GÜNDEME BAKIŞ - İzmir’deki atık su tesisi sayısını 68’den 93’e çıkartacağını belirten Soyer, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “İzmir’i, körfezi tüm güzelliğiyle hissedebilmek artık lüks olmamalı. Bu güzel kenti doyasıya yaşayabilmek için mesai arkadaşlarımızla yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Geleceğe temiz bir doğa bırakmak için başladığımız bu serüvene gelin birlikte çıkalım. Yıllardır birçok sebeple kirlenen körfezimizin temizlenmesi için, geçmiş başkan ve yöneticilerimiz samimiyetle mücadele etti. Biz de süreci hızlandırıp, yüzülebilir körfez hedefine çok kısa sürede ulaşmak, Güzelbahçe’deki mavi bayrağı, iç körfezin her noktasına taşımak istiyoruz. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve hizmet alanındaki hiçbir bölgeden körfeze atık su deşarjı yapılmamaktadır. Bu ne demek? İleri biyolojik arıtma tesisimizden çıkan suyun kalitesi o kadar iyi ki, körfezde bağlantı noktasında flamingolar yüzüyor. Bu konuda başarılarımızın göstergesi olarak ileri biyolojik yöntemle çalışan tesis sayısı ve arıtma kapasitesi açısından Türkiye’de ilk sırada olduğumuzu paylaşmak isterim. Büyüyen kent ve artan nüfusa paralel olarak bu alandaki yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Yapımı süren ve planlanan projelerle birlikte kentteki atık su arıtma tesislerinin sayısını 2024 yılı sonuna kadar 68’den 93’e çıkartacağız. Hedefimiz arıtmada Avrupa’da birinci olmak” diye konuştu.  

“273 KİLOMETRE YAĞMUR SUYU HATTI” 

Yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarını ayırmaya dair çalışmaların başladığını ifade eden Soyer, “Yine körfezimin kirlenme sebeplerinden biri, kentsel atıkların ve kanalizasyon sisteminin aşırı yağış kaynaklı taşması ve körfeze karışmasıdır. Bunu önlemek adına yağmur suyu hattı ayrıştırma çalışmaları yapıyoruz. Hedefimiz sel yaşanmayan güçlü bir altyapı oluşturmak. Bu kapsamda Bornova’da 30 kilometre, Buca’da ilk etapta 15 kilometre, Gültepe’de 17 kilometre yağmur suyu hattının ihalesi yapıldı. İmalatlarına başlanıldı.  2021 yılı sonunda toplamda 273 kilometre yağmur suyu hattının imalatına başlamış olacağız. Yağmur suyu hatlarıyla hem kanalizasyon sistemi rahatlayacak hem de kanala bağlı olan ızgaralardan gelen kokunun önüne geçilecek. Bu bölgedeki inşaatlardan dolayı yaşanan trafik sıkıntısı için de anlayışınıza sığınıyoruz. Her şey sizin için, İzmir için” dedi.  

“HALKIMIZIN SAĞLIĞINI TEHDİT ETMESİNE SEYİRCİ KALAMAM” 

Başkan Soyer, Gediz Nehri kirliliğinin halkın sağlığını tehdit etmesine seyirci kalamayacağını belirterek, “Ayrıca körfezimizle ilgili sürekli olarak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İZSU-TUBİTAK işbirliğiyle oşinografik incelemeler yapılıyor. Su kalitesini ve mevsimsel değişimleri gözlemliyoruz. Şimdi ise sıra, körfezin en büyük kirlilik kaynaklarından birine geldi. Gediz Nehri. Kaynağından içme suyu olarak başlayan Gediz Nehri, Kütahya’dan İzmir’imize ulaşana kadar yerleşimler, sanayi bölgeleri, elektrik üretim santralleri, çöplükler ve yanlış tarım uygulamaları sebebiyle inanılmaz şekilde kirleniyor. Bu durum sadece körfezimizi kirletmekle kalmıyor. Gediz’in taşıdığı zehirli kimyasallar yeraltı su kaynaklarına karışıyor. Kirli suyla yapılan tarım faaliyetleriyle de sağlığımızı tehdit ediyor. ‘Gediz’in kirliliğinde size ne’ diyenler olabilir. Halkımızın sağlığını ve körfezimizi tehdit etmesine seyirci kalmaya vicdanım razı değil. Bu sebeple Gediz Nehri boyunca incelemeler yapacak, körfezimizin ve nehrin temizliği için çözüm üreteceğiz. Gediz Nehrinin, Ergene, İzmir Körfezi’nin, Marmara olmaması için yola çıkıyoruz. Hedefimiz temiz Gediz, temiz Körfez, temiz İzmir” ifadelerini kulllandı.