Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, Bergama’da yaklaşık 51 bin metrekare alanda yapılacak Millet Bahçesi projesi geçtiğimiz Mayıs ayında askıya çıkmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise Haziran ayı başında plana itiraz etmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı itirazların tamamını reddetmişti. Bu kararın ardından Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Bergama’da yapılacak olan Millet Bahçesi’nde dava açacağını belirtti. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’ndan GÜNDEME BAKIŞ’a yapılan açıklamada, “Bergama ilçesinde yapılması düşünülen "Millet Bahçesi"ne ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan plan değişikliklerine ilişkin ilk değerlendirmememizi 9 Haziran 2021 tarihinde kamuoyuyla paylaşmıştık. Değerlendirmelerimiz halen geçerliliğini korumaktadır. ‘Millet Bahçesi’ projeleri ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak gerekirse bu konu ilk olarak 2018 yılında dillendirilmeye başlanmış, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğine 8 Ocak 2019 tarihinde Millet Bahçesi gösterimi, 1 Mart 2019 tarih itibariyle de Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 4. maddesine eklenerek kentleşme sürecinin parçası haline getirilmiştir. Anılan yönetmelikte “Millet Bahçeleri” "Halkı doğa ile buluşturan, rekreatif gereksinimleri karşılayan, afet anında kentin toplanma alanları olarak da kullanılabilecek, yer seçimi, alan büyüklüğü, fonksiyonları ve tasarımı gibi hususların Bakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak Millet Bahçeleri Rehberinde belirlendiği büyük yeşil alanlar," şeklinde tanımlandığı, söz konusu tanımdan da anlaşılacağı üzere Millet Bahçeleri rehber aracılığıyla planlama mevzuatındaki sosyal ve teknik altyapı sistematiğinin dışında tanımlandığı, planlama bütünlüğünden kopuk bir tasarım aracına dönüştürmeyi amaçlandığı anlaşılmaktadır”denildi.
“SERMAYEYE KAYNAK AKTARMANIN YENİ YOLU”
Millet Bahçesi olarak planlanan alanlar için verilen ‘Ticaret alanı’ kullanım kararına dikkat çeken Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nden açıklamada şöyle denildi:
“Tüm Türkiye’de yaygın bir şekilde hayata geçirilmeye çalışılan ‘Millet Bahçeleri’ ile kentlerimizde ‘Yeşil Alan’ların arttırıldığı iddia edilse de söz konusu uygulamaların yürürlükte bulunan plan kararlarının dengesini bozucu nitelikte olduğu, kaldırılan fonksiyonun yaratacağı olumsuzlukların yanında bu tip uygulamalar ile sermayeye kaynak aktarıldığı ve en önemlisi toplumun dönüştürülmesinin hedeflendiği görülmektedir. Bergama’da yapılması düşünülen Millet Bahçesi projesi aracılığıyla ilçe bütününe hizmet eden bölgesel nitelikteki ‘Spor Alanı’ ve ‘Rekreasyon Alanı’nın kaldırılarak ‘Millet Bahçesi’, ‘Park Alanı’ kullanım kararının da kaldırılarak ‘Ticaret Alanı’ kullanım kararına çevrilmesi şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına açıkça aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bunun temel nedeni ise yapılan işlemde yürürlükte bulunan plan kararlarının dikkate alınmaması, mevzuata aykırı olmasının yanında yapılan işlem ile mevcut kamu yatırımlarının dikkate alınmadan ‘yeşil alan’ oluşturuyoruz şeklinde meşrulaştırılarak sermayeye kaynak aktarmanın yeni yolu olarak karşımıza çıkıyor. Kaldırılan stadyum ilçenin tek stadı olup ana ulaşım güzergahları olan ilişkisi düşünüldüğünde oldukça kritik bir noktada yer alıyor. Bu nedenle stadyumlar büyüklükleri, ölçekleri, altyapı (oto ve yaya ulaşımı, elektrik, su, gaz, güvenlik, alan kullanımı vb.) gereksinimleri dikkate alındığında bu tür alanların bilimsel ve teknik bir gerekçesi olmadığı sürece yer değişikliği yapılmasının kamu zararının oluşmasına neden olacağını söylemek hatalı olmaz”
“DAVA YOLUNA GİDECEĞİZ”
“30 Ekim 2020 tarihinde bir deprem yaşandı ve bu kentte çok sayıda insanımız yakınlarını kaybetti temel bir insan hakkı olan barınma hakkı ile ilgili ciddi sıkıntılar çekiyorlar. Yaşanan depremde oluşan mağduriyette hiçbir sorumlulukları bulunmadığı halde idarelerin ‘çözüm’ diye sunduğu uygulamalar aracılığıyla vatandaşlarımız yeniden borçlandırılmak istenmektedir. İdareler, ‘devletin elinde kaynak yok bu nedenle de vatandaşın kendi başına hayata geçireceği çözümler’ oluşturduğuna toplumu ikna etmeye çalışıyor. Depremin üzerinden bir yıl geçti ama vatandaşın yaralarını saracak bir çözüm üretilmiş değil. Bu kadar mağduriyetin olduğu bir ortamda ‘Millet Bahçesi’ için harcanacak kamu kaynağının sermayeye kaynak aktarmak dışında bir anlam içermediği açık olup bu kaynakların barınma sorunu yaşayan vatandaşlarımız için kullanılması için mücadelemize devam edeceğiz. Bu nedenle söz konusu işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava yoluna gideceğiz”
