Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim Ayı üçüncü oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Meclise İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Adıgüzel Eğitim Kültür Araştırma Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı ortaklığında, Meslek Fabrikası Binasında kurulması planlanan üniversite damga vurdu. Cumhur İttifakı Grubu İstanbul’dan bir vakfa İzmir’e ait binanın verildiğini savunarak, karşı duruş sergiledi. İYİ Parti Grubu ise konuya çekimser olduğunu belirtti.

YÜK OLACAK

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanmak üzere hazırlanan ve önerge ekinde yer alan “Protokol”ün oyçokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe – Hukuk – Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor – Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonları Raporu üzerine konuşan Fikret Mısırlı, “Hiçbirimiz bu eğitimin burada yapılmasına karşı değiliz ama bu bize protokol olarak okunuyor, gündemde yok. Biz protokolün yeterince doğru hazırlanmadığını düşünüyoruz. Protokolün 7’nci maddesinin 7’nci şıkkı kısa ya da uzun vadeli kurslarda belediye personeli yakınlarına yüzde 50 indirim  yazıyor. bu madde yanlış. Köylümüzün, şehit, gazi aile yakınlarını, dar gelirli ailelerimizin çocuklarını indirimli göndersek daha iyi değil mi? Böyle bir kararın almasını ben grubum ve kendim adına zül görürüm. Bu yatırım ihtiyaç mı, 21 tane ziraat 28 tane veterinerlik fakültesi var. Bugün Ege Üniversitesi var, kıymetli bir üniversitemiz burada dururken, protokolün bize dayatılması… Bu üniversitesi yarın ben tarımdan vazgeçtim dese bu protokole göre bir şey diyemeyeceğiz. Bu üniversite bize yük olmaktan öteye geçmeyecek” dedi.  

HIZAL: “BURADA BİR GARABET VAR” 

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup başkanvekili Özgür Hızal, “Burada bir vakıfla protokol yapılıyor, bir üniversite kurulacak, tarım üniversitesi denilecek. Kurulursa YÖK’ten gerekli izinler alınır ve kurulursa, meslek fabrikası olarak tabir ettiğimiz eski DGM binası tarihi yapının vakfa bedelsiz tahsisi söz konusu. Çevresindeki araziler de var. Bu protokolü kimle yapıyorsunuz? Adıgüzel vakfı kim bunlar? Bakalım adresi ne yazıyor; İzmir Büyükşehir Belediyesi ile  Bağdat Caddesi İstanbul. İstanbul’da mevcut eğitimle ilgilenen, Silivri belediyesinden tahsis almış bir vakıf. Mesele vakıf da değil, kişiselleştirmiyoruz ama adresi İstanbul. Bu vakfın İzmir’e taşınacağı gibi ifadeler var ama biz Türkiye’nin üçüncü büyük kentiyiz, İzmir’de hiç mi vakıf yok, İzmir’de hangi üniversiteyle görüşülmüş. Protokol önümüze geliyor, bu şehirde garip işler dönüyor. Biz faaliyetle ilgili eleştirişler ortaya koyduğumuzda 2019’da Aziz Bey’i eleştirmiştik. Tunç Bey ‘burada bir garabet var,  burada olmayan birini eleştiriyorsunuz’ demişti. Asıl garabet şu anda var, bunu oyluyoruz şu anda. İlk meclis açıldığında Aziz Bey’in İzmir’de bir özel üniversiteye fuarın içindeki binayı tahsis ettiğini hatırlarsınız. Tunç Bey, ‘Kahraman edasıyla gelip, İzmir’in malı biz bunu iptal ediyoruz’ dedi, oybirliğiyle iptal edildi. 2 buçuk yılda ne değişti? İzmir’in bir üniversitesi talep etmiş, onu eleştirdiniz, bir önceki belediye başkanı hakkında soru işaretleri oluşturup kahraman edasıyla bunu iptal ediyoruz dediniz. Şimdi İstanbul adresli bir vakfa kıymetli bir binayı tahsis etmek için protokol yapıyorsunuz. Biz bunu kabul etmiyoruz” çıkışında bulundu.  

“BELEDİYE BİR VAKFI KAYIRACAK” 

AK Partili Özgür Hızal, “CHP’li arkadaşlarımızın da bunu reddettiğini biliyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Soyer, elektrik fabrikasını neden vermiyorsunuz diyor, Fabrika İzmir’in malı, bakanlık bir şey yapsa da belediye yapsa da İzmir’in malı, Tunç Soyer geliyor İzmir’in malını bir vakfa bedelsiz tahsis ediyor. Ben Tunç Soyer’i tüm İzmirlilere şikayet ediyorum. ‘Başka bir tarım’ diyorsunuz, Söyleminizin eyleme dökülesi gerekiyor” dedi. Hızal, meclis salonundaki kolonya şişesini eline alarak, “Şu gördüğümüz kolonya Adana’da üretilmiş, bu çok basit bir örnek, üzerinde ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halka armağandır ‘yazıyor. Burada kent ayrımı yapmıyoruz, bu kentte TARİŞ var, başka ürünler, markalar var. İzmir’e verdiğiniz önem ortada. Çıkıp ‘AK Parti – MHP grubu eğitime karşı’ diyorsunuz. Biz eğitime sonsuz destek veriyoruz. Ben 1999 yılında üniversite eğitimine İzmir’de başlayan ve kendini İzmirli kabul eden bir meclis üyesiyim. İzmir’de Türkiye’nin en eski Ziraat Fakültesi var. Burasıyla tarımın gelişmesi için kaç tane protokol yapıldı? Merak ediyorum. Türkiye’nin en iyi teknoloji üniversitesi İzmir’de, Urla’da ne yaptınız, kaç protokol yaptınız? Hiç. Şimdi çıkıp başka bir tarım mümkün. Devlet, bakanlık bu işi beceremiyor, tarım üniversitesi kuracağız, öyle mi. Başka bir tarım mümkün dediniz dediniz, karakılçık buğdayı dediniz, reklam yaptınız, gittiniz Menemen’de tepeden dron uçarken karakılçık tohumu ektiniz. Burada reklam ve PR yapıldı. Arazinin hali ortada. Dün komisyon toplantısına katıldım, üniversitenin kurulması durumunda bazı yüksek okul ve fakülteler kurulacakmış. Bunlar, Sivil havacılık ve kabin hizmetleri, optisyenlik, adalet meslek yüksek okulu, yazıyor burada, tarımmış, geçiniz bunları. Çıkıp diyeceksiniz ki ‘Belediye bir vakfı kayıracak’, bu işleri geçin tarım falan değil” diye konuştu.  

“İSTANBULLU BİR VAKFA ÜNİVERSİTE ADI ALTINDA VERİLİYOR” 

Hızal, belediyenin malının bilinmeyen bir vakfa devredildiğini savunarak, “Yaklaşık 2 buçuk yıl boyunca İzmirlileri, “Başka bir tarım mümkün” diyerek yanılttınız. 350-400 milyon gibi bir rakam bir kooperatife aktarıldı. Sadece Belediye ile ticari ilişkisi olan bir kooperatife Köy Koop’a aktarıldı. Tek müşterisi İzmir Büyükşehir Belediyesi. İşte başka bir tarım. Böyle mi tarıma destek vereceksiniz. Menemen de geçen yıl ektiğiniz alan boş, mezbahaları kapattınız. İzmir’in malı, İstanbullu bir vakfa, bilmediğimiz bir vakfa üniversite adı altında veriliyor. Meslek fabrikası… Belediyenin kendi kafasını sokacağı yeri yok, salonumuz yok. Allah’tan burası var, burada toplantı yapıyoruz. Binamız yok, 1 yılda TOKİ dünyayı yaptı, siz 1 yılda belediye binası hasarlı mı kararı veremediniz. Karar verdiniz yıkalım mı yıkmayalım mı bu sürecek, yarışma açacaksınız, sonra görev süreniz bitecek, biz geleceğiz binayı biz yapacağız” dedi.  

KÖKKILINÇ: SİZİN VAKIFLARAINIZA BENZEMEZ 

CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç Hızal’ın eleştirilerine bizim vakıflarımız sizinkiler gibi değildir. Sizin vakıflarınızı FOX TV’de izliyoruz sözleri ile eleştirdi.  Kökkılınç, “Bu bir ön protokol ve taşınmazı vermiyoruz, Bakanlıktan Kamu yayarı almış, merkezinin neresi olduğu önemli değil. Tahsis olmadığı gibi burada üniversite kurmaya YÖK’ün izin vermesi lazım. YÖK izin verirse o zaman tüm detayları içeren bir protokol yapılacak. Eğer YÖK izin vermezse zaten bina bizim, burada kıyamet koparacak bir şey yok. Burada uluslararası standartlarda tarım ve teknoloji üniversitesi kurulması isteniyor.  Dünyada 10 üniversite  bu statüde, ayrıca bu protokol sadece YÖK’e başvuru yapabilmeleri amacıyla yapıldı. Binerce öğrenci parklarda kaldı. Kredi ve yurtlar kurumuna baktığında 293 milyon lira hükümetin vakıflara aktarımda bulunduğunu görürsünüz. Bizi boşuna eleştirip germeyin. Yapılan üniversitemizin hangisinin uluslar arası standardı var. Biz uluslararası standartlarda bir üniversite kurulsun istiyoruz başka da bir şey istemiyoruz” dedi. 

ÖZUSLU: TAHSİS YOK, KÜLLİYEN YALAN 

Eleştiriler karşısında Başkan Vekili Mustafa Özuslu’dan biz bir yeri tahsis etmiyoruz ve ortak olacağız üniversiteye yanıtı geldi. Özuslu, “Gediz İzmir’i kirletiyor, organize Sanayilerden Gediz’e nelerin aktığını gördük. Sanayi atıkları dökülüyor ve kirleniyor.  Başkan Gediz’e bunun için gitti ne var bunda. Et Ardahan’dan, kolonya Adana’dan, Vakıf İstanbul’dan dediniz.  Öğrenci nereden geliyor? Öğrenci gelirken güzel kolonya gelirken neden Adana’dan geldi. Öğrenci Rize’den gelirken iyi et Ardahan’dan gelince olmaz. İzmir’i tanımamak bu işte. İzmir Türkiye’nin her yerinden, her şeyi kendisine alacak ve içselleştirecek kadar demokrat bir kent. Bu bir zenginliktir, süt, kooperatif diyorsunuz. 6 kooperatiften 6 bin çocuğa süt dağıtılıyor. 30 ilçede de çocuklarımız süte ulaşabiliyor. Hizmette, iyilikte yarışalım. Sayın Tunç Soyer bir irade ortaya koymuş. Adıgüzel Vakfı gelmiş biz buraya şunu yapmak istiyoruz demiş o da hayır kardeşim gelin üniversite kuralım demiş. Tahsis yok, bu külliyen yalan yapılan bir ortaklıktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi kurulacak üniversitenin ortağı olacaktır. 100 milyon lira bir ön sermaye vakıftan gelecek ve biz de mütevelli heyetinde yer alacağız. Bu bir protokol kabulüdür. Üniversitenin kurulması için YÖK ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayı lazım. Diyelim ki izin verilmedi yine o mülk bizim biz kimseye bir şey teslim etmiyoruz. Süreç tamamlanmadan olmayan şeyleri olmuş gibi gösterip süreci baştan aksatmak doğru değildir. Sayın başkanın iradesi de bu dolayısıyla bırakın bu hizmeti alsın İzmir, bırakın çocuklarımız kurulacak bu tarım üniversitesinde okusunlar. Muhalefet olarak bunun yapılmasını isteyebilirsiniz, bunu da anlarım ama İzmir’e bir üniversite kazandırılmasını ve başka bir tarım mümkün mottosunu ilerletecek eğitim kurumuna siz de destek olun” diye konuştu. 

“MÜTEVELLİ HEYETİNE KİM GİRECEK” 

Özuslu’ya kurulacak üniversitenin mütevelli heyetinde kimin olacağını soran AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Kim olacak sayın başkan, mütevelli heyetinde kim olacak? Bu kadar ciddi bir meseleyi bize bir günde dayatamazsınız. ‘Tunç Soyer’in düşüncesi budur’ diyerek  İzmir halkının malı ne olduğu belli olmayan bir vakfa verilemez. Velev ki kuruldu, vereceksiniz. Ortağı falan olmuyorsunuz, veriyorsunuz. Nilay Hanım hukukçuyuz diyor ama biz de overlokçu değiliz. Biz de hukukçuyuz. Sayın Başkan ‘şunu yapacağız’ vs. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer daha vadettiği kreşleri kuramamış. ‘Her mahalleye kreş kuracağım’ diyen Soyer kaç kreş kurdu? Evka 3 ‘teki yurdun temelini atamadınız. Hükümetimiz 2002’den bugüne kadar yurt kapasitesini 10 kat artırmış. Faaliyet raporunuzda 2018 yılında bitirmeniz gereken yurdun temelini atmamışsınız. Şimdi de bir misafirhaneyi yurt yapmışsınız, gelen öğrencilerde referans aranıyor. Sanki yurt, tarım problemini belediye çözüyor. Siz önce vadettiğiniz kreşi yapın. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, İzmir halkını yanıltıyor. Mütevelli heyetine kim girecek? Bir kooperatif ytesi mi girecek. Soru soruyorum, bunun cevabını verin. AK Parti Grubu, MHP grubu olarak bu binaların verilmesini kabul etmiyoruz. Bu çok önemli bir konu” açıklamasında bulundu.  

KÖKKILINÇ: “NEDEN ISRARLA BU ÜNİVERSİTEYE KARŞI ÇIKIYORSUNUZ?” 

Kökkılınç’tan Hızal’a gençler ve çocuklar için yapıklarımız ortada ve açılışlarda yapıyoruz keşke birine gelseydiniz de görseydiniz serzenişi geldi. Kökkılınç, “Yurtlarla ilgili konu şeffaflığıyla beraber ortada bizim gençlerle ve çocuklarla ilgili yaptıklarımız da ortada. Bugüne kadar 8 masal evi açtık ve dönem sonuna kadar da  20 masal evi yapacağız. Bornova’da ve Buca’da yurt kiraladık.Yurt açmak hükümetin görevi. Yüzde 8-9 oranında öğrencinin yurt ihtiyacı karşılanıyor. Biz zaten tüm krizlerde el atıp destek veriyoruz, haksız ithamlarda bulunmamakta fayda var. Neden ısrarla bu üniversiteye karşı çıkıyorsunuz?  Biz ön protokol diyoruz, sadece YÖK’e başvuru için lazım bu. Cebimizden para çıkmıyor, tahsis yok. YÖK izin verirse olacak o zaman detayları tekrar beraber karar veririz. Bir ön protokol için böyle kıyamet koparmaya gerek yok” dedi. 

ÖZUSLU:BENZİN VARDI DA BİZ Mİ İÇTİK 

Özuslu  İzmirli STK ve vakıflardan üniversite talebi gelmediğine dikkat çekerek şunları söyledi; Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesinin İzmir’de bulunan STK’larle ne de vakıfları il bir sorunu yok. İzmir’deki herhangi bir vakıf bizimle üniversite kurmaya aday olursa hiç şüpheniz olmasın ki Adıgüzel Vakfına gösterdiğimiz ilgiyi göstereceğiz, böyle bir talep geldi de biz mi hayır dedik, benzin vardı da biz mi içtik?” diye sordu.

SEVİNÇ, "BİRİ 'KRAL ÇIPLAK' DESİN"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, çekimser kaldıklarını belirterek, " Çok hassas bir konuyu acele olarak tartışıyoruz. Bu kentin menfaatini hep birlikte sağlıklı bir şekilde sağlamak zorundayız. Bu meclis de iradesini sağlık şekilde kullanmak durumunda. Başkanımıza değişik vakıflardan, üniversitelerden talep gelebilir. Ama bu taleplerin halka getirdiği yararı değerlendirmek durumundayız. Önümüze İstanbul’dan Adıgüzel Vakfı geldi. Biz tarımı destekleyecek bir çalışma yapmak istiyorsak bizim aslanlar gibi daire başkanlıklarımız var. Bunun içinde bir müdürlük oluşturalım. İlgili laboratuvarları kuralım ve İzmir'in çevre ilçelerine faydalı olalım. Bakın bu sağlıklı oluşmayan ve içeriyi oluşmayan vakıf, tahsisi edilecek arsadan dolayı meclis üyelerine zimmet çıkacaktır. Bunun yaşanmış örneğini Menemen’de inceleyin. Belediyenin asli görevleri var. Bunları yapalım. Başkanımıza biri geldiği an iyi niyetle hep ‘evet’ diyor. Biri çıksın ‘Kral çıplak’ desin. Bu çerçevede bu konuyu lütfen gündemde tutalım. Bunun sağlıklı oluşumunu yapıp ona göre hareket edelim. Sonuçta bu bizi üzecek. Biz asli görevlerimizle uğraşalım" dedi.

SOYER İTTİFAK ORTAKLARINI DİNLEMEK İSTEDİ 

Meclise ara verildi. Meclisin yeniden toplanmasının ardından Nilay kökkılınç, Başkan Tunç Soyer ile iletişime geçtiklerini Başkan Soyer’in görüşmede ittifak ortaklarının çekincelerini dinlemek istediğini ve bu nedenle de maddenin gündemde bırakılmasını istedi. Maddenin gündemde bırakılmasını oy birliği ile kabul edildi.