Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, ilçedeki kentsel dönüşüm çalışmalarını, emsal artışını, Mersin’de “Milletin Sesi” temasıyla düzenlenen ilk mitingi, Yurtoğlu Mahallesi’ndeki vatandaşların “Ya yapın ya tapumuzu verin” talebini GÜNDEME BAKIŞ’a değerlendirdi. Mersin’de CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından düzenlenen mitingde büyük bir coşku olduğunu kaydeden Selvitopu, “Miting coşkulu geçti, katılım çok iyiydi. Katılım sayılarıyla ilgili tartışmalar var ama bizim gözlemlediğimiz alan tamamen doluydu. Hatta biz platforma yakın bir alandaydık, göremediğimiz daha sonra görüntüleri gördüğümüzde daha fazla insan vardı. Önemli olan insanların coşkusuydu. Bir de bu tür mitinglere zamanında ben de çok katıldım, toplama bir miting değildi asıl önemli olan da bu. İnsanlar kendi imkanlarıyla, olanaklarıyla alana akın etti. Ağırbaşlı bir topluluk da vardı, o da çok dikkatimi çekti. Ne istediğini bilen kararlı, duruşu olan bir kalabalık vardı. Sanırım  bundan sonra bütün mitinglerimiz daha farklı olacak. Partimizin yetkililerin söyledikleri rakam 100 bin civarında katılım vardı. Mitingde vatandaşların iktidar değişimi istediğini gördük. Orada atılan sloganlarla da bunlar dile getirildi. Artık bence de bu iktidar yoruldu, ülkeyi idare etmekte zorlukları, sıkıntıları  var. Vatandaşın oradaki talebi bir an önce erken seçimin yapılmasıydı. Bu miting bence seçim mitinglerinin başlangıcıydı. Zaten gördüğümüz kadarıyla AK Parti de mitingler yapıyor. Ülkede seçim havası var” dedi.  

“İKTİDAR, BELEDİYEYE YÜKLEMEYE ÇALIŞTI” 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in depremde hasar gören binalara yönelik açıkladığı parsel bazlı yüzde 20 emsal artışına yönelik konuşan Selvitopu, “Deprem sonrası orta ve ağır hasarlı binalarla ilgili uzun süredir tartışılan bir konu. Bizim Karabağlar Belediyesi olarak bakış açımız; bunu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına da illetim; özellikle orta ve ağır hasarlı binalar için parsel bazında yüzde 20 artış verilmesinin daha uygun olacağı yönünde görüş bildirdik. Çünkü orada yaşanan bir sıkıntı var. Ağır hasarlı binaların zaten yıkılması gerekiyor. Orta hasarlı binaların da 1 yıl içinde güçlendirilmesi gerekiyor ancak bu da ülkemiz koşullarında pek mümkün gözükmüyor. Ağır ve orta hasarlı binaların olduğu parsellerde emsal artışının makul bir düzeyde kalarak orada çözüm üretebileceği yönünde görüşümüz bildirdik. Bunun ada bazlı artışın olmasını çok doğru bulmuyorum o zaman farklı sorunlara yol açabilir.  Ancak mağduriyetin olduğu bölgelerde bu artışın verilmesi vatandaşa bir katkıdır. Çözüm noktasında tabi ki işin doğrusu devletin bu konuları finanse etmesidir. Bir şey yapılıyor gibi gösteriliyor ama yapılmıyor. Maliyetlerin vatandaşa yansıtılması gibi bir durum var. Bizim ülkemizde de genelde alt ve orta halli gelir grubundaki insanlarımız var, onların bu maliyetleri karşılama şansı yok. Devletin yapması gerekiyordu ama konu biraz farklılaştı. İktidar belediyeye yüklemeye çalıştı. Bu sorun aslında yerel yönetimlerin çözeceği bir şey değil. Yürürlükteki yasalara göre devlet tarafından çözülmesi gereken konular bunlar” açıklamasında bulundu.  

“SORUNLAR EMSAL ARTIŞIYLA ÇÖZÜLMEZ” 

Dönüşüme yönelik sorunların emsal artışı ile çözülemeyeceğine, devletin elini taşın altına koyması gerektiğine vurgu yapan Selvitopu, “Vatandaşın daha fazla emsal artışı düşüncesi var, bunları duyuyoruz ama planlama tekniği olarak, işin kentleşme boyutuna baktığınız zaman bu sorunlar emsal artışıyla çözülemez. Emsal artışını nereye kadar yapacaksınız. Her emsal artışı sosyal teknik altyapıda birtakım eksikler ortaya çıkarır. Daha büyük sorunlar yaratır. Devletin biraz finanse etmesi lazım. Kredi olanaklarıyla uzun vadeli kredilerle vatandaşın desteklenmesi lazım. Yoksa bu sorunların emsal artışıyla çözülmesi mümkün değil. Yüzde 20 artırdınız, yetmedi, yüzde 30 yaptınız, yetmedi, bunun sonu yok. Bu şekilde çözülemez. Belli bir oranda, planlamanın kaldırabileceği orandaki bir artış sorun yaratmaz ama üzerinde olduğu zaman daha sonraki süreçte başkan sorunlar yaşarız. Onun için de yıkılan binaların yenilenmesi için devletin finanse etmesi gerekir. Büyük bir olay yaşanmış, can kayıpları olmuş, binalar çökmüş. Devlet gücünü göstermeli, gereğini yapmalıdır. Afet kanunumuz ve birçok kanun da buna elveriyor” ifadelerini kullandı.  

“YEREL YÖNETİMLER GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ” 

CHP’li belediyelerin uyguladığı dönüşümlerde emsal artışı olmadan dönüşümün nasıl yapıldığına ilişkin birçok örnek olduğunu kaydeden Selvitopu, “Şu anda emsal artışı olmadan dönüşüm projeleri uygulanıyor. Karabağlar Uzundere’de Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan dönüşümde herhangi bir emsal artışı yapılmadı. Planlar kentsel dönüşüm projelerinden çok daha önce yapılmış planlardı. O emsaller dönüşüm için yeterli oldu ve uygulanıyor. İlla emsal artışı yapacaksınız diye bir şey. Karabağlar’da bizim  yaptığımız hesaplarda genelde dönüşüm parametresi olarak baktığımızda 2 -2 buçuk arası emsalle dönüşümler yapılabiliyor. Bunun hesaplarını da biz yaptık. Çok yüksek emsali olan dönüşümler yapmak hiç doğru değil. Türkiye’de çok eleştirilen örnek Bursa’dır. Kentin altyapısını etkiledi, siluetini bozdu, yapanlar tarafından bile eleştirildi. Dönüşüm yaparken bir defa sosyal teknik altyapıyı güçlendireceksiniz. Oradaki yeşil alanı, yolları, Pazar yerinden, spor tesislerinden her şeyi standartlara uygun yapmanız lazım, buna uygun yapmazsanız, kentsel dönüşüm olmaktan çıkar, başka bir şeye dönüşür. Dönüştürülemeyecek alanlar yaratırsınız. Dönüşümlerde mutlaka yerel yönetimler de yer almalı, Bakanlık da desteklemeli. Yerel yönetimleri görmezden gelen bir anlayışla dönüşümün başarılı olma şansı yok” dedi.  

AK PARTİLİ SÜREKLİ’YE “YURTOĞLU” ÇIKIŞI: ÖNCE KENDİNE BAKMASI LAZIM 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenen Yurtoğlu Mahallesi sakinlerini ziyaret eden AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin, “Tapuları verin, biz yapalım” çıkışının hatırlatılması üzerine konuşan Selvitopu, “Siyasi partiler, siyaset yapıyor. Olaya gerçekçi bakmıyorlar. Onu söyleyenlerin önce kendine bakması lazım. Uzundere projesiyle Bakanlığın şu an sürdürdüğü 540 hektarlık alandaki dönüşüm projeleri yaklaşık aynı tarihlerde başladı. Bana göre Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı proje çok çok önde. Bakanlık sadece 540 hektarlık alanda boş alanlarda bina yaptı. Son aldığımız bilgilere göre de o binalarda dönüşüm kapsamında yer alan vatandaşlar oturmayacak. Farklı kesimlerden yurttaşlarımız oturacaklar. Aynı yerde 2 farklı uygulama var ikisi de ortada. Biri 540 hektarlık alanda Bakanlığın uygulaması diğeri 32 hektarlık alanda büyükşehir belediyenin uygulaması var. Büyükşehir yüzde 100 oranında uzlaşıyı sağlamış, yapım aşamasında, Bakanlık ise planlama aşamasında, daha planlar ortaya çıkmadı. Bunlar söylenirken dikkatli değerlendirilmesi lazım. Gecikmenin farklı sebepleri var. İnşaat sektöründeki kriz haliyle orayı da etkiliyor. Bu krizi belediye yaratmadı” diye konuştu.  

AK PARTİLİ SÜREKLİ SOYER’E YURTOĞLU’NDAN SESLENDİ: 'TAPULARI DEVREDİN! DÖNÜŞÜMÜ BİZ YAPACAĞIZ' HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ

“TAPU DEVRİ HUKUKİ OLARAK MÜMKÜN DEĞİL” 

Yurtoğlu Mahallesi’nde gelinen süreçte tapu devrinin hukuki ve teknik açıdan mümkün olmadığını, bunu AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin de bildiğini kaydeden Başkan Selvitopu, “Oradaki vatandaşların temel şikayeti, yapım süreciyle ilgili yani sürecin uzadığı yönünde. Yerel yönetim orada üzerine düşeni yaptı ama krizden dolayı yapım ihalesine katılım olmadı. 2-3 defa ihale edilmesine rağmen katılım olmadı. En sonunda belediye kendi şirketiyle yapma kararı aldı. Yakın zamanda da yapılacak. Tapu devri gibi bir durumun olmayacağını söyleyenler de biliyor. Onun olması bu saatten sonra hukuki ve teknik olarak mümkün değil ama yapacaklarsa kendi sorumlu oldukları alanda yapsınlar. 540 hektarlık alan duruyor. 32 hektar bir noktaya gelmiş, bine yakın bina yapılmış, ihaleler yapılmış, 540 hektarla ilgili ne var, oradaki vatandaşlar sıkıntıda. Planlar yapılıyor deniliyor, bir an önce yapılırsa iyi olur. Hatta orada da yine suçlamayı belediyeye yapıyorlar; ‘belediye dava açıyor’ diye… Salih Omurtak’ta bir plan yapıldı. Evet dava açtık ama neden; sosyal teknik altyapısı yok, yeşil alan yok, ulaşım planlaması yok. Kültür merkezi hiçbir şey yok. Yapılan planlama bir dönüşüm projesi değil. Sıkıntılı bir yapılaşmayı öngören planlamaydı, yargıya götürdük, yargı da belediyeyi haklı gördü. Yenitepe konutlarıyla ilgili zaten yargı 4 kez iptal etti. Buna rağmen aynı plan sürekli tekrar getiriliyor. Bir ısrar var, bu ısrar niye? Burada belediye olarak biz bir şey söylerken; yeni planlamada buraya ülkemizde uygulanan planlama standartlarında bir yapılaşmanın yapılması. Belediyeye bir şey istemiyoruz. Bu biraz çarpıtılıyor. Vatandaşın haklı yönleri var, Yurtoğlu’na gidenler siyaset yapıyor. Vatandaş zaman açısından, gecikme açısından bizim söylediğimiz gerekçelere değil, konutum teslim edilsin beklentisi içinde. Belediye de aslında burada boş durmadı. Uğraşı var belediyede. Belediye kulak arkası yapmıyor” dedi.