Toplantının açılışında konuşan BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in başlattığı STK’larla buluşma sürecinin özellikle İzmir’in sivil toplum kuruluşları için önemli olduğunu belirterek, “Bu sayede doğrudan başkana ulaşarak aracısız bir biçimde istek ve önerilerimizi iletebiliyoruz. Her derneğe ayırdığı bu vakit ve önerilere verdiği yapıcı geri dönüşler için teşekkür ediyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, BASİFED’in çok büyük ve güçlü bir örgüt olduğunu söyleyerek, “Biz İzmirliyi yönetimimizde tüm sürece dahil etmeye çalışıyoruz ancak bu gibi iştiraklerde lokomotiflere ihtiyaç var. BASİFED bu anlamda en güçlü lokomotiflerden biri” dedi. İzmir Depremi’nin dayanışmanın önemini bir kez daha hatırlattığını söyleyen Soyer, “Depremde gösterdiğimiz dayanışma umuyorum sahada beraber koştuğumuz uzun süreli yol arkadaşlığına dönüşmeli, öyle de oluyor. Biz bütün STK’larla beraber çalışmak istiyoruz” dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM GÜNDEM OLMAYI SÜRDÜRÜYOR
İzmir Depremi ve kentsel dönüşüm üzerine gelen bir soruya yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, önceliklerinin tüm İzmir’in yapı stokunun envanterini çıkarmak olduğunu söyledi. Nihai hedef olarak İzmir’deki tüm binaların deprem güvenlik karnesini çıkarmak olduğunu söyleyen Soyer, “Bu konuda 160 civarı ekip kuruldu, önümüzdeki günlerde başta İnşaat Mühendisleri Odası, yapı denetim firmaları ve TMMOB çatısı altındaki diğer odaların da dahil olacağı bir çalışma başlatacağız. Bayraklı’dan başlayarak tüm İzmir’in yapılarını kontrol ederek karnelerini çıkaracağız. Riskli binaları da yerinde dönüştürebilmek için Dünya Bankası ile sürdürdüğümüz görüşmeler sonucu 200 milyon dolarlık uzun vadeli ve düşük faizli bir kredi alarak bu konuya ayırmak istiyoruz” dedi.

BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN
Su sorunu ve kuraklık konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de bir çalışma içinde olduğunu vurgulayan Soyer, “Susuzluk artık ciddi boyutta ve bu konuda adım atmamız gerekiyor. Yaptığımız araştırma sonucuna göre kullanılan temiz suyun yüzde 77’si tarımda tüketilmiş ve bu tüketimin büyük bir miktarı vahşi sulama” dedi.
Küçük Menderes havzasında toplam su rezervinin 3 misli su çektiklerine dikkat çeken Soyer, “Bu sürdürülebilir bir şey değil. Suyun kullanımı ile ilgili yapısal değişikliklere gitmemiz gerekiyor. Tarımdaki ürün deseni ile öncelikli çalışmamız gerekiyor” dedi. Bu ürün deseni değişikliğinin gerekliliği üzerine bir örnek veren Soyer, “Bölgemizde çok stratejik ürün olarak pamuk 2 milyon ton üretiliyor, patates ise 4 milyon ton. Ancak büyük baş hayvan yemi için kullanılan silajlık mısırı ise 25 milyon ton üretiyoruz. Bu silajlık mısırın bir fidanı 84 litre su tüketiyor. Sonunda ortaya çıkan yem büyük başı besliyor. O büyük baştan aldığınız 1 litre sütün karşılığı ise size 800 litre su olarak yazıyor. Bu sürdürülebilir değil. Yerel hayvan ırklarına yerel tohumlara dönmemiz lazım” dedi.

Adını dahi unuttuğumuz bir takım yerel tohumlarımıza dönüşün gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yapan Soyer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu bölgenin tohumlarını kullanmamız gerekiyor. Bunlar kışın ve baharın yağmuru ile büyüyen tohumlar. İlave su istemeyen ve hayvan yemi olarak kullanılabilecek ürünler. Bunları teşvik edecek bir yol haritası çizdik, küçük baş hayvan besiciliğini de teşvik ediyoruz, büyük baş hayvan yemi için bu coğrafyanın iklimine uygun alternatifler teşvik etmeye karar verdik. Mevcut tarım politikaları ithalat diyor. İthal ettikçe daha çok ithal ediyoruz ve bunun sonucunda üretici üretimden uzaklaşıyor. Bu sistem doğru değil, dönüştürmemiz gerekiyor. Bu geliştirdiğimiz tarım politikasını Küçük Menderes’te başlatacağız. Sonra da diğer bölgelere yayacağız”

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KIRSALDAKİ KADINLARA ANLATILMALI”
Son olarak söz alan EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç, İstanbul Sözleşmesi’ne kırsaldaki kadınların vakıf olmadığından hareketle bu sözleşmeyi kadınlara tanıtmak için bir proje geliştirdiklerini ve bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi ile beraber çalışmak istediklerini söyledi. Böylesi projelere her zaman açık olduklarını ifade eden Soyer, “Bu proje çok güzel, doğru bir tespit üzerinden şekillenmiş, Sosyal Projeler Daire Başkanlığı ile EGİKAD’ı görüştürerek bu projeyi daha geniş kitlelere nasıl yayarız çalışalım” dedi.