Halil İbrahim GÜLER / GÜNDEME BAKIŞ – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin topu taşımada 2008’den bu yana uygulanan 90 dakika uygulamasında değişikliğe gidecek olması tepkileri de beraberinde getirdi. Konu dün sosyal medyanın ve yerel siyasetin bir numaralı konusu oldu.

SOYER’DEN İLK AÇIKLAMA
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 90 dakika uygulamasında yapılan değişikliğin bir zorunluluk olduğunu söyledi. Gündeme Bakış’a konuşan Başkan Soyer, “Biz hala İstanbul, Ankara’nın gerisindeyiz. Her şeye zam gelmişken bizim bir düzenleme yapmamız kaçınılmaz oldu. Biz bir kamu kurumuyuz. Bu düzenlemeyi minimum düzeyde yaptık.  Bu konuda algı yaratmaya çalışanlar ortada. İlk binişte 10 kuruş indirime gittik. Aktarmada aslında 50 değil 40 kuruş alınacak. Siyasetin diliyle alakalı sıkıntı var. İZSU’nun kullandığı elektriğe milyonlarca lira ödüyoruz. Elektrik zamlandı. Birçok kalemde zam oldu. Biz uzayın değil Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kentiyiz” dedi.  

DEĞİŞİKLİKTE NE VAR?
Soyer, dün yaptığı açıklamada yeni sistemi şu sözlerle açıklamıştı:

“Toplu ulaşım ücretlendirme sisteminde yapacağımız değişikle 90 dakika aktarma süresini, 120 dakikaya uzatıyoruz. Tek biniş ücretinde 10 kuruş indirime giderek 3,56 TL’den 3,46 TL’ye düşürüyoruz. İlk iki aktarmada 50’şer kuruş alınırken, sonraki aktarmalar ücretsiz olacaktır. Öğrenci, öğretmen ve 60 yaş tarifelerinde hiçbir değişiklik yapılmadığı gibi aktarmalar da ücretlendirilmedi. Ayrıca 05.00-07.00 ve 19.00-20.00 saatleri arasında özellikle çalışan kesime yönelik yüzde 50 indirimli Halk Taşıt Uygulaması da aynen devam ediyor. Elektronik ücret toplama sisteminden alınan verilere göre İzmir’de toplu ulaşımdaki tüm binişlerin yalnızca yüzde 37’si ‘aktarma’ kapsamındadır. Geri kalan yüzde 63 gibi bir grup yeni sistemle daha ucuza ulaşım olanağı bulacaktır. Pandemi süresince azalan yolcu sayısı ve artan maliyetler toplu ulaşımın mevcut şekliyle devamını olanaksız hale getirmiştir. ÖTV’nin sıfırlanması, genel bütçeden kaynak aktarılması gibi taleplerimiz bu güne kadar yanıtsız kalmıştır. Önümüzdeki tüm bu olumsuz tabloya rağmen, artışın oranı yalnızca yüzde 5,6’dır”