Halil İbrahim GÜLER/ GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi kasım ayı olağan sekizinci oturumu Başkan Tunç Soyer’in yönetiminde, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki gerçekleşti. Oturumda İzmir Su ve Kanalizasyon (İZSU) Genel Müdürlüğü’nün genel kurulu yapıldı. Oturumda, İZSU’nun 2022 mali yılı gelir ve gider bütçesi ile performans programı görüşüldü. İZSU’nun 2022 gelir bütçesi 3 milyar 178 milyon 61 bin TL, gider bütçesi ise 3 milyar 800 milyon olarak açıklandı. 

MECLİS’TE MELTEM RÜZGARLARI
Meclis’te bütçe konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen CHP Grup Başkan Sözcüsü Nilay Kökkılınç’a İZSU yetkilileri tarafından hazırlandığı bir slayt gösterisi olduğu söylendi. Kökılınç’ın, kürsüden indiği sırada AK Parti Meclis üyeleri tarafından slayttı kendi grup sıralarında izlemesi teklifi geldi. Kökkılınç teklifi geri çevirmedi. Başkan Soyer’de slayt gösterisini daha iyi konumdan izlemek için MHP Grubundan izledi.  

KATI ATIK ÖNERGESİ GERİ ÇEKİLDİ
Katı atık ve bertaraf ücretlerinin su faturasıyla birlikte tahakkuk ve tahsilatı uygulamasının 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren kaldırılması konusu, tekrar değerlendirilmesi üzerine geri çekilmesi oy birliğiyle kabul edildi.  

MHP’Lİ ŞİMŞEK’TEN FLAŞ ÇIKIŞ
Bütçeye CHP ve İYİ Parti grubu olumlu oy kullandığını açıklandı. AK Parti ve MHP Grubu ise bütçeye ret oyu verdiklerini ifade etti. Oylama esnasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı. MHP Aliağa Meclis Üyesi Hakan Şimşek bütçeye olumlu oy kullanacağını açıklandı.
Şimşek yaptığı açıklamada, "Siyaseten bir açık pozisyona düşmek istemem. 2019’un nisanından bu yana söylediğim; Şakran’ın kanalizasyon arıtma tesisinin 2022 bütçesine girmiş olması benim bu bütçeye hayır dememe engel oluyor. Yarın bir gün ben bu bütçeye hayır dediğimde karşımdaki siyasetçilere bu kozu veremem. Şahsım adına 2022 bütçesine evet oyu vereceğim. Ancak 2022’de yapılmazsa vay halinize… Bunu da açıkça dile getiriyorum” dedi. 

YÜZDE 47’Sİ YATIRIMA AYRILDI
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “İzmir, ülkemizde yaşanmakta olan olumsuz gelişmelerden aynı şekilde etkileniyor. Genel ekonomik ve sosyal gidişatın dışında pandemi süreci, kurum ve kuruluşlarının karşısında birçok ekonomik ve sosyal güçlük çıkarmıştır. Bu güçlükler, İBB öncülüğünde geliştirilen projelerle, dayanışma içerisinde aşılmıştır. İZSU’nun özverili çalışmalarıyla başarılı bir sınav verdiğini kabul etmek gerekir. Pandemi sürecini de kapsayan 2019-20-21 yılında İZSU’nun gerçekleştirdiği yatırım miktarı 1 milyar 250 milyon lira… İZSU’nun 2022 yılı bütçesinin yüzde 47’sinin yatırımlara ayrıldığı görülüyor” dedi.  

İLK ALTINCI AY YÜZDE 18, İKİNCİ ALTINCI AYDA YÜZDE 15 ZAM
“Ekonomik dengelerin altüst olduğu bu süreçte İZSU Genel Müdürlüğü, hizmetlerini kesintisiz sürdürmüştür” diyerek konuşmasını sürdüren Kökkılınç, “2021 yılının başında, tüm bu kötü ekonomik ölçütlere rağmen yüzde 15 zamda kalınmış, başka bir zam yapılmamıştır. Bu şekilde 2021 yılı için yaklaşık 80 milyon lira vatandaşlarımızın cebinde kalmıştır.  2022 yılında ilk ay yüzde 18 ikinci altı ayda yüzde 15’lik fiyat uygulaması bütçede öngörülmüştür. Bütçenin yüzde 13’ünün akaryakıt ve elektrik harcamasına gittiği görünce ve aynı zamanda ekonomik tablo karşısında 2022 yılındaki bu fiyat uyarlamasının bile son derece vatandaş odaklı olduğu görülecektir. 350 bin abonenin ödenmemiş faturalara rağmen suyu kesilmemiştir. İklim krizinin en ağır sonuçlarından biri susuzluk tehlikesidir. Su kaynaklarının korunması ve tasarrufu, vatandaşların suya erişiminin kolaylaştırılması ile ilgili merkezi idarenin de tedbirler alması gerekmektedir.  Bu tedbirlerin en başında su faturalarındaki KDV ve Çevre Tüketim Vergisi kaldırılmasıdır. Devlet Su İşleri (DSİ) yaptığı barajların bedelini, faiziyle yerel idareden almaktadır. Bu bedellerin yerel su idarelerinden alınmaması, barajların merkezi idare yatırımı olarak tüm mali yükümlülüğünün üstlenilmesi gerekmektedir. Bunun için yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır” diye konuştu.  

YATIRIMA BÜTÇE AYRILMAMIŞ
İZSU söz konusu olduğunda her yıl aynı konuşmaları tekrarlamak zorunda kaldıklarını belirterek açıklamalarına başlayan AK Parti Grup Sözcüsü Özgür Hızal, “İZSU yatırımcı bir kuruluş olmak zorunda. İZSU deyince aklımıza körfez kirliliği, şehirdeki koku sorunu, yağan her yağmur sonrası oluşan taşkınlar ve suya erişim akla geliyor. Bütün bu sorunları kaldırmak için İZSU'nun bir bütçesi var. İZSU'nun bütçesi arttı ama yatırım bütçesi artı mı? İzmirlilerin yaşam kalitesini aşağıya çeken sorunlar için ne kadar yatırım yapılıyor? Geçen yıl yatırım yapmayan İZSU önümüzdeki yıl daha kötü bir performans sergileyecek. Geçen yıl yatırımlar içme suyu artıma tesisinde yüzde sıfır, atık su yüzde sıfır, çamur kurutma tesisi yüzde 1’de kalmış. İZSU’nun bütçesi arttığı aynı zamanda yatırım bütçesi artmadı. Asıl mesele budur. İzmirlilerin yaşam kalitesini her gün aşağı çeken İZSU yatırımlara ne kadar bütçe ayırıyor. Asıl sorun budur. İZSU’nun ya da İBB’nin performans bütçesinde yazdığı ile gerçekleşen bütçe neredeyse hiçbiri tutmadı. İZSU denilince akla elen ilk şey Körfez temizliğidir. Dereleri temizlemeden, bu sorunları çözemezsiniz. Bütün sorunlar iç içe geçmiş ve bütün halinde değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.  

‘DÖNEM SONUNDA…’ 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Soyer’in Köfrez ile ilgili yaptığı açıklamaları Meclis’te okuyan AK Partili Hızal, “Körfez denildiğinde Sayın Tunç yaptığı açıklamaları akla geliyor. ‘Ben bu Körfez’de yüzeceğim’ dedi. Yaptığı açıklamalarda aklının karışık olduğu ortaya çıkıyor. Bunun temel sebebinin de her zaman söylediğim gibi danışman kadrosunun kendisini yanlış yönlendirmesinden kaynaklıyor. Üç yıllık koyduğunuz hedefin sonuna yaklaştığınızda bambaşka şeyler çıkıyor. Körfezin kirlilik sorununu Gediz’de aradı. Körfez’i çok övündüğünüz arıtma tesisleri derelerle kirletiyor. Körfez kirli, İZSU ve İBB yönetimi tarafından kirletiliyor. Üç yıllık süre dolmak üzere, beş yılık için az bir süre kaldı. Bence bu akıl karışıklığını ortadan kaldırın. En azında dönem sonuna kadar bir çalışma yapın, 2024’te iktidara biz geleceğiz ve verdimiz sözleri yerine getireceğiz” ifadelerini kullandı. 

İzmir’in ‘yazın kokan, kışın ise taşan bir şehir’ haline geldiğini belirterek açıklamalarını sürdüren Hızal, “Kemeraltı, geçen günlerdeki yağışta yine su altında kaldı. İzmir’de yağan yağmurun miktarına bakılmaksızın sel alıyor. Bunun temel sorunu alt yapıdır. Bu şehirde 25 yıldır, olumlu adımlar atılmadı. Birtakım yatırımlar yapılıyor ama yetersiz. Bu şehrin her geçen gün nüfusu artıyor. 25 yıldır bu şehri siz yönetiyorsunuz. Sizin görev süreniz boyunca yapılan yağmur suyu hattı 81 km. Toplam yapmanız gereken yağmur suyu hattı 5 bin kilometre. Siz bu gidişle dönem sonuna yetiştiremeyeceksiniz. Dönem sonunda da yerel iktidar biz olacağız” diye konuştu.  

YATIRIMSIZLIKTAN…’ 

İzmir’de yaşanan koku problemini de hatırlatarak eleştirilerini sürdüren Hızal, “İzmir’de hiç yakışmayan koku sorunu var. Bunun sebebi, altyapı, kanalizasyon… Yağmur suyu ile kanalizasyon ayrılmamasıdır. Kokunun kaynağı, Körfez, dereler, sizin bakımını yapamadığınız, eksik kaldığınız dereler. Birkaç dokunuşlarla bu meselelerini çözmeniz mümkün değil. İnkar edilerek bu problem çözülmez. Bunun sebebi de sizin yanlış stratejinizdir. Siz vatandaşa ücretsiz su mu veriyorsunuz ya da istediğiniz yerde istediğiniz yerde yatırım yapabiliyor musunuz, yapamıyorsunuz. Devlet yönetimi ciddiyet ister. Yatırımsızlıktan dolayı, İzmir susuz kalacaktı. İzmir’in susuz kalmasının önüne geçen merkezi hükümetlerdir. İZSU’nun genel performans bütçesi maalesef ortada. Çok daha iyisi ile karşılaşmak isteriz. Yere basan bütçe olsaydı oybirliğiyle geçirmek isterdik. Her geçen yıl daha kötüyü gidiyor. Dolasıyla bütçe ve performans bütçesine hayır oyu kullanacağız” dedi.  

GÖRDES BARAJI ÇIKIŞI  

Kent gündemine sık sık gelen Gördes Barajı’ndan içme suyu alınamadığı tartışmasına değinen Hızal, “Gördes Barajı’ndan planlanan miktarda su gelmedi. Bunun sebebi ise kuraklıktır. Bugün kadar 2011 mayıs ayından itibaren İzmir’e gelen su miktarı yanılmıyorsam 55 milyon metreküp. Bugüne kadar İBB vermiş olduğu para 5 yılık sürede 55 milyon para verilmiş. 30 yıllık kredi kullanıldı. Sizin iddia edilmişi gibi alınmayan suyun parasını vermiyorsunuz. Yapılan tesisin işletmenin parasını veriyorsunuz. İZSU’nun yapmış olduğu araç yıllık kiralama bedeli 42 milyon. Siz daha ne anlatıyorsunuz. Siz vatandaşa ücretsiz su mu veriyorsunuz. Ya da istediğiniz yerde istediğiniz yerde yatırım yapabiliyor musunuz, yapamıyorsunuz. Devlet yönetimi ciddiyet ister. Yatırımsızlıktan dolayı, İzmir susuz kalacaktı. İzmir’in susuz kalmasının önüne geçen merkezi hükümetlerdir. Bütçede yatırımda kısıtlamaya gittiniz. Daha az yatırım yapacaksınız. ‘Dolar, Euro şu kadar olmuş’ diyorsunuz. 25 yıldır neredeydiniz, elinizden tutan mı vardır? Hadi 1 yıldır dünyada olduğu gibi ülkemizde de böyle bir dalgalanma var. Geri kalan zamanda ne yaptınız? Bizim yaptıklarımızı beton olarak görüyorsunuz. Biz onun yüzde 10’nu dahi yapamıyorsunuz. İZSU’nun genel performans bütçesi maalesef ortada. Çok daha iyisi ile karşılaşmak isteriz. Yere basan bütçe olsaydı oybirliğiyle geçirmek isterdik. Her geçen yıl daha kötüyü gidiyor. Dolasıyla biz bütçe ve performans bütçesine hayır oyu kullanacağız” dedi. 

“İZSU’YA YÜKLEMEK HAKSIZLIK” 

DEVA Partili Meclis üyesi Nezih Özuyar ise, “Bazı sorunları ortaya koyarken işin geçmişini de ortaya koymalısınız. Bergama ile ilgili İZSU sorunların çözümü ile ilgili istişarelerimiz devam ediyor. 137 mahallesi olan Bergama’da devam eden sorunları ve benzer ilçelerdeki benzer sorunları İZSU’ya yüklemek haksızlıktır. İşinin işi zor, bu ekonomik durumda da hizmetler yapmada zorluklar yaşayacağını düşünüyoruz. 2022 yılı bütçesi için biz olumlu oy kullanacağız” açıklamalarında bulundu. 

ŞAHİN’DEN ELEŞTİRİ YAĞMURU
MHP Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin, "İzmir’deki en önemli altyapı sorunu yağmursuyu ve pis su kanallarının birleşik sistem olmasıdır. 2021 yılına kadar mevcut yağmur suyu kanalı yaklaşık 675 km, 2021 yılında yapımı öngörülen yaklaşık 120 km, 2022 yılında yapımı öngörülen yaklaşık 180 km İzmir’in toplamda ihtiyacı yaklaşık 5000 km Bu hızla Yaklaşık yirmi yılda bu sorun çözülebilir peki bu birleşik sistem devam ettiği sürece ne olur? Ben söyleyeyim İzmir kokmaya devam eder. İzmir maalesef Kışın taşan, yazında kokan bir şehir haline geldi. Kuraklıkla yüz yüze olduğumuz dönemde yağmur sularını ayrıştırıp tekrar kullanılması çok önemlidir. Merkezi hükümet son dönemlerde 15 adet yer altı barajı inşa etmesi ne kadar önemliyse bizim de İBB Yönetimi olarak biran önce yağmur sularının ayrıştırılmasını tamamlamamız gerekmektedir. Pis su kanallarında toplanan yağmur sularının arıtma sistemlerine fazladan yük bindirmekte ve yeterli arıtılmadan körfeze deşarj edilen bu sular hem körfezi kirletmektedir, hem de kokuya sebep olmaktadır. Asıl önemli olan konulardan bir tanesi de kuraklık sebebi ile azalan içme suyu kaynakları yerine alternatif olarak deniz suyunun arıtılmasıdır. Konularda da performans programının yetersizliği görülmektedir" dedi. 

SORULARA CEVAP İSTENDİ
Konuşmasına sorular sorarak devam eden Şahin, "İçme suyu mastır planını en son ne zaman güncellendi? Yıllardır basında okuduğumuz bir türlü gerçekleştiğini göremediğimiz deniz suyundan içme suyu elde edilmesi ne zaman gerçekleşecek. Gaziemir-Karabağlar-Buca ilçelerimiz de çeşmelerden akan pis kokulu ve bulanık suyun tekrar etmeyeceği hususunda bir garanti verebilir misiniz? İzmir içme suyunu Türkiye genelinde en pahalı olarak kullanmaya devam ediyor. Tahtalı Barajı isale hattı Akçay caddesinin altından geçmektedir. Buralarda bulunan birçok esnafımız isale hattından su sızmaları sebebi ile bodrum katlarında su birikintisi olduğundan şikâyet etmektedir. Toprağın üzerindeki atık su arıtma tesislerinin depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarına kaynak ayırdığınız kadar isale hattının depremden zarar görmüş ola bileceği hiç aklınıza geldi mi? Buradan ve tüm temiz su hatlarından kayıp kaçak bedellerini insanlarımıza ödetiyorsunuz. Bunları kontrol etmek aklınıza geldi mi? Şuanda barajların doluluk oranlar nedir? Yeterli olduğunu düşünüyormuşsunuz, aldığınız tedbirler nelerdir? Sağlık içme kullanma suyu üretilmesi önemli olduğu kadar sağlıklı dağıtımı da en az o kadar önemlidir. Su dağıtım şebekelerinde kullandığımız boruların insan sağlığına etkileri konusunda bilimsel bir çalışma yapıldı mı? Şebekelerin yüzde kaçı 2019 yılından bu güne kadar yenilenmiştir? Tesis ve işletmelerde kullandığınız enerjinin ne kadarlık bölümü güneş ya da rüzgardan elde edilmektedir?" diye konuştu. Atık su ve yağmur suyu deşarjında kullanılan boru ve büz ihtiyacımızı kendi imkanlarımızla imal ederek daha uygun fiyata maal ede biliriz bu konuda herhangi bir çalışmanız var mı? Aktepe-Emrez Mahallesinde 2 şubatta yaşanan dere taşkını ile zarar gören köprü nihayet Belediye ekiplerince yıkılmıştır. 5 metrekarelik köprüyü ancak 1 yılda yapabiliyorsunuz. İzmir genelin de taş duvar ile yapılmış olup ekonomik ömrünü tamamlamış ve acilen beton arma perde ve aks istemi ile revizyonu yapılması gereken kaç km dere ıslahı bulunmaktadır? Bu dere ıslahı alanlarından yenilenmesi gereken kaç tane köprü vardır?" diye konuştu.  

İYİ PARTİ’DEN BÜTÇEYE OLUMLU OY
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç de şunları söyledi:
Ülkemizde faaliyet gösteren tüm özel ve kamu kuruluşları zorlu bir süreçten geçiyor. İZSU’nun faaliyetlerine bakıldığında; yetkili olduğu arıtma tesislerinden içme su temini, yeni su şebekeleri yapımı, mevcut şebekelerin korunması, kanal altyapısının bakımı ve yeni kanal yapımı, dere ıslah çalışmalarının yapımı, yağmur suyu kanalı yapımı, pis su arıtma tesisi yapımında özverili çalışmalar yaptığını görmekteyiz. Şu an kentimizde yaklaşık 4 bin 7 kilometre kanal altyapısı mevcut, 67 adet arıtma tesisimiz faaliyette, 400 adet olan derelerimizin tamamına yakını ıslah edilmiş ve bakımı yapılmış durumda. İçme suyu anlamında 9 bin 330 kilometre şebekemiz mevcut, içme suyu ile ilgili arıtma tesisi sayımız 57... Yağmur suyu ile ilgili şu an İzmir genelinde 721 kilometre hat işler durumda, devam eden 122 kilometre, 2022 yılında 187 kilometre hedefleniyor. Su kaçağı; metropolde yüzde 26,99 seviyesinde, çevre ilçelerimizde yüz 30 civarında. Bunlar çok memnuniyet verici çalışmalar. Bu ekibi bu anlamda kutluyorum. Gerçekleşen tüm bu hizmetler İzmirlilerin yaşamına olumlu etki ediyor. 2022 bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum, oyumuz olumludur.” 

MISIRLI: 94 MİLYON METREKÜP SUYU ARITAMIYORUZ
AK Partili Fikret Mısırlı ise kayıp kaçak bedelleri üzerinden zam oranlarına dikkat çekerken, "Bizim İZSU'nun 330 milyon metreküp su tüketimi ile ilgili miktarı var. Bunu 2021 kitapçığında Ocak ve Haziran ayına göre gerçekleşme oranına baktığımızda 236 milyon metreküpünü bizler arıtabiliyoruz. 94 milyon metreküpünü arıtamıyoruz. Bu küçümsenecek bir şey değil. Türkiye'nin en iyi arıtma tesisleri de desek şu an ki rakamlar bunlar. Bizim 11 ilçemizin toplam su tüketimi özelikle kayıp kaçakta 11 ilçenin geçmişe dönük var ancak bugüne ait yok. Bazılarında yeni başlayan yatırımlar yada 1-2 puan düşmeler var. Toplamda 330 milyon metreküp su tüketimimizin 11 ilçesinden oluşan metropoller 240 milyon metreküp kullanıyor. Biz bunların ne kadarını faturalandırabiliyoruz, ne kadarı için kayıp kaçak olarak görebiliyoruz… 11 ilçede 120 milyon metreküpünü faturalandırabiliyoruz. 11 ilçedeki kayıp kaçak olan 70 milyon metreküp, 19 ilçemizin kullandığına eş değer. Var olan bir gerçeğin aşağıya inanması noktasın baktığımızda biz bunları 2019-2020 ve 2021'de söyledik. Yapılan yatırımların kendi içerisinde aşağı çekilebilecek halini görmüyoruz. Faturalarımıza  1'nci aydan itibaren 18, 6'nci ayından itibaren 15 zamdan bahsediyorsak, belki kayıp kaçakları yarı yarıya düşürsek bunlara gerek kalmayacak” dedi.  

KATI ATIK VURGUSU
Mısırlı, “Biz körfezin kirliğini konuşurken, diğer yandan tarımda suyumuzun kalmadığı konusunu bahsediyoruz. İlçe belediyeleri katı atık almayacak demiştiniz ancak almaya devam edecek. Ben diğer ilerde uygulanmıyor kısmını geçiyorum İB 414 milyon katı atık bedeli ödüyor. Hiç olmazsa katı atık artışını çıkartıp sadece su tüketimine yaparsak zammı en azından vatandaşlara yardımcı olmuş oluruz" dedi. 

KEMALPAŞA’YA GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK YATIRIM YAPILIYOR
Kemalpaşa Belediye Başkanı CHP’li Rıdvan Karakayalı, “İZSU, Kemalpaşa’ya gelmiş geçmiş en büyük yatırımı yapıyor. Fosseptiklerin yüzyıllardan beri dereye aktığı, arıtmanın olmadığı bir ilçeden bahsediyoruz. Şu an çalışmalar çok hızlı bir şekilde devam ediyor. İZSU, Kemalpaşa’ya 120 milyonluk yatırım yapıyor. Bu çok büyük bir rakamdır. Pandemi ve depremden sonra Kemalpaşa’ya büyük bir ilgi oluştu. Bu da müthiş bir şekilde şehirden ilçeye akım başlattı. Büyükşehir Belediyemiz de bunu görünce yatırımlarını arttırdı. Gediz Deltasının korunması ve İzmir’in geleceği için önem taşıyan projeleri bir bir hayata geçiren İZSU, Kemalpaşa’da 25 bin kişiye hizmet edecek ileri biyolojik atık su arıtma tesisinin yanı sıra 12 mahallenin kanalizasyon ve yağmur suyu altyapısını yaparak Deltanın korunması için büyük bir adım atmış oldu. Bizim bütün sularımız Nif Çayı’ndan geçiyor, Nif Çayı da Gediz’e geçiyor, Gediz’deN Körfez’e akıyor.  

İZSU, yeni bir ileri biyolojik atık su artıma tesisi kurmaktadır. Kemalpaşa’da yapımı devam eden bu tesis günlük 5 bin metreküplük evsel atık suyu arıtacak. Tesisin 2022 yılında hizmete açılması bekleniyor” diye konuştu. 

43 MİLYONLUK BÜTÇE AYRILDI
CHP’li Meclis üyesi İzel Zenginobuz da “İZSU 1 yılda 30 milyonluk kaynak ayrırarak 400 dere yatağında 21 bin kamyon atık malzeme çıkarmıştır. Küçük derelerde 3’er büyüklerde ise ortalama 10’ar kez temizliği yapmıştır. Dip çamuru temizliği hala devam ediliyor. Bayraklı Manda Çayı’nda hayata geçirilen rehabilitasyon 83 bin 337 ton çamur temizliği çıkarmıştı. Doğal yaşamın yeniden başlamıştır. Sel felaketinden sonra 42 derede ıslah ve rehabilitasyon çalışması yapılmıştır. 3 milyon 150 milyon TL ile yatırım ile Atatürk Sanayi Organizasyon Bölgesi’nde dere yatağı temizlenmesi ve çevre düzenlemesi yapılıyor. 35 bin metrekarelik alanda yapılan çalışma sonrası Körfez’e temiz su akması sağlanıyor. Karşıyaka’da 10 milyon TL’lik yatırımla sel ve taşkın sorunu minimize edecektir. Bu kapsamda dere ve ıslah çalışmalarına İZSU tarafından 43 milyon TL ayrılmıştır” diye konuştu.  

ÇEŞME’YE 250 MİLYONLUK YATIRIM YAPILDI
İZSU’nun 2019 yılından bu yana Çeşme’ye yaptığı yatırımlardan dolayı teşekkür eden Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da,“2019 yılından bugüne İZSU Çeşme’de devletimizin yaptığı en büyük yatırım hamlesini yaptı. Bunun için çeşme halkı adına teşekkür ediyorum. 255 milyon liraya yaklaşan, 2019 yılından bu yana olan bu yatırım birçok konuyu kapsıyor ama en önemlisi İZSU yönetiminin Çeşme Belediyesi koordineli olarak çalışması ve her aradığımızda karşımızda çözüm odaklı olunması. Çeşmemizin eskimiş olan içme suyu altyapısındaki kaçaklar hepimizin malumuyken 3 senede yapılan yatırımlarla kayıp kaçak kısmımız çok büyük oranda giderildi. Dere yataklarımızda ciddi iyileştirmeler yapıldı. TOKİ’nin çalışmamakta olan arıtmasını İZSU devraldı ve TOKİ’yi kokudan ve kirli sudan kurtardı. En önemli sorunlardan biri; Çeşme Meydanını her yıl yağmurda su basmasıydı, kangren olan bu sorun da İZSU tarafından çözüldü” açıklamalarında bulundu. 

GÖRDES’TEN 650 MİLYON METREKÜP ALMAMIZ GEREKİYORKEN…
CHP’li Murat Aydın Gördes Barajı ile ilgili açıklama yaparak, “2011 yılından bu yana İzmir Gördes Barajı’ndan 190 milyon metreküp su aldı. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi İzmir yıllık 59 milyon metreküp su görmedi. En fazla bu yıl su aldık, o da 52 milyon metreküp aldık.  Yılda 650 milyon metreküp almamız iken sadece 190 milyon metreküp aldık. İBB bu barajın maliyetinin bedelini 30 yıldır ödeyecek. Tahtalı’dan 90 milyon metreküp su alıyoruz. Hem de 1993 yılından itibaren alıyordu. Bunun yarısını bile Gördes’ten alamadık. Gördes’in aktif doluluk oranı yüzde 1’dir. Gördes Barajı’ndan yine su alamayacağız ve yine dibi delik baraja para ödemeye devam edeceğiz. Sadece barajda değil, tünellerinde de delik var” dedi.  

DİBİ DELİK OLDUĞU ANLAMINA GELMİYOR
CHP'li Meclis Üyesi Murat Aydın'ın ardından söz alan AK Partili Burçin Kevser Tourchıan ise Gördes Barajı'nın kronolojisine değinerek Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Başkan Tunç Soyer dönemlerinde dile getirilen "Biz ödediğimiz paranın karşılığını alamadık" söylemine cevap verdi. AK Partili Tourchıan, "2010-2011 yıllarında yaşanan kuraklık nedeniyle sulama amacıyla İzmir, Gördes Barajı'ndan yararlanıyor. Kuraklık dönemini atlatıyor. İlerleyen süreçte sulama artı içme suyu için çalışmalarına başlanıyor. 2020 yılında Gördes Barajı günlük 135 bin metreküp İzmir halkına su veriyor. Yıllık bazda bu yüzde 14'e tekabül ediyor. 2021 yılında aldığımız günlük miktar ise İzmir'in kullandığı suyun yüzde 24'üne tekabül ediyor. Bu noktada haksızlık yapılıyor. Su miktarında azalmalar yaşanmış olabilir ama bu dibinin delik olduğu anlamına gelmiyor" ifadelerini kullandı. 

İNSANIN DOĞASINDA VAR 
Dünyanın her yerinde iktidar çok iyi iş yaptığını söyleyecek, muhalefet de yeterli görmeyecek. Bu siyasetin doğasında var” diyerek konuşmasına başlayan İBB Başkanı Tunç Soyer, “Şu bir gerçek, insanlık içinde bulunduğu durumla hiçbir zaman yetinmediği için evrimi devam eden bir varlık. Biz de daha iyisini nasıl yaparız diye kafa yorduğumuz için sürekli evrimimiz daha iyi devam ediyor, daha iyiye daha güzele doğru yolculuğumuz devam ediyor. Dolayısıyla muhalefetteki arkadaşlarımızın beğenmemesi, eksik bulması normal, iktidardaki arkadaşlarımızın sahip çıkması, beğenmesi çok normal” dedi.  

GÖRDES BARAJI GERÇEĞİ VAR
Gördes Barajı ile ilgili tartışmalara ilişkin konuşan Başkan Soyer, “Ben kendi gözlerimle gördüm. Kuraklıkla alakası yok. İzmir’in tüm barajlarının doluluk seviyesi 45-50 civarında, sadece Gördes’in doluluk oranı 1 küsur civarında. Neredeyse kurumuş durumda. Emin olun ki imalat hatası var,00 tünellerinde de var. Dibinde su tutmadığı için 4 kere tadilata alındı. Yok demek hakikaten gözünü kapatmak demek. ‘Madem öyle neden devam ettiniz’ dendi. Devlete güvenmişiz, nasıl vazgeçeceğiz? Rakamlar çok net. Biz yapıldığı günden bu yana 659 milyon metreküp su almayı beklerken bu geçen süre içinde toplam 190 metreküp alabilmişiz. Üç yıl hiç almamışız. Üstelik bunun faizini ödememek için arkadaşlarımız aylarca müzakere etti ama faizini de aldılar. Biz DSİ ile beraber çalışmak zorundayız. Bizim bürokratlarımızın DSİ bürokratları ile ilişkisi gayet düzgün. Siyaseten de bizim bu iş birliğine destek olmamız lazım” diye konuştu. 

DİP TEMİZLİĞİNİ BİRLİKTE YAPMAMIZ GEREKİYOR
Körfez’de dip temizliği konusuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, “Bakanlığın bununla ilgili birimi var; Deniz Dip Tarama Baş Mühendisliği var. Bu birimin bizim Körfez’de yapacağımız çalışmaya destek vermesini Adalet Kalkınma Partili arkadaşlarımdan rica ediyorum. Bakanlık bizim bakanlığımız. Bize destek vermeleri lazım. Mutlaka iş birliği yapılmalı. Biz nasıl bütçeyi Körfez’in dip temizliği ile ilgili bütçemizi 600 binden 1 milyon 200 bine çıkarmışız. Demek ki bununla ilgili çalışmayı öngörüyoruz. Birlikte yapmamız lazım” dedi. 

ÇOK BÜYÜK FEDAKARLIK İSTİYOR
Önceliği, sirkülasyon kanalına değil de yağmur suyu-pis su kanallarının ayrıştırılmasına vermelerinin gerekçesini açıklayan Başkan Soyer, “Şu an sirkülasyon kanalı açmak evin kapısı-penceresi açık iken ev toz duman içindeyken süpürge yapmaya benziyor. Önce kirliliği durdurmamız lazım. Onun için öncelikle yağmur suyu ve pis su kanallarını ayrıştırıyoruz. Bu çok zor bir iş. Akıl alacak gibi değil, trafik alt üst oluyor, on yıllardır var olan bir şeyi bozuyor yeni bir şey yapıyorsunuz. Kilometreler kolay söyleniyor ama 100 metresi bile büyük mesele. Büyük çalışma ve fedakarlık istiyor. Kolay bir iş değil ama Körfez’in başka türlü temizlenmeyeceğini bildiğimiz için yapmak mecburiyetindeyiz” ifadelerini kullandı. 

EN AZINDAN ANLAYIŞ BEKLİYORUM  
Gediz Deltası ile yaptığı farkındalık çalışmasına yönelik eleştirilere yanıt veren Başkan Soyer, şunları söyledi: “Ben, Gediz’e İBB Başkanı olarak gitmedim, Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak gittim. Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak bu benim sorumluluğum. Bizim asıl şunu sorgulamamız gerekmez mi; Gediz on yıllardır zehir akıtıyor. Nereye gittiğini ne fark eder, bizim bütün bereketli topraklarımız zehirleniyor. Bunun için teşekkür beklemiyorum ama en azından anlaşılmasını beklerim. Biz niye yaptık bunu? Kimse bu zehirlenmeyle mücadele etmemiş, kimse yıllardır elini taşın altına sokmamış. Kuraklık var, iklim krizi var, yanlış tarım ürün deseni var, yetmiyor bir de zehirliyoruz. Buna kim karşı çıkacak? Ne yapalım seyirci mi kalalım? İyi ki gitmişiz, 60 tane suç duyurusunda bulunduk, takip edeceğiz.” 

İZMİR’DE NEDEN MÜSİLAJ OLMUYOR  
İzmir’de müsilaj olmamasının nedenini açıklayan Soyer, “Marmara’ya arıttığı atık suyu akıtan 7 ilimiz var. Bu 7 ilin arıtma tesislerinin yüzde 51’i doğal ve biyolojik arıtma, yüzde 48’i ızgara ve kum arıtması. Sadece İzmir’de 68 arıtmanın yüzde 97’si ileri biyolojik arıtma. Bu ne demek? Azot ve fosforu bırakmıyor. Izgara ve kumla arıtılan su ne yazık ki azot ve fosforu arıtmıyor. Dolayısıyla İzmir’in Marmara’dan farkı, ileri biyolojik arıtma tesislerine sahip olması. Bununla iftihar edebiliriz, bu çok kıymetli” dedi. 

ZAM KONUSUNDA…  
Zam konusuna da değinen Soyer, “Yüzde 18 artı yüzde 15 zam, yıllık ortalama yüzde 26.85’e geliyor, bu zam da TÜİK’in yeniden değerlendirme oranının bile altında kalıyor. Şunu netleştirmek lazım, belediye başkanı arkadaşlarımdan rica ettik, belediyelerinde katı atık bedellerini zamlamıyorlar. Geçen oturumda bütçelerinde getirdikleri artışları, aralık ayında geri alacaklar. Dolayısıyla biz onu bir yandan yüzde 15-20 civarında geri çekerken, vatandaşa çok yüklü bir zam oranı yansımamış olacak. Ödemiş’te başka özel bir durum var, onu beraber çözüyoruz. İzmir’in musluklarından akan su ile ilgili değerleri Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü tespit ediyor, 11 metropol ilçede yüzde 100 içilebilir, 19 ilçemizde yüzde 95 içilebilir seviyede. Milletimize içilebilir su veriyoruz. Bununla da iftihar edebiliriz” diye konuştu.