Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Çevreci Avukat Arif Ali Cangı, Bayraklı bölgesinde depremden etkilenen binaların denetimsiz ve önlemsiz yıkıldığını savundu. Cangı, depremde sağ kalanların kanserden öleceğine dikkat çekerek, “Yetkililere ihbarda bulunuyorum, bölgede yaşayanları uyarıyorum. Deprem öldürmedi, hasarlanan binaların yıkım tozları kanserden öldürecek. Bu sabah, Avukatlık büromuzun ve konutumuzun bulunduğu Apartmanın bahçesine bitişik Bayraklı, Manavkuyu Mahallesi, 249/2 solak başındaki depremden hasarlanmış binanın yıkımına başlanmış, çevredeki apartmanlara hiç haber vermek yok, çevrede önlem almak yok, yıkım ekiplerinde basit maskeler bile yok. Açık pencerelerden komşu apartmanların iç mekanlarının her yeri toz olmuş. Üstelik 40-50 metre uzağında bölgenin en büyük pazarlarından olan Çamkıran pazarı kurulu, insanlar pazar arabaları ile sebze, meyve, balık, et ve süt ürünlerini satın alıyorlar. Üzerinde yıkım  tozları olan gıda ürünlerini bir güzel tüketecekler. Haberdar olunca müdahale etmek için gittim, daha önce komşular zabıtaya haber vermişler, bir Zabıta memuru gelmiş, onun da maskesi yok. Yıkım ekibi çavuşu ‘abiciğim idare edin, tamam birkaç saat duralım, öğleden sonra yeniden başlayalım’ gibi pazarlıklara girişiyor. Bense "Bugün pazar kurulu, çevrede yaşayan insanlara haber verilmedi, maske ve koruyucu kıyafet olmadan yıkım yapıyorsunuz, yıkıma devam edemezsiniz,  buna zabıtanın da müsaade etmemesi gerekir" diyorum ve çıldırmış gibi komşulara, oradan geçenlere, yıkımcılara ‘maske takın’ diye bağırıyorum” dedi.

“DENETİMSİZ YIKIM YAPILAMAZ”

Cangı, yıkımların denetimsiz yapılmasına tepki göstererek, “Böyle denetimsiz yıkım yapılamaz, depremden kurtulan Bayraklı ve Bornova'da yaşayan kişiler, oradan geçenler, yıkımcılar ve belki de tüm İzmir kanser riski ile karşı karşıya. Hiç olmazsa, yıkımdan önce, binanın asbest ve diğer tehlikeli atıklarından arındırıldığına dair rapor ile birlikte, çalışma günleri ve hava durumu da dikkate alınarak uygun yıkım günü ve saatleri belirlenip, civarda yaşayanlara duyurulamaz mı, o gün o bölgede herkesin maskeli olması, yıkım ekibinin maske ve koruyucu kıyafetle yıkımı yapmaları sağlanamaz mı? Bu konuda görev yetki tartışması yapma lüksümüz olamaz. Bayraklı Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Çevre il Müdürlüğünün hepsi ve  her biri bu önlemleri aldırmaya ve gereken denetimleri yapmaya görevli ve yetkilidir. Biz yurttaşların sorumluluğu da kendi önlemlerimizi alıp, yanlışlara itiraz etmek, ihbarda bulunmak olsa gerek” açıklamasında bulundu.