Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un okulların açılma tarihi ile ilgili açıklamalarının ardından özel okul piyasası hareketlendi. Eğitim öğretim dönemini iş günlerine bölerek, yüz yüze eğitim olduğu günler tam fiyat, online eğitim olduğu günleri yarım fiyat ücretlendirme yapacaklarını duyuran özel okullar velilerin tepkisini çekti.

16 Mart-19 Haziran arasında yüz yüze eğitim ücreti ödemelerine rağmen online eğitim aldıklarını belirten veliler, telafi eğitimi istiyor ancak Türkiye'deki köklü eğitim kurumları buna yanaşmıyor. Ücret iadesi isteyen veliler ile özel okul yetkililerinin haklarını hukukçulara sorduk. İşte velilerin izlemesi gereken yollar…

10 BİN TL ÜSTÜ MAHKEMEYE GİDECEK
28 Temmuz'da yürürlüğe giren son düzenlemeye göre tüketici hakem heyetlerinin görev sınırlarında kalan, 2020 yılı için değeri 10 bin 390 TL'ye kadar olan özel okul ücret uyuşmazlığı il ve ilçe hakem heyetlerinde çözümlenecek.

Bu rakamın üzerindeki ücret anlaşmazlıklarının çözümü için önce arabulucuya gidilecek. Arabulucu ücret uyuşmazlığını çözemezse tüketici mahkemesinde dava açılabilecek.

YÜZ YÜZE EĞİTİMDE TAM, ONLİNE EĞİTİMDE YARIM ÜCRET
Konu ile ilgili Sözcü'ye konuşan ve ismini açıklamak istemeyen bir özel okul velisi, “Dünyada ve ülkemizde yaşanan Covid-19 salgını sebebiyle okulların durumu netlik kazanmamıştır.

Özel okul velileri olarak hepimiz endişeliyiz çünkü uzaktan eğitim için,yüz yüze eğitime ödediğimiz ücretlerle çocukları özel okula göndermek istemiyoruz.

Çünkü ekonomik şartlar pandemi döneminde velileri de olumsuz etkiledi. Biz özel okulların iş günü için fiyat belirlemesini yüz yüze saatler için tam fiyat online eğitim saatleri için iş günü fiyatının yarısı olacak şekilde bir uygulamaya gitmelerini istiyoruz.” şeklinde konuştu.

AĞAOĞLU: AYIPLI HİZMETE GİRER

Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da velilerin izlemesi gereken yolları Sözcü'ye anlattı:

“Özel okullar online eğitim masraflarının da yüksek olduğundan şikayetçi. Yüz yüze eğitimler elbette daha faydalı ancak uzaktan eğitimlerde çocuklar tam anlamıyla adapte olamadılar. Özel okullar da vaat ettikleri telafi eğitimlerini yapmaya yanaşmıyorlar.

Tüketici Kanunu madde 13'te, ‘Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir' deniliyor. Burada önceden öngörülemeyen bir küresel salgın nedeniyle eğitimde aksamalar yaşandı ve hizmet ayıplı hale geldi.

Peki, bu durumda veliler tazminat isteyemez mi? Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği madde 56'ya göre, ‘Öğrenim ücretini yıllık olarak belirleyen okul öncesi eğitim kurumu, ilkokul, ortaokul, özel eğitim okulu, ortaöğretim okullarında öğretim yılı başlamadan sınavla öğrenci alan resmî okulların 9’uncu sınıflarına kayıt yaptırdığını belgelendirenler hariç, okuldan ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu dışındaki kısmı iade edilir.

Öğretim yılı başladıktan sonra ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu ile öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir' ifadeleri yer alıyor.

Bu durumda da yüzde 10'luk tazminat velilerden talep edilemez. Geçtiğimiz 3 ay içinde de velilere telafi eğitim vadedildi ancak uygulanmaması da eğitim öğretim hizmetini ayıplı hale getirir ve velilerin de Tüketici Kanunu madde 11'de yer alan ayıp oranında bedel indirimi isteme hakkı doğar.”

VELİLER ÖZEL OKULLARIN KÂR ORTAĞI DEĞİL

Süreçte özel okulların gider kalemlerinin (elektrik, su, temizlik, doğalgaz vb.) azaldığını da kaydeden Ağaoğlu, “Devlet bu süreçte özel okul çalışanlarına kısa çalışma ödeneği sağladı. Vergi ve SGK primlerini faizsiz olarak öteledi, kamu bankalarından destek kredileri kullandırttı.

Kiracı olan özel okullar mücbir sebep nedeniyle kiralarını ödemekten muaf tutuldu. Tüm bunlar olurken unutulmamalıdır ki veliler özel okulların ortağı değil. Kazandıklarında nasıl velilere pay edilmiyorsa zarara uğradıklarında da bunu velilerden karşılama yolunu gitmemelidirler” şeklinde konuştu.

TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ’NE BAŞVURSUNLAR

Mart-haziran aylarında telafi eğitim yapılmadığı için son 3 aya ait ücret, servis ve yemek bedellerinin iade edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ağaoğlu, “Veliler, ikametlerinin olduğu yerdeki Tüketici Hakem Heyeti'ne başvuru yapabilirler. Bu süreçte 10 bin 390 liraya kadar alacakları talep edilebilir. Daha fazlası için de veliler arabulucuya başvurabilir ya da Tüketici Mahkemesi'ne harç ödemeden dava açabilir” ifadesinde bulundu.

MEB DENGE UNSURU GÖZETMELİ
Anaokulu velilerinin de haksızlığa uğradıklarını kaydeden Ağaoğlu, “Anne babalar tüm gün için ücret ödediler ancak 40 dakikalık bir online eğitim gördüler. Anaokulu çağındaki çocuğu 40 dakika ekran başında oturtmanız çok zor. Ebeveynler tam gün ücret vermelerine rağmen 40 dakika eğitim aldılar. Bu süreçte MEB'in bir denge unsuru gözetmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Özel okul ücretini ödeyenler ne yapacak?

SERVİS, YEMEK, YURT ÜCRETLERİ İADE EDİLMELİ
İstanbul Barosu avukatlarından Emre Doğan da Sözcü'ye şu değerlendirmelerde bulundu.

“Taraflar arasında imzalanan sözleşme hizmet edimi içermesi nedeniyle Tüketici Kanunu çerçevesinde değerlendirilmelidir. İmzalanan sözleşme nazara alındığında kurumlara yüklenilen edimler imkânsızlık sebebiyle yerine getirilemediğinde kurumlar ancak sözleşme ile üstlenmiş oldukları ve ifa edebildikleri edimleri için ücrete hak kazanabileceklerdir.

Buradan hareketle kurumlar yerine getirilemeyen esas hizmetlere ilişkin ödeme talep edemeyecekleri gibi önceden yapılan servis, yemek, yurt gibi esas hizmete ek hizmetlere ilişkin ödemelerin de iade edilmesi gerekecektir. Yüz yüze eğitimde sınıf ortamında bizzat ders görme esas olduğu gibi az önce belirttiğim ek hizmetler olan yemekhane, servis, yurt hizmeti gibi ek hizmetlerin yanında çeşitli kültürel ve sosyal faaliyetler de genellikle sözleşmelerde vadedilmektedir.

Ancak uzaktan eğitim sürecinde eğer sözleşmede özel olarak bu duruma ilişkin bir düzenleme yoksa bu vaatler yerine getirilemeyecektir. Covid-19 salgını nedeniyle okulların belirlenen tarihte açılıp açılmayacağı da hali hazırda net değildir.”

10 BİN 390 RAKAMINA DİKKAT
Okulların açılmaması durumunda yüz yüze eğitim verilemeyen dönemin, tarafların karşılıklı talepleri ve kabulü doğrultusunda telafi dersleri ile kurum tarafından giderilmesi, bu mümkün olmazsa ücret iadesinin yapılması gerektiğini vurgulayan Doğan, “Yüz yüze eğitimin gerçekleştirilemediği dönem için ücret iadesi başvuruları yapılabilecektir.

Ücret iadelerinin kurumlar tarafından kuruma yapılan başvuru neticesinde ödenmemesi halinde vatandaşlar ikamet ettikleri yer Tüketici Hakem Heyetleri’ne, kanunda belirlenen parasal miktarın altındaki ödemelerinin iadesini almak adına başvuru yapabilecektir.

Aksi halde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da dava şartı olarak arabuluculuğun getirilmesi nedeniyle 10 bin 390 TL üzerindeki uyuşmazlıklarda dava açmadan önce zorunlu olarak arabulucuya başvurmaları gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

VELİLER ÇOCUĞUNUN OKULU İLE YASAL OLARAK KARŞI KARŞIYA GELMEK İSTEMEZ
Avukat Şenol Özçakıcı, okullara ara verildiği dönemde eğitim ücretlerinden ne kadar indirim yapılacağı konusu hakkında şöyle konuştu:

“Bu durum, okuldan okula veya aynı okul içinde yaş gruplarına göre fark gösterebilecek bir hesaplama gerektirebilir. Hiçbir veli, çocuğunun eğitim almaya devam edeceği okul yönetimi ile yasal olarak karşı karşıya gelmek istemeyecektir. Burada ideal olan Bakanlığın, uzaktan eğitim yapılan dönem için, okul ücretlerinden belli bir oranda indirim ve iade yapılmasına ilişkin düzenleme yapmasıdır.

Bu olmaz ise de, okul yönetimleri ve velilerin karşılıklı diyalog ile bir anlaşmaya varmaları ve her iki tarafı da memnun edecek bir çözüm üretmeleri gerekmektedir. Velilerin birçoğunun işsiz kaldığı, bir çocuğunun gelirlerinde ciddi bir düşüş yaşadığı bu süreçte, tüm yükün velilerce karşılanması, velilere nazaran güçlü konumda bulunan okulların, bu süreç hiç yaşanmamış gibi tüm ücretlerini tahsil etmesi hatta okulların kapalı olması nedeniyle, ciddi gider kalemlerinden kurtularak, bu süreci daha da avantajlı bir şekilde tamamlaması ne vicdanlara, ne de hukuka sığar.”

UZAKTAN EĞİTİMİ AYIPLI HİZMET OLARAK NİTELENDİRMEK MÜMKÜN
Velilerin yasal yollardan haklarını aramaları için izlemeleri gereken yolları anlatan Özçakıcı, “Velilerin indirim ve iade taleplerine, okul yönetimlerinin kayıtsız kalması durumunda yasal yollardan hak aranması gündeme gelecektir. Okul ile veli arasındaki sözleşmede veliler ‘tüketici' sıfatına sahiptirler.

6.920 TL'ye kadar olan tüketici uyuşmazlıklarında İlçe Tüketici Hakem Heyetleri, 6.920 TL ile 10.390 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri, 10.390 TL üzerindeki uyuşmazlıklarda ise önce arabulucuya gidilmesi dava şartı olup, arabulucuda tarafların anlaşamaması halinde Tüketici Mahkemeleri görevlidir.

Yüz yüze eğitim sona erdikten sonra verilen uzaktan eğitimi yeterli bulmayan ve ‘ayıplı hizmet' olarak değerlendiren veliler, talep ettikleri indirim miktarı uyarınca, ödedikleri ücretin iadesi için Tüketici Hakem Heyetlerine veya Tüketici Mahkemelerine başvurabileceklerdir.

Uzaktan eğitimi ‘ayıplı hizmet' olarak nitelendirmek ve Tüketicinin Korunması hakkında Kanunun 15/3.Maddesi uyarınca, ayıp oranında indirim talep etmek mümkündür. Ancak uygulamada indirim yönünde karar çıkıp çıkmayacağı, çıkarsa ne oranda indirim yapılacağı konusunda net bir şey söylemek, bu aşamada mümkün değildir” diye konuştu.

PANDEMİ SÜRECİNDE OKULLAR ZAM YAPABİLİR Mİ?
Özçakıcı, sözlerini şöyle noktaladı:

“Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği 53. Maddesi uyarınca, özel okullar, bir önceki yılın ortalama (Y.İ-ÜFE+TÜFE)/2 oranına en fazla yüzde 5 eklemek suretiyle artış yapabilirler. Bu sene için maksimum artış oranı, 11,84+7,36=19,20/2=9,6+5=14,60 olabilecektir.

Bu oran üst sınır olup, velilerin bireysel olarak çok zor şartlarla baş başa kaldığı bu ortamda, özel okulların da fedakarlık yaparak hiç zam yapmamaları veya cüzi miktarlarda zam yapmalarını temenni ediyorum. Ama uygulamada, bu temennimin karşılık bulmasını çok da beklemiyorum açıkçası.”

ÖZEL OKULLAR DERNEĞİ BAŞKANI NE DEMİŞTİ?
Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal mart ayında sozcu.com.tr'ye yaptığı açıklamada, 'Biz eğitim-öğretimi de okulların maliyetlerini de 12 aylık olarak düşünür ve planlarız. Karantina bittiğinde kaybedilen süre telafi eğitimi olarak verilecektir. Bu süreçte zaten parası önceden ödenmiş olan yemek hizmeti de çocuklarımıza verilecektir” demişti. Başkan Dal, eğer okulların açılması bir sonraki eğitim dönemine kadar uzarsa o zaman maddi anlaşmazlıkların olabileceğini belirtip, 'Fakat bu iş seneye uzarsa o zaman hukuka başvurulabilecek durumlar olabilir. Özel okullar parayı iade etsin demek çözüm değildir. Özel okulların içinde bulunduğu durumu anlamak gerekir.' açıklamasında bulunmuştu.