Türkiye'nin, Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlere açık kapı politikası uygulama kararı almasının ardından, hem Edirne'deki kara sınır kapılarına hem de Ege Denizi'ne başlayan göçmen akını sürüyor. İzmir'in Konak ilçesine bağlı, 'Küçük Suriye' olarak bilinen Basmane semtinde de, göçmenlerin Yunanistan'a geçme hazırlığı sürüyor. Eşyalarını toplayan ve semtteki sokaklarda küçük gruplar halinde toplanan göçmenler, kendilerini Yunanistan'a geçirecek olan kişilerden haber bekliyor.

Yurt dışına çıkmak için hazırlık yaptıklarını belirten Suriyeli göçmen Ahmet Omar, "Yunanistan'a geçmek için hazırız, haber bekliyoruz. Sonraki amacım Almanya'ya gidebilmek, çünkü orada kardeşlerim ve amcalarımın oğulları var. Bizi geçirecek olan kişilere güveniyorum, güvenilir kişiler. Çeşme'den gideceğiz ama ne zaman gideceğimiz belli değil, fazla kalabalık da olmayacağız, yaklaşık 25 kişi olacağız. Şimdi haber gelse şimdi giderim. Can yeleğimizi aldık, gerekli diğer eşyalarımızı da aldık. Türkiye'nin yolu açtığını biliyoruz, biz de bu yüzden gitmek istedik" dedi. Eşyalarını toplayan ve Basmane Meydanı'nda, kendilerini Yunanistan'a geçirecek olan kişi ya da kişileri bekleyen bir grup kadın göçmen ise deniz üzerinden Yunanistan'a gitmek için beklediklerini belirterek "Henüz para vermedik, oraya geçince vereceğiz" diye konuştu.

ÖLÜM YELEKLERİ VİTRİNLERDE
Semtte, göçmenlerin geçişlerde kullandıkları 'ölüm yeleği' olarak adlandırılan ve standartlara uygun olmayan can yelekleri ve şambreller de rahatlıkla bulunabiliyor. Daha önce el altından satılan yelekler, açık kapı uygulamasının ardından tekrar vitrinlere çıktı. Göçmenler, geçiş sırasında yaşanabilecek bir olumsuzluğa karşı fiyatı 40 ile 70 TL arasında değişen can yelekleri ve şambrelleri satın almaya başladı. Bunların yanı sıra, çocuklar için kolluklar ve simitler de göçmenlerin satışına sunuluyor. Lastik botla Sakız Adası'na açılan Iraklı göçmen Havar Sadık, hem kendisinin hem de yakınlarının Basmane'de satılan can yelekleriyle birlikte yolculuk yaptığını belirterek, "Çeşme'den lastik bota binerek Sakız Adası'na gittik. Yunanistan'a girdiğimizde silahlı askerler bizi durdurmak istedi ama kaçtık. Ardından yine yakalandık ve dayak yedik. Çoluk çocuk hepimizi dövüp eşyalarımızı aldıktan sonra denize saldılar. Türk askerleri bizi kurtardı. Deniz yoluyla gideceğimiz için hazırlıklarımızı ona göre yaptık. Yanımıza can yelekleri de aldık. Yeniden gitmek istiyorum ve bir kez daha alacağım" dedi.