Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, GÜNDEME BAKIŞ’a konuk olarak, canlı yayında soruları yanıtladı. Geçtiğimiz günlerde AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atila Kaya ile birlikte eski Buca Stadı’nı inceleyen Kılıç, “Seçim sürecindeki en büyük vaatlerimizden bir tanesi, Buca stadının planlarında olduğu gibi park ve meydana dönüştürülmesiydi. Bununla ilgili birçok defa başvurularımızı yaptık, görüşmeler yaptık. Ciddi bir aşamaya da geldik. Bir de deprem yaşadık, ben belediyedeydim, hemen sahaya çıktık. Olası hasarları tespit etmek amacıyla… İnanın yaşadığımız o trafik sıkışıklığını unutamam. İnsanlar panik halinde, toplanma alanı yok, herkes aracıyla kaçmaya çalışıyor. Burada toplanma alanı ihtiyacının, meydanların ne kadar önemli olduğunu anladık. Bu sebeple bu çalışmayı daha da hızlandırdık, kentin göbeğinde imar planlarında park ve meydan olarak geçen statla ilgili taleplerimizi yineledik. Büyük ihtimalle 2022 yılında buranın Buca Belediyesi tarafından park ve meydana dönüştürüleceğini düşünüyorum. Gördüğüm kadarıyla Bakanlık da bu konuya sıcak bakıyor” dedi.  

“STAT MEYDAN OLUNCA ÇEVİK BİR İSMİ GİDECEK” 

28 Şubat Davasında yargılanan emekli orgeneral Çevik Bir’in isminin, Buca’dan kaldırılması taleplerini değerlendiren Başkan Kılıç, “Ben baştan beri, ‘Buca stadının olduğu yer park ve meydana çevrildiği zaman zaten Çevik Bir meydanıyla birleşecek ve bu alana da Atatürk meydanı ismini verelim’ dedim. Kabul göreceğini de düşünüyorum açıklamasında bulundu.  

BAŞKAN KILIÇ’TAN BİRBİRİNDEN ÇARPICI SÖZLER: ÇEVİK BİR MEYDANI ATATÜRK PARKI OLSUN HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ!

“YENİ BİR ŞEHİR OLUŞTURMAK İSTİYORUZ” 

Buca’da yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren CHP’li Kılıç, “Buca’nın tamamına yakınını planlıyoruz. Önceliğimiz Seyhan Mahallesi, burada hemen hemen sona geldik. Rezerv bölge talebimiz vardı, bununla ilgili de süreç bitti gibi… teknik birkaç problemin giderilmesi bekleniyor. Çaldıran Mahallesi planlarımız bitti, belki önümüzdeki meclise bile yetişebilir. Atatürk Maskının arkasındaki bölge, heyelan bölgesi, dere taşkını yaşanabilen bir alan. Burayı da çözeceğiz ve ağaçlandırmasını yaparak maskın arkasına Ata Müzesi kurmayı düşünüyoruz. Ufuk Mahallesi planlarımız var, bu planların içinde birçok sokak var, bitti gibi, bazı teknik yaklaşımlar var, bunları da çeşitli görüşmeler yaparak netleştireceğiz. Menderes Caddesi aşağısı diyebileceğimiz alan da planlanıyor. Buca’yı sil baştan planlıyoruz diyebiliriz. Ben yerinde dönüşüme karşıyım. Binalar yenilerek, yolların, altyapının eski olduğu bir dönüşümün kente katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Dönüşüm baştan aşağı olmalı. Yeni bir şehir oluşturmak hayalimiz var. Bu hayale yaklaşacağımız bir planlama istiyoruz. Süreç devam ediyor” diye konuştu.  

BUCA BELEDİYE BAŞKANI KILIÇ’TAN DÖNÜŞÜM ÇIKIŞI: EMSAL ARTIŞI YAPACAĞIM

“BELLİ BÖLGELERDE EMSAL ARTIŞI OLMALI” 

Emsal artışına ilişkin soruyu yanıtlayan Erhan Kılıç, “Emsal artışı derken ben, ‘Gidelim, emsali 2 katına çıkaralım’ demiyorum. Örneğin Çaldıran Mahallesi’nde bir dönüşüm yapmayı planlıyoruz. Buradaki vatandaşın dairesi 100 metrekare diyelim, burayı bedel alarak dönüştürmeye kalktığımızda 350-400 bin bandında bir bedel çıkıyor. Bu vatandaşı ben 350-400 bin lira borçlandırırsam, o vatandaş onu mümkün değil, ödeyemez. Aynı Amerika’daki Mortgage Krizi gibi bir kriz ortaya çıkar. Bu paranın geri ödemesi 120 ay olsa ayda 4 binlere varan para yapıyor. Vatandaşın maaşından bin lira kesseniz, vatandaşın onu ödeyebileceğini düşünmüyorum. O bölgedeki vatandaşlarımız orta ve altı gelir düzeyinde. Burada maliyeti vatandaş ve kamu paylaşmalı, kamudan da kastım emsal artışı. Metrekare küçülür ama yeni, depreme dayanıklı, sosyal olanakları fazla konuta sahip olur vatandaş. Başka türlü dönüşümü yapmak çok zor. Belli bölgelerde kısmı emsal artışlarında ben sorun görmüyorum” dedi.  

“CEMİL ŞEBBOY TİCARET MERKEZİ YAPMIŞ” 

Buca cezaevi süreciyle ilgili bilgi veren Kılıç, “Buca Cezaevi resmi olarak kapandı. Bu aşamadan sonra yıkımla ilgili ihale süreci yapılacak. Yakın bir zamanda olur. Buranın halihazırdaki planlarında yani 2003 yılında yapılan planlarda burası taralı ticaret alanı yapılmış. Taralı ticaret merkezi demek bir anlamda AVM yapılaşması demektir, diyebiliriz. Buranın mal sahibi bize ‘ben buranın imar planlarına göre çalışma yapacağım’ dediğinde, bizim ona yapabileceğimiz bir şey yok. Sadece 18 uygulayabiliriz. Biz, bu planı değiştirme derdindeyiz. 1993 yılında Ertan Erdek zamanında ilk yapılan planlarda adliye sarayı, belediye hizmet alanı, meslek yüksek okulu, yeşil alan ve eğitim kurumları olarak planlanmıştı. 2003 yılında Cemil Şebboy zamanında bu plan değiştirilerek taralı ticaret merkezi haline getirilmiş. Şu an kesinleşmiş plan bu şekilde. Planlar böyleyken gelseler, hayır imar durumu veremeyiz deme durumumuz yok. Biz olmasın diye çalışıyoruz. AVM yoğunluğunu Buca’nın kaldırması mümkün değil. Esnaf ayrı bir handikap, ilçemizdeki esnaflık kültürü çok eskiye dayanan bir kültür, ciddi zarar verecek. Biz bunun yapılmaması için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.  

“MEYDAN VE YEŞİL ALAN OLSUN” 

Cezaevinin bulunduğu alana AVM yapılmaması yönünde mücadele edildiğini aktaran Kılıç, “Burası büyük bir yeşil alan, kent meydanı olsun istiyoruz, öncelikli talebimiz bu. Biz bir dava açtığımızda ‘terditli dava’ deriz, ‘Öncelikli talebimiz bu, kabul edilmediği takdirde şu olsun, o da olmuyorsa bu olsun’ diye. Fiziken, madden yeşil alan talebimiz gerçekleşmedi diyelim o zaman da AVM olmasın. Pazar yeri ihtiyacı var, Pazar yerinin olduğu bir plan istiyoruz. Sınırlı sayıda bir konut alanı da olabilir ama AVM kesinlikle olmamalı. AK Parti grubu da, kendi milletvekillerimiz de alanın AVM olmasını istemiyor. Bu konuda fikir birlikteliği var. Kenti seven herkes bu çalışmayı yapmalı. Hizmette siyaset olmaz. Cezaevi konusunda ve Buca Stadı ile ilgili biz bunu sağladık, siyasi saikleri kenara atıp, kent için çalışıldı. Buca’da bu konuda örnek olduğumuzu düşünüyorum” dedi.  

“MUHARREM İNCE’NİN OYUNA BAKIN” 

Buca İlçe Başkanı Hacer Taş ile uyum içinde çalıştıklarını belirten Başkan Kılıç, “Aynı partiden belediye başkanı ve ilçe başkanı, bunların uzlaşamayacağı noktanın olmayacağını düşünüyorum. Belediye ve örgüt uyumu belediye başkanına çok büyük güç katıyor. Bizim buradaki varlığımız tamamen Cumhuriyet Halk Partisi’nin bize verdiği görev doğrultusunda. Cumhuriyet Halk Partisi olmasa, tek başına seçime girsen, belki benim alacağım oy 50’yi 100’ü geçmez. Biz bütün belediye başkanları, milletvekilleri olarak Cumhuriyet Halk Partisi ile varız. Nihayetinde zamanında bu partiden aday olan birçok isim sonrasında denedikleri duruma bakın, şu andaki mevcut durumlarına bakın. Mesela Muharrem İnce, Cumhuriyet Halk Partisi ile yüzde 30’ları aşan bir oy aldı. Şu anda yeni bir parti kuruldu. Bakınca kamuoyu yoklamalarında aldığı oy oranını görüyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi’nden daha büyük kimse yok. Bizim buradaki varlık sebebimiz Cumhuriyet Halk Partisi. Partimizi biz ne kadar iyi bir noktaya getirebilirsek üzerimize düşeni o kadar iyi yapmış oluruz” açıklamasında bulundu.  

“25 YILLIK PARTİLİ KİMLİĞİM VAR” 

CHP ile büyük bir gönül bağı olduğunun altını çizen Başkan Kılıç, “Genel Başkanımızın buradaki gözü olan ilçe başkanıma karşı yükümlülüklerimi de, parti içi yükümlülüklerimi de yadsımam mümkün değil. Benim parti içi yükümlülüklerim var. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Buca Belediye Başkanıyım, hizmette hiçbir şekilde ayrım yapmamız mümkün değil, ayrım yapmamalısınız, yapmıyorum. Bunun yanı sıra aynı zamanda 25 senedir süren bir partili kimliğim de var. Gençlik kollarından gelen bir partili kimliğim var. 1999 yılında parti baraj altında kaldığında, ana kademede başkan yardımcılığı yaptığım bir partiden bahsediyoruz. Hiçbir beklenti içinde olmadığım, 25 yıldan beri içinde olduğum parti. Ben hiçbir seçimi evimde oturup, televizyon karşısında ayaklarımı uzatarak takip etmedim. Tamamında seçim kurullarında nöbet tutup parti adına mücadele verdim. Ben partimi ve ilçe örgütümü yok sayamam. Benim için ilçe başkanıyla ya da yönetimiyle ters düşmem diye bir olay olamaz, mümkün değil” diye konuştu.  

“SOYER’İN YANINDAYIZ” 

Tunç Soyer ile kongre sürecinde ayrı düştüğü iddialarını yanıtlayan Kılıç, “Bizim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ile kongre döneminde de hiçbir sorunumuz yoktu. Sadece dışarıya öyle bir yansıtma oldu. Bizde ilçe belediyeleri için İzmir Büyükşehir Belediyesi baba rolündedir. Bizim için çok önemlidir ve çok saygı duyarız. Ben gün geçtikçe daha çok saygı duyuyorum Tunç Başkan’a çünkü, hem çok iyi niyetli hem de çok çalışkan. Sabah saat 7’de başlıyor, gece yarısına kadar çalışıyor. Ben çok icracı görüyorum Büyükşehir Belediyesini. Büyükşehir belediyelerinin en icracı belediyelerinden olarak görüyorum. Çalışıyor. Buca Metrosu, yağmur suyu kanalları, bize yaptığı katkılar… Sadece Buca’ya değil, tüm ilçelere yapıyor. Tabi kimsenin elinde sihirli değnek yok. Trafik sorunu mesela, yeni bir yol yapmak, yeni bir tünel yapmak zaman alan şeyler. Bunlara zaman gerekiyor. İzmir için trafik sorununu çözecek en önemli projelerden birinin ikinci çevre yolunun olduğunu düşünüyorum. Olmazsa olmaz, güzergahını da biliyorum. Yeni yapılacak ikinci çevre yolu İzmir trafiğini rahatlatır. Tüneller vasıtasıyla Yeşildere trafiği rahatlamış olacak. Tunç Başkanla siyasi olarak bir sorunumuz yoktu, şu anda aramız çok çok iyi, her gün daha iyiye gidiyor. Büyükşehir Belediye Başkanımızın yanındayız, kendisiyle senkronize tüm çalışmaları yapmaya da hazırız” dedi.  

“TUNCAY ÖZKAN YOL ARKADAŞIM” 

CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ile ilişkisinin sorulması üzerine konuşan Başkan Kılıç, “Bana göre Tuncay Özkan çok çok iyi bir yurtsever. Onun yaşadığı süreçleri çok iyi biliyorum, avukatlığını yaptım. Kumpas davaları sürecinde yaşadıklarını biliyorum, bütün süreci iyi biliyorum, gördüm. Gerçekten ülkesini, vatanını düşünen iyi bir yurtsever, iyi bir siyasetçi, iyi bir milletvekili. Hem İzmir için hem Türkiye için değerli bir siyasetçi olduğunu düşünüyorum. Hem benim abimdir kendisi hem avukatlığını yapıyorum. Bazen birlikte yol yürüdüğümüz bazen ayrı düştüğümüz oluyor ama bu bizim abi kardeş ilişkimizi hiçbir zaman bozmaz.  Benim için Tuncay Özkan çok değerlidir. Her zaman da benim yol arkadaşımdır” ifadelerini kullandı.  

“ÖNSEÇİM OLURSA GİRERİM” 

Belediye başkanlığı için 1 dönemin çok az olduğunu ifade eden Erhan Kılıç, “Belediye başkanlığı 1 dönemlik bir olay değil. Geçenlerde Aziz Kocaoğlu geldi ziyarete, o anılarını anlattı. İlk 2-3 yıl belediye başkanı oldun, bürokrasiyi tanıyorsun, ekibini oluşturuyorsun, kendi stratejik planını oluşturuyorsun. Hiçbir okulda belediye başkanlığı eğitimi verilmiyor, verilmez de zaten. Bu ayrı bir olay, seçimler gelinen kutsal bir görevdir. Ben 1 dönemin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Başarılı olduğunu düşündüğümüz belediye başkanlarına bakın, genelde 1 dönemden fazladır. Başarı kolay gelmiyor, projeler geliştiriyorsun, projeler bitmiyor. Kentsel dönüşüm, bir çalışma yapıyorsunuz, ekip değişti, sil baştan olacak. 1 dönem yeterli değil, 1 dönem daha adayız. Bir sonraki seçimde ön seçim olsa ön seçime girerim” dedi.