, suyuna, toprağına, havasına, tarımına, turizmine ve insanına sahip çıkmak için üzerimize düşen her görev için hazırız.”
CHP’Lİ BAKAN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI’NA SORDU:
Doğal ve kültürel mirasımız olan bölgenin yeraltı sularının, toprağının, içme suyunun, havasının ve ekosisteminin bozulmasına neden olacak, şeftali ve zeytin ağaçları başta olmak üzere bölgenin çok çeşitli ve verimli tarım alanlarına zarar verecek, yerli-yabancı turistleri -dolayısıyla turizmi- olumsuz etkileyecek Mermer Ocağı Arama ve İşletme Projesi’ni durduracak ve bölge halkının hem yaşam alanı hem geçim kaynağı için ciddi tehlike arz eden bu projeyi iptal edecek misiniz?


‘BAŞKA ŞİRİNCE YOK, ŞİMDİ SAHİP ÇIKALIM!’
Şirince Türetim Derneği tarafından başlatılan ‘BAŞKA ŞİRİNCE YOK, şimdi sahip çıkalım!’ kampanyası için yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 
“Köyümüz sınırları içerisinde, merkeze 2000m ve köyümüzün en önemli değeri Nesin Matematik Köyü'ne 1000m mesafede olan alana Mermer Ocağı Arama ve İşletme Projesi planlanmaktadır.
Zeytin ağaçlarıyla dolu bu alanda planlanan proje, yerleşim yerine ve ormanlık alanlara yakın olması sebebiyle doğal ve kültürel mirasımız için tehlikelidir. Böyle bir projenin yaşama geçmesi bölgenin ekosistemini yerle bir edecektir.
Bu vahim durumdan Şirince'de yaşayan halk ve köyümüze gelen on binlerce yerli ve yabancı turist olumsuz etkilenecektir. Nesin Matematik Köyü’nde eğitim gören binlerce öğrenci, öğretmenler, çalışanlar ve Belevi Köyü halkı büyük zarar görecektir.
Mermer Ocağı'nın çevreye yayacağı toz bulutu nedeniyle tarım doğrudan olumsuz etkilenecektir ve bölgedeki meyve çeşitliliği, toprak niteliği kimyasal atıklar nedeniyle bozulacaktır. Geçimini tarımdan sağlayan aileler büyük bir tehditle karşı karşıyadır. Verimli tarım alanları, çevreye zararı inkar edilemez olan bu projeyle yok olacaktır.
Kimyasal atıkların bir diğer etkisi yeraltı suları üzerinde görülecektir. Atıklar sızarak yeraltı sularını kirletip içme suyunun zehirli hale gelmesine neden olacaktır.
Tüm bu mağduriyetler dikkate alınarak yapılmak istenen Mermer Ocağı Projesi’nin bir an önce durdurulması gerekmektedir.”

KILIÇ BAKANLIĞA SORDU

CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, başta seçim bölgesi İzmir olmak üzere ülke sorunlarıyla ilgili konuları Meclis gündemine getirmeye devam ediyor. Kılıç, son olarak “Selçuk İlçesi’ne bağlı Şirince ve Belevi köyleri arasında kalan tarım arazileri üzerindeki zeytin ve meyve ağaçları kesilerek mermer ocağı açılacağı iddialarını” Meclis gündemine taşıdı. 

CHP’li Av. Kılıç, konuya ilişkin hazırladığı soru önergesini, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sundu.      

Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’yi ayağa kaldıran Kaz Dağları’nda 195 bin ağacın kesilmesi olayının ardından ikinci bir şok bir haberinin de İzmir’den kamuoyuna yansıdığını kaydetti. 

Selçuk İlçesi’ne bağlı Şirince ve Belevi köyleri arasında kalan tarım arazileri üzerinde mermer ocağı açılacağı iddialarına ilişkin haberlerin basında yer aldığını belirten Av. Kılıç, açılması planlanan mermer ocağı nedeniyle, binlerce zeytin ağacının kesilmesinin planlandığını bildirdi. 

CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, binlerce öğrencinin eğitim aldığı Nesin Matematik Köyü’ne 300 metre mesafede yapılacağı ifade edilen mermer ocağı yapım projesi çalışmalarının 4 yıldır devam ettiğini belirtti, bu proje üzerine köylülerin ve çevre sakinlerinin olaya tepki gösterdiğini ifade etti. 

Av. Sevda Erdan Kılıç, Şirince Köyü Muhtarı İsmail Yıldırdı’nın, “mermer ocağı yapılması planlanan alanın, yerleşim alanlarına çok yakın bir yerde bulunduğunu, bu projeyle üzüm, şeftali, elma gibi pek çok meyve üretim alanının ve zeytin ağaçlarının yok olacağını” söylediğini aktardı. 

CHP’li Kılıç, Yıldırdı’nın, “başvurularından sonuç alamamaları halinde projenin durdurulması için eyleme gideceklerini” ifade ettiğini de kaydederek, şunları kaydetti:

“Umarız başvurularından sonuç alırlar ama alamazlarsa, yapacakları eylemlerde sonuna kadar yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyorum. Çünkü, o zeytin ve meyve ağaçları oradaki köylülerindir, üreticinindir, hepimizindir. Bir tanesinin bile kesilmesine asla müsaade etmeyeceğiz ve kesilmesini önlemek için de gereken her şeyi köylülerimizle birlikte yapacağız.. Selçuk ilçemizin çok güzel bir köyü olan Şirince, tarihi ve turistik öneme sahip bir köyümüzdür. Bu köyümüzü bugüne kadar olduğu olduğu gibi, bundan sonra da korumalı ve gelecek kuşaklarımıza aynı güzellikle teslim edebilmeliyiz. Bu bizim, hem milletvekili hem de bir vatandaş olarak görevimizdir.

Eski Orman ve Su İşleri Bakanı, AKP Afyonkarahisar Milletvekili Sayın Veysel Eroğlu, bir zamanlar, ‘Türkiye’de 4 milyar fidan diktik, 2023 yılı sonuna kadar toplamda 7 milyar fidan dikmiş olacağız.’ demişti. Tek tek sayılmadı ama sayın bakan söylediği için doğru olduğuna inanmak durumundayız. Lafa geldi mi mangalda kül bırakmayan, bakanları vasıtasıyla ‘4 milyar ağaç diktik’ diye övünen AKP iktidarı, acaba o milyarlarca ağacı oluşturan yüzbinlercesinin kesilmesine, katledilmesine neden müsaade etmektedir ya da izin vermektedir? Buna neden dur demiyor? Bu yaman çelişkiyi nasıl açıklayabilirler acaba? O çok verimli tarım ve orman arazileri biri ya da birilerine peşkeş mi çekilmektedir, birilerinin bu işten çıkarı mı vardır? Eğer bir cevapları varsa bunu biz de öğrenmek ve kamuoyuna açıklamak isteriz.”  

CHP'Lİ KILIÇ: 'İNSAN MI MERMER OCAĞI MI?'     

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:

Hepimizi kahreden ve üzüntüye boğan Kaz Dağları’nda 195 bin ağacın kesilmesi olayının ardından, Selçuk İlçesi’ne bağlı Şirince ve Belevi köyleri arasında kalan tarım arazileri üzerinde de binlerce ağaç kesilerek mermer ocağı açılacağı iddiaları gerçeği yansıtmakta mıdır?

Söz konusu mermer ocağı nedeniyle binlerce zeytin ve meyve ağacının kesilmesi durumunda bunu, bölgedeki üreticilere ve kamuoyuna nasıl açıklamayı planlıyorsunuz? Kesilmesi halinde bunu hangi vicdanla açıklayabileceksiniz?   

Sizin için tarım arazileri ya da insanların sağlığı mı önemlidir, yoksa mermer ocakları mı önemlidir?

 Tarım arazileri üzerine mermer, taş ya da maden ocağı açma izni verme uygulamasından vazgeçmeyi düşünüyor musunuz? 

Çıkarılacak olan mermerin ülke ekonomisine katacağı katma değerle, bölgedeki zeytin, üzüm, şeftali, elma gibi pek çok meyve ağaçlarının kesilmesinin vereceği zarar karşılaştırıldığında, hangisinin daha önemli olduğunu düşünüyorsunuz?

Bugüne kadar bir çok yerde yapılan, belli şirket ya da şirketlere  rant kapısı açma uygulamasından ne zaman vazgeçeceksiniz?

İZMİR İL BAŞKANI YÜCEL: 'NE PAHASINA OLURSA OLSUN KORUYACAĞIZ'

Doğaya, tabiata dokunma! Çekin o kirli ellerinizi Kazdağları’ndan, Salda Gölünden ve Şirince’nin üzerinden. Ülkemizin doğal değerlerine, yaşam alanlarına sahip çıkacağımızı,ne pahasına olursa olsun koruyacağımızı unutmayın!