GÜNDEME BAKIŞ – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le yeni belediye binası olarak kullanılan, tarihi Egemenlik Evi’nde (Hisarönünde-Kemeraltı) bir araya geldik. Yeni makam odası depremde zarar gören ve boşaltılan ana hizmet binasındaki odası gibi sade…Duvarda birçok tablo gözüme çarpıyor…Hemen önünde yuvarlak bir masa ve açık bir bilgisayar. Zaman dar olduğu için her konuyu konuştuğumuzu söyleyemem ama kritik noktalarda net cevaplar aldığımı söyleyebilirim. Konuşmamızı iki bölüm halinde sizlerle paylaşacağım.

ŞEHRİN ALTYAPISINI FELAKETLERE KARŞI HAZIRLIYORUZ!

Onur Çakır:  Son dönemde her şeyi yaşadık. Deprem, tsunami, sel, hortum…Altyapıyla ilgili eleştiriler oldukça fazla.Kentin bazı noktalarını az bir yağmurda bile su basıyor. Bunun nedeni ne? Siz ne yapıyorsunuz?

Tunç Soyer: Aslında az bir yağmurda su basmıyor. Çok açık bir felaket yaşadı İzmir. Geçen yıl aldığı yağışın 5’te 1’inin bir günde aldı. Bir aylık yağmur 8 saatte yağdı. Bu sıradan bir yağmurla yaşanan afet değil. Bu gerçekten büyük bir afet! Mevcut alt yapıyı bununla sınayarak yeterli ve yetersiz demek mümkün değil. Şu doğru. İzmir’de daha fazla yağış olacak. İklim değişikliği nedeniyle bu tür afetler İzmir’de de başka yerlerde de olacak. Tsunamiyi, hortumu bu coğrafya daha önce yaşadı mı? Yaşamamıştı, ilk defa gördük. Sel, deprem…Yaşayacağız. Biz dirençli kent olmak istiyorsak öncelikli bir mesele olduğunu gördük. İklim krizinin getireceği afetlere karşı en az zararı yaşayacak bir kent haline gelmek zorundayız. Biz bu felaketlerden ders çıkardık. Nerede sel yaşandı, arabalar sürüklendi. Oradaki altyapı hazırlığımız ne idi, kanalların büyüklüğü ne idi, su nereden geldi, nereye gitmesi gerekiyordu, nereye gitti…Bütün bunları yerinde tespit ettik. Deprem, sel, hortum felaketlerinde hep bunların tespit ettik ve ders çıkardık. Şimdi o derslerin ışığında çözüm üretiyoruz. Böyle bir yağmur yağdığında ne yapacağız? O geldiğinde yine o kadar evi, işyerini, tarlayı tahrip etmeyecek ne yapabiliriz? Şehrin altyapısını bu felaketlere hazırlamaya başladık”

DÜNYA BANKASINDAN 250 MİLYON DOLARLIK KAYNAK  SAĞLADIK. 0.92 İLE 5 YIL GERİ ÖDEMESİZ 20 YIL VADEYLE SUNACAĞIZ!

Onur Çakır: Depremden sonrada hemen harekete geçtiniz. Binaların envanterinden bahsettiniz. Ayrıca depreme dayanıksız binalarını dönüştürmek isteyenler için ucuz kredi sağlayacağınızı söylemiştiniz. Son durum nedir bu konularda?

Tunç Soyer:  Yapı stoğunun envanterini çıkarıyoruz. 1999’dan önce yapılan yapılardan başlayarak. Onun için zemin katındaki kolonunda, kirişinde kesilmiş yapı var mı, bakacağız. Ekipler kurduk. Çalışmaya başladık. Yapı stoğunun envanterini çıkaracağız ve diyeceğiz ki, ‘Felaket olduğunda eğer sen bu evde oturuyorsan yıkılacak. Onun için buradan çıkman lazım’ diyeceğiz. ‘Nereye çıkacağım?’ diyecek. Onun için dünya bankası ile mutabık kaldık. Acil koduyla hazırlanmış bir enstrümanları var. 250 milyon dolarlık kaynağı yüzde 0,92 faizle, beş yıl ödemesiz ve 20 yıl vade ile aktarmaları konusunda mutabık kaldık. Bu parayı bize veriyor. Geldik, senin apartmanın var. Tespit yapıldı. Riskli bina. Biz o zaman, ‘Senin binanla ilgili tespit yapıldı. Karot testleri şöyle çıktı. Binan dayanıksız. Senin evi yenilenmesi lazım! İmar konusunda yaptığımız mevzuatı meclisten geçireceğiz. Onun ışığında sen haklarını koruyarak aynı metrekareyle bina yapabilirsin’ diyeceğiz! Bu binanın yapım maliyeti nedir.  Örneğin 200 lira. ‘Bunun 100 lirasını sana şu faizle ve vadede kullandıracağız’ diyeceğiz. Onu (krediyi) olduğu gibi yansıtacağız. Belediye buradan para kazanmayacak. Kriterler belirleyeceğiz. Bir köprü gibi bu dünya bankası kredisini kullandıracağız. 6-7 bin hanenin kullanmasını öngörüyoruz.

BAYRAKLI’DAKİ ENVANTERİ BİR YILDA ÇIKARMA HEDEFİMİZ VAR!

Onur Çakır: Envanter belirlemek, çıkarmak…Bugünden yarına olacak bir şey değil gibi gözüküyor…

Tunç Soyer:  Bu krediyi kullandırabilmemiz için ilk olarak bina envanterini belirlememiz gerekiyor. Envanterin çapına göre çıkaracağı tablo paranın yüzde ne kadarının herkese kullandırabileceğimizi belirleyecek. Ekipleri kurduk. 80 ekip var. İnşaat Mühendisleriyle birlikte yol alacağız. Bayraklı ile ilgili bir yıl gibi bir hedefimiz var. İlçenin tamamının envanterini çıkarmayı hedefliyoruz. Yetersiz görürsek ekip sayısını artıracağız. 200 milyon TL kaynak ayırdık. Deprem dairemize aktardık. Bu parayı laboratuvar kurmak ve envanter tespiti için ayırdık. Laboratuvar kurulması en kısa süre içinde tamamlanacak. Ciddi bir araştırma var”

YAĞMUR SUYU İLE PİS SUYU AYRIŞTIRIYORUZ

Onur Çakır: Seçildikten hemen sonra öncelikleriniz vardı. Ama son yaşanan doğa olaylarından sonra bu öncelikler değişti mi?

Tunç Soyer: Her felakette önceliğimiz değişti. Stratejik palana sadık kalıyorum ama öncelik sıralaması değişiyor. Dirençli kent meselesi en öncelikli meselesi haline geldi. Deprem bizim öngördüğümüz bir şeydi. Hazırlık yapmaya başlamıştık. Bunu hızlandırdık ve öncelik haline geldi. Önceliklerin sıralamasında değişiklik var. Bütçemizin yüzde 42’sini yatırıma ayırdık. Bunun önemli bir bölümü Körfez’in temizlenmesi, hafif raylı sistem, metro ve altyapıyla ilgili. Büyük resme bakarak öngördüklerimizin hepsini yapmaya devam ediyoruz. Yağmur suyu ile pis su ayrıştırma meselesi…Bu yatırım bütçemizin ciddi bölümünü oluşturuyor. Buca’da toplam 17 kilometrelik yağmur suyunu ayrıştırma hattı yapıyoruz. Bornova 30 km, Konak’ta 16 km…Sadece Buca’dakinin 150 milyon bütçesi var. 133 kilometrelik ayrışmayı bu yıl içerisinde tamamlayacağız. Bizim en başta hedefimiz görev süremde 374 kilometrelik yağmur suyu ayrıştırma hattını tamamlamak. Körfeze akan pis suyu akıtmayacak bir altyapıyı bize sunuyor. Yüzülebilir körfez dediğimiz şey 374 kilometrelik hattın yapılmasıyla bitmiş olacak.

GÖREVİMİN 3. YILININ SONUNDA KÖRFEZ’DE YÜZECEĞİM! KÖRFEZ YÜZÜLEBİLİR HALE GELECEK

Onur Çakır: 3. yılınızın sonunda Körfez’de yüzme hedefiniz vardı. Bunu gerçekleştirebilecek misiniz?

Tunç Soyer: 3.yıl sonunda ben yüzeceğim. Körfez de yüzülebilir hale gelecek. Ben başından beri bu iddiayla yola çıktım. Biz kirletmezsek bu körfezin doğası kendi kendine yeniliyor zaten. Gitsinler Çernobile baksınlar.  Doğanın böyle bir gücü var. İç akıntılar, yeni su girişi zaten doğal olarak körfezi temizlemek demek. Ama biz o kadar çok kirletiyoruz ki…Bu yüzden körfez kirli. Biz bu yağmur suyu ve pis suyu ayrıştırma kanallarıyla beraber doğanın kendi kendine temizle gücünü kendisiyle baş başa bırakacağız.

ARTI-EKSİ PEŞİNDE KOŞMAK İÇİN BAŞKANLIK YAPMIYORUM!

Onur Çakır: Vatandaşlar belediye başkanlarından somut işler görmek ister. Burada kastettiğim binalar vs…altyapıya önem veriyorsunuz. Bu tabiî ki önemli ama görünür değil. Bu bize eksi yazar mı?

Tunç Soyer: Artı eksi peşinde koşmak için başkanlık yapmıyoruz. Bu kentin gerçek ihtiyacı neyse onu yerine getirmek için çalışıyoruz. Tarıma 380 milyon para ayırıyoruz. Çünkü üreticinin canı yanıyor ve üreticinin yanında olmamız lazım.

CUMHURBAŞKANIMIZI DOĞRU BİLGİLENDİRECEĞİM! HİÇBİR DEVLET ADAMI SİYASİ ÇATIŞMA UĞRUNA FEDA ETMEZ!

Onur Çakır: Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediyesine yönelik bazı eleştirileri oldu. Eleştiriler için ne diyeceksiniz? Buca metrosuyla ilgili bulduğunuz krediyi Cumhurbaşkanının onaylaması gerekiyor. Kendisiyle görüşecek misiniz?

Tunç Soyer: Yanlış bilgilendirmişler. Gördes barajı ile yanlış. Bütçe ile yanlış, altyapı ile yanlış. Gördes Barajı su tutmuyor. Yüzde 4 doluluk var şuan. Benim bir şey söylememe gerek yok aslında. ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinin 2.5 katı borçlanmıştır’ denildi. Yanlış bilgi. Rakamlar ortada. Kredinin onaylanması noktasında Cumhurbaşkanına tabi ki gideceğim ve anlatacağım. Buca metrosu ile ilgili uluslararası ihale başladı. Paraların (kredi) gelmesini engellemek gibi bir şey söz konusu olamaz çünkü para İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gelmiyor. Bu şehre yatırım olarak geliyor. Benim parayı İFC’den alıp başka yere harcamam söz konusu değil ki! Bu, şehirde istihdamın artması demek, ticaretin güçlenmesi demek…Bunu hiçbir devlet adamı, siyasi çatışma uğruna feda edemez. Söz konusu olamaz. Sadece doğru bilgilendirmek gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızı doğru bilgilendireceğim.  

TOPLAM BORCUMUZ BİR YILLIK GELİR BÜTÇEMİZE DENK. FİNANSMAN YAPIMIZ ÇOK GÜÇLÜ

Onur Çakır: Büyükşehir Belediyesi’nin borcu çok mu?

Tunç Soyer: Böyle bir şey yok. İBB’nin şu anki borcu bir yıllık gelir bütçesine denk. Toplam borcumuz…Üstellik 2030’a kadar vadeli borç. Belediyenin finansman yapısı çok güçlü!

YARIN

-      2 yıllık görev süresinde içine sinen proje hangisi?

-      Keşke yapmasaydım dediği…

-      Kültürpark, Basmane Çukuru ve İnciraltı ile ilgili flaş açıklamalar

-      O projeyle ilgili halk oylaması önerisi

-      Bir günü nasıl geçiyor

-      Terör örgütü PKK ve HDP çıkışı