GÜNDEME BAKIŞ- Karabağlar Belediyesi Ocak ayı ikinci olağan oturumu Başkan Muhittin Selvitopu yönetiminde gerçekleşti. Toplantıda Başkan Selvitopu Günaltay Pazar yerinin kapatılması gibi olmadığını kaydederek, “Pazarın komple taşınması değil, isteğe bağlı olarak bir görüş var. Günaltay pazarı tamamen katılmayacak. Bizim önerimiz bu. Kibar Pazar yerine geçmek isteyen buradaki haklarından feragat ederek Kibar’a ücretsiz bir şekilde geçebilecek. Bu nereye kadar sürer… Burada kapalı pazaryeri planımız var. Yapımı için planın kesinleşmesini bekliyoruz. Şuan itibariyle esnafımızın isteğe görev hareket edecek. Böylelikle bir çok sorunu çözmüş olacak. Günaltay’da tuhafiye 55, pazar tezgahı 247’dir. Kibar Pazar tezgahı sayısı ise 197’ye düştük. Burada tuhafiye sığmadı için başka bir güne aldık. İki günlük pazar nedeni de budur. Zorlama bir kararımız olmadı. Zaten şimdiye kadar böyle bir talebimiz yok. Bu taleplerin hepsi de açık ve şeffaf bir şekilde size iletiriz. Bizim gizli saklımız yok, merak etmeyin” diye konuştu.

KONUT TARTIŞMASI
Dilek ve temenni bölümünde söz hakkı alan AK Parti Meclis üyesi Fırat Eroğlu, İzmir Demokrasi Üniversitesi alanı gündeme getirerek oturumda tartışmaya açtı. Eroğlu,“Dar gelirlinin konut sahibi olacağı bir alan. Burada konu hakkında bilgi sahibi olmadığını söylediniz. Biz burada defalarca söyledi. Bu bilmediğinizi iddia ettiniz konuyla ilgili bazı meclis üyeleri detaylı olarak bize sordu. Meclis üyelerimiz biliyorsa siz de bunu mutlaka bilmeniz gerekiyor. Burada bir rahatsızlık olduğunu görüşüyoruz. Bize ve dar gelirli vatandaşlara destek olmanızı istiyoruz” dedi.

CHP’Lİ YILDIR’DAN AK PARTİLİ KAYA’YA YANIT
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın Başkan Selvitopu ile ilgili sert eleştirilerine değinen CHP Grup Başkan Vekili Levent Zafer Yıldır, “AKP’li Sayın Mahmut Atilla Kaya şöyle bir tweet atmış; ‘CHP’li Karabağlar Belediye Başkanı Sayın Muhittin Selvitopu’nun yalanlarını belgeli ve ispatlı şekilde ortaya koymaktan yorulduk ama kendisi Karabağlarlı hemşerilerimizin gözlerine baka baka yalan söylemekten ne yazık ki yorulmadı’ yazmış. Bizim, belediye başkanımızdan kuşkumuz yok yalancı olmadığını biliyoruz. Ben Sayın Kaya’ya bunu yakıştıramadığımı söylemek istiyorum. Tweet’in devamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yazısını koymuş sonra da belediyenin yazısını koyuyor ama Bakanlığın yazısını olduğu gibi koymakla birlikte belediye yazısının bir kısmı konuyor. Bu hoş bir şey değil. Burada önemli nokta, diyor ki Sayın Kaya; ‘TOKİ yapım ihalesine geçecekse planlama sürecinin tamamlanması ve uygulama imar planları olması gerekir, bunlar yok’ demiş. Kamu İhale Kanunu’nun 68 C Maddesi ortada; TOKİ’nin ihaleye çıkmak için planlanma sürecinin tamamlanmasını bekleme şartı yoktur. Bu doğrultuda Kamu İhale Kanunu 68 C’ye göre baktığımızda 5. Maddenin 5. ve 6. Fıkraları ödenek ve Çevre Etki Değerlendirme raporlarıyla ilgili. Yani kısacası buna göre Sayın Kaya diyor ki; ‘Ödeneği olmayan herhangi bir ihaleye çıkılamaz sözcüğü TOKİ için geçerli değildir’ demek istiyor. ‘ÇED raporu gerekliyse buna da gerek yok’ diyor. Burada Sayın Kaya’nın atıf yaptığı maddelerin ne olduğunu söylüyorum. Devamında, aslında TOKİ’nin yapmaktan sarfınazar edeceği şeyleri sayıyor; kamulaştırma, mülkiyet, arsa temini, imar işlemleri, uygulama projesine ilişkin şartlar, bunlar 68 C’ye göre. Bunlardan muaftır diyor. Bu durumda bir yazı var; 7 Ekim 2020 tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Karabağlar Belediye Başkanlığa yazdığı yazı. Şu noktaya dikkatinizi çekmek için okuyorum. İmar işlemlerinden muaftır demişti 68 C. Buradaki yazı; ‘Uzundere mahallesinde bulunan idareniz mülkiyetindeki yaklaşık 88 hektarlık alanı kapsayan muhtelif taşınmaz parsellere ilişkin hazırlanan…’ diye devam ediyor ve diyor ki; ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 1 Ağustos 2018 tarihinde onaylanmış, onaylanan imar planı doğrultusunda imar uygulaması işlemlerine başlanmış ancak bu işlemler sırasında maddi hatadan kaynaklı kaymalar bulunması ve imar planlarının kadastral altlık ve sınırlarla uyuşmadığı, bu nedenle imar uygulamasına ilişkin işlemlerinin onayı sırasında problemler yaşanması sebebiyle’ diye devam ediyor. Şunu demek istiyorum; 1/5000 yukarıda şöyle diyor; ‘1/5000 nazım imar planı değişikliği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin’ ardından gelen cümledir aslında bu. Yani imar uygulaması işlemlerine başlanmış diye devam ediyor. Demek ki aslında bu 68 C de Sayın Kaya’nın atfettiği imar işlemleri imar planlarıyla ilgili değil. İmar planları ayrıdır imar işlemleri ayrıdır. Konuyu herkes bilmekle birlikte birkaç notum daha var, onları da ileteyim; bildiğiniz gibi 38 hektarlık alan başlangıçta Sayın Belediye Başkanımızın da ilettiği gibi Karabağlar topyekün seferber oldu ve burada bir üniversite alanı olması sağlandı. Sonuçta 38 hektarlık alan üniversite alanı 42 hektarlık alan da konut olarak düşünüldüğü, planlandığı söylendi. Ve o tarihte 38 ve 42 hektar ayrımını öğrendiğimizde bir de şunu öğrendik, bu 42 hektara yapılacak konutlar için deniyordu ki; ‘üniversite kampüs alanının bir maliyeti var, bu maliyet nereden karşılanacak. Madem bu üniversiteyi devletimiz yapacak o zaman devlete para gerekmektedir. Bu para da 42 hektara yapılacak konutlardan elde edilecek kar ile sağlanacaktır. Bu tarih 19 Mart 2019. Bu tarihte söylenen gerekçe budur. Şimdi aradan bir sürü şey geçti, yürütmeyi durdurma kararı var, mahkemeye gidilmiş, ortada yargı kararı varken plansız alanda ihaleye çıkılmış ve benzeri bir sürü sorun.  7 Ekim 2020’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belediyeye yazı yazıyor ve uygulama planlarımız hakkında görüşünüz nedir diyor, belediye olumsuz görüşünü bildiriyor. Atilla Kaya’nın twitter paylaşımında bulunmayan detaydan bahsediyorum.   13 Kasım’da bir daha belediyeye düşüncesi soruluyor, belediyemiz tekrar yanıt veriyor; ‘düşüncemiz aynıdır’ diyor ama bir öneride bulunuyor; 540 hektarlık alanda 101.4 hektarlık kısımda yapılan konutlar bu nedenle kullanılabilir diyor.3 bin 400 konut, 11 bin 178 kişinin bir mekandan bahsediyoruz. Dolayısıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açısından çok endişelenecek bir şey yok aslında. Bunlar söylenmekle birlikte 101.4 hektarlık alanda yapılacak 3 bin 400 konut, 11 bin 178 kişiyi barındırma imkanı varken bu görmezden geliniyor ve ısrarla 809 konutun yapılacağı bir ihaleden ısrarla söz ediliyor, bu aşamada gerekçe nedir? Bu aşamada tarihimiz ne şimdi; Ocak 2021.  Ocak 2021’deki gerekçe artık 19 Mart 2019’daki gerekçeden farklı bir gerekçedir. Yoksullara konut sağlanacaktır artık. Daha önce neydi? Burada yapılacak binalar olacaktı, bu binalardan elde edilen karla üniversite binasının kampüs düzenlemesi yapılacaktı. Geldiğimizde yerde yoksullara konut üretme oldu gerekçe. Arada nasıl bir değişiklik oldu bunu biz bilemiyoruz, arkadaşlarımızın açıklamasına ihtiyaç duyuyoruz.”

‘BU TELAŞ NEREDEN KAYNAKLANIYOR?’
CHP’li Yıldır açıklamasını şöyle sürdürdü: “Şimdi ‘kura çekildi 30 bin kişi başvurdu, 750 konut yapıyoruz onların kuraların çekildi’den benim haberim yok, kişisel olarak söyleyeyim.  Burada 37 meclis üyesi varsa tek tek söyleyebilir, benim hiçbir şekilde haberim olmadı. Diğer taraftan bir sorum var; Eğer 68 C’ye göre imar planlarını bekleme gereği yoksa bugüne kadar 101.4 hektarda 5’inci 6’ncı plandan bahsediyoruz, bu 5 binlik nazım plan binlik uygulama imar planları için TOKİ bu kadar neden uğraşıyor? Bir hukuk, yasa bir şey olması lazım. Bütün bunların dışında bir de mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı alınmış bir alandan bahsediyoruz. Neden istinafa başvurdunuz, onun sonuçlarını beklemiyorsunuz? Bu telaş nereden kaynaklanıyor? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Biz yerelde iktidarız genelde iktidar adayıyız ve bunu gerektirdiği sorumlulukla davranıyoruz. Bundan sonra da aynı sorumlulukla davranacağımızdan emin olabilirsiniz.”

BIRAKIN, REKTÖR VE SENATOSU ŞEKLE KARAR VERSİN
AK Parti’li meclis üyesi Mustafa Alper Güldalı, “TOKİ istediği yerde kendi mülkiyetlerine ya da olmayanlarda ise acele kamulaştırma ile konut yapabilir. Üniversitenin şekline o üniversitenin rektörü ve senatosu verir. Bütün üniversitelerde bu böyledir. Bırakın üniversitelerin hocalarına zülüm etmeyelim, bırakın onlar nasıl istiyorsa öyle yapalım. TOKİ buraya konut yapıp yatırım yapıyor. İstemezukçuluk yaparak karşı çıkıyorsunuz. Eğer projeniz varsa bütçenin yeterliyse, Karabağlar Belediyesi yapsın. Şartları buna uygun değil” dedi.

BELEDİYE ÜNİVERSİTEYE DAVA AÇMIŞTIR
AK Partili meclis üyesi Fikret Mısırlı, “Karabağlar’da yapılacak konuttan haberiniz olmadığını söylediniz. Belediye tarihinde bugüne kadar hiçbir belediye TOKİ’yi ne de Çevre ve Şehircilik Bakanlığına dava açmamıştır. Karabağlar Belediyesi üniversite yapılmasına karşı çıkmıştır” dedi.

ÜNİVERSİTEYE HİÇBİR ZAMAN KARŞI ÇIKMADIK
Mısırlı’nın sözlerine karşı çıkan Başkan Selvitopu, “Konuyu saptırıyorsunuz. Karabağlar Belediyesi hiçbir zaman üniversite alınana dava açmamıştır. Konut alanına dava açmıştır. Orda mahkeme kararları var. Konuyu saptırılmanıza biz kesinlikle izin veremeyiz” dedi.

BİZİM İHALE ÇIKTIĞINDAN VE PROJELERDEN HABERİMİZ YOK
Başkan Selvitopu “ihaleden haberim yok” sözlerine açıklık getirerek, “TOKİ’nin ihaleye yapım ihalesine çıkışına basın aracıyla haber aldım. Biz de görüş değişikliğimizin olmadığın belirttik. Bu süreç tamamen planlamayla ilgili. Yapım ayrı bir olay. Şimdi, uygulama, statik, mimari, elektrik tüm projeleri hazırlamış ve ihaleye çıkılmış. Bundan bizim haberimiz yok. Bina yapımı, ihale süreciyle ilgili Karabağlar Belediyesi ve eminim ki Büyükşehir’in de haberi yoktur. Bunu kurumsal olarak söylüyorum. Karabağlar Belediyesi’ne bilgi gelmedi” diye konuştu.  

VATANDAŞ 300 BİN TL’Yİ NEREDEN BULACAK
CHP’li meclis üyesi Murat Baran Uygun “Vatandaş 300 bin TL’yi nereden bulup bu konutu alacak. Planı istediğiniz kadar düzgün yapın, siz güzel yapın ama vatandaşın cebini düşünmeniz gerekiyor” dedi.   

MAHKEMENİN KARARI BEKLENMELİ 
Son olarak eleştirilere yanıt veren Başkan Selvitopu, “Bu tarz konuların kamuoyunda tartışması bizi rahatsız etmiyor. Bunun doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Üniversite alanı konusu uzun bir süredir tartışılıyor. Zaman zaman algı yaratma gibi çeşitli çalışmalar oldu. Bu toplantıda biz ne diyoruz, oradaki arkadaşlarımız ne istiyor, ortaya çıktı. Burada bir süreç var, anlatmaya çalıştığım bu süreç. Bu sürecin geldiği nokta yargıdır. Hukuk bir karar vermiş. Biz bu hukuki sürecin beklenmesini doğru buluyoruz. Bunda hiçbir yanlış yok. Türkiye’de birçok devlet kurumunun duvarında ’Adalet mülkün temelidir’ yazar. Eğer biz hukuka gereken saygıyı göstermezsek sıkıntı yaşanır. Bu süreci biz değil TOKİ başlattı. Belediye olarak yasaların ön gördüğü hakları ortaya koyduk. Böyle bir yargı kararı varken, oraya herhangi bir şey yapılması hukuken mümkün değil. Yürütmeyi durdurma kararı var. TOKİ başvuru yaptı, bunu beklemelidir. Şu anda orada hiçbir şey yapılamaz. Bunu hatırlatmak belediye başkanı olarak görevim. Yargı orada konut yapılamaz kararı veriyor. Bu hakları kullanmak suç mu? Bu vatandaşların haklarının korunmasında çözüm üretilememiş, üretilmesi gerekiyor. Belediye olarak bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapacağız” dedi.

BU MECLİS OY BİRLİĞİYLE ALANIN TAMANINI ÜNİVERSİTEYE VERDİ
Başkan Selvitopu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Meclis kararıyla üniversite alanına ilişkin oy birliğiyle alınmış bir karar var.  Orada o dönemki tüm meclis üyelerinin onayı var, oy birliğiyle alınan bir karar. Karabağlar Belediyesi’nin 03.12.2018 67/2018 sayılı meclis kararında, ‘Yerleşke dışında kalan alanın belediyemize devri sağlanan sadece yakın çevresi değil ilçemizde bütünündeki imar planı uygulamalarıyla sosyo-ekonomik alanlarda olumlu sonuçlar yaratacağı düşünüldüğünde ilçemiz Yaşar Kemal ve Uzundere mahallerinde bulunan yaklaşık 87 hektarlık alanın İzmir Demokrasi Üniversitesi yerleşkesi olarak belirlenmesine oy birliğiyle karar verilmiştir’ denilmiş. Biz bu kararı bilmiyorduk savunmalarının hiçbir anlamı yoktur. Bu kararı İzmir kamuoyuna sunuyorum. Bu alınan temenni kararının savunması sonuna kadar yapacağız. 2018 yılında da sizlerin söylediği gibi orada herhangi bir sosyal konut yapımı da söz konusu değil. Bu konuyu İzmir ve Karabağlar kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bizi çok ağır suçlarla suçlayanların bunlardan haberi yok. Ben belediye başkanı olarak bundan sonraki süreçte de hassasiyet göstermeye devam edeceğim.  Yargı süreci şuan istinaf mahkemesi aşamasında Biz bu sürecin beklenmesinin kent yararına, hukuka uygun olduğunu söylüyoruz. Bakanlık ya da kurum bize göre hareket etmeyecek ama biz de kendi irademizle hareket edeceğiz. Bizi seçen Karabağlar halkının iradesiyle hareket edeceğiz. Yargı belki konut olacak diyecek. Biz buna karşı mı çıkacağız, hayır yargının kararına saygı duyacağız. Telaşa gerek yok.”