Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, gündemi değerlendirdi. Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin açıklamada bulunan İduğ, "Her toplu iş sözleşme sürecinde maddeleri dikkatle incelemek lazım. 1 Nisan'da Bornova Belediyesi'nin yaptığı toplu iş sözleşmesinin bugün Ankara Barosu'nun da onayladığı maddesine bakmak lazım. Türkiye'de kadınların ayda 1 gün özel gününde izinli olması kararını Bornova Belediyesi 2019 yılında almıştı. Bornova Belediyesi'nin yaptığı yılın 12 günü regl iznini takip ederek Ankara Barosu da bu kararı aldı. İnşallah tüm Türkiye takip edecek. Dolayısıyla bizim yaptığımız toplu iş sözleşmeleri insan odaklı. Türk ekonomisinin geldiği nokta net olarak ortada. Enflasyonun altında ezilmeyen bir gelir düzeyinin sağlanması, refah düzeyinin yaratılacağı bir ücretin verilmesi gerekiyordu. Bunu verebilmeniz için gelirle gider arasındaki dengenin gerçekten birbirine yakın olması lazım. Bu yakın değilse ve siz çok yüksek rakamları vermeye çalışırsanız belediyenin hizmet yapma şansını ortadan kaldırırsınız. Biz 3 toplu iş sözleşmesinde Türkiye'nin en yüksek ücretini veren belediye olduk. Cebimizde daha varsa daha da vermeye çalışırız çünkü 3 sene önce alınan parayı dövize vurduğunuzda ve bugünle karşılaştırdığınızda ciddi bir satın alma kaybının olduğunu herkes biliyor. Yani eriyen bir gelir var. Bu yüzden bizim yapmaya çalıştığımız hem belediyenin hizmet etmesini sağlayacak koşulları sağlamak hem de beraber çalıştığımız arkadaşların daha huzurlu, refah içinde çalışmasını sağlamak için çalıştık" dedi. 

"UZUN SÜRDÜ AMA SAĞLIKLI OLDU"

 TİS sürecinin uzun sürmesinin nedenlerini anlatan İduğ, "Kolay değil, pandemi sonrasında dünyadaki gelişmeleri herkes biliyor. Belirsiz ekonomi var, yani öngörebildiğiniz hiçbir şey yok. Daha önceden bazı şeyleri öngörebiliyorduk, şimdi bu öngörüye sahip olmadığımız için 'Hadi gel anlaşalım, şu parayı ver' demek kolay değil. Bu açıdan uzun sürdü ama sağlıklı olması önemliydi, biz onu sağladık" ifadelerini kullandı. 

"İCRA GELECEKTİ"
Geçmiş yıllardan beklenmeyen ödemeler çıktığını da belirten Başkan Mustafa İduğ, "Bornova Belediyesi'nin 1990 yılından kalan kamulaştırmasız el atmayla ilgili 95 milyon liralık bir ödemesi çıktı. Hiçbir bütçede öngördüğümüz bir şey değil. Mahkemeler sonuçlandıkça parasını ödüyoruz ancak mahkemeler sonuçlanmadan hukuki el atmayla ilgili yeni bir şey çıktı. Siz mahkemeye veriyorsunuz, daha mahkeme sonuçlanmadan, karşı tarafın size icra yapmasını sağlıyor yasa. Mahkeme kararını ödemekle mükellefsiniz, orada yapacak bir şey yok. 33 milyon ödedim zaten. Bir de mahkeme sonuçlanmadan icra yetkisi var, hala öyle . Biz Bornova Belediyesi olarak teminat vererek bu icraları durdurduk. Belediyeler birliğine gündem maddesini bildirdik. Bunun Torba yasada  çıkması bekleniyor, eğer Torba yasadan çıkarsa o zaman  mahkeme sonuçlanmadan icra yapamayacaklar. Bu taslak olarak çalışılmış. Haksızlık zaten, belediyelerin iş yapmasını azaltan bir konu. Bu açıdan torba yasada bu çıkarsa mahkemede sonuçlanmayanları ödemeyeceğiz, icra yapamayacaklar. Ama diğerlerini ödüyoruz. Zor bir 2022 idi bizim. Bornova'nın bütçesi sağlam ödeyebildik ama ödeyemesek bütün hesaplara icra gelecekti, maaşını alamayacaktı insanlar. Bunu daha önceden öngörülüp tedbirin alınması gerekiyordu maalesef bu 2022'de yapılmadı" diye konuştu.

"250 METRE YOL 11 MİLYON LİRA OLUP KARŞIMA GELDİ"

Gelecekte sıkıntı yaratacak adımlar atmadığını ifade eden  İduğ, "Biz sadece bununla ilgili değil, tüm çalışmalarımızın gelecekte kimsenin karşısına sorun olarak çıkmaması yönünde çalışıyoruz. Kurumsal Bornova çalışmasının altında bu yatıyor. Bu tip konulara müsaade etmiyoruz. Ben mesela yol geçecek olan vatandaşın olduğu yere gidip ya kamulaştırma yapıp alıyorum ya da yol geçirmiyorum. Eskiden bunlar olmuş, 1990 yılından bahsediyorum. 250 metre yol geçirmiş bugün 11 milyon lira olarak karşıma geldi. Ben bunları yapmıyorum ve yapmayacağım" açıklamasında bulundu. 

"FİNANSAL OKURYAZARLIĞI YÜKSEK BİR BELEDİYEYİZ"

Belediyenin mali durumuna yönelik bilgi veren İduğ, "Belediyelerin yüzde 60 ila 65 arasında personel gideri var. Burada yapılabilecek bir şey yok. Gelirler hükümet tarafından eksik gelmediği takdirde bizim açımızdan bir risk görünmüyor ancak fiyatların artması, dövizin artması, Türkiye'deki tedarik ürünlerin fiyatlarının artması tüm belediyelerde sorun yaratacaktır. Bununla ilgili benim tedbirim 2022 yılından 2023 yılına borçsuz geçen bir belediye, kısmen de kasada para var. O da yedek akçe olarak 2023'e aktarılacak. Bu arada toplu iş sözleşmesi yaptık ama geriye dönük farkları ödeyeceğiz. Bu da ciddi bir para yapıyor. Bunların hepsi tamamlandığında Bornova Belediyesi finansal okuryazarlık konusunda iyi bir çalışma içinde. Öngörüleri de bütçede hep yüzde 90-95 tutmuştur.  Gelirlerinin yüzde 110 olarak gerçekleşmesi, giderlerinin yüzde 90 olarak gerçekleşmesi bunun en iyi örneğidir. Türkiye'de olağanüstü bir şey olmadığı takdirde Bornova Belediyesi 2023 yılında da aynı hizmetlere devam edecektir" dedi. 

"30 BİN TON ASFALT DÖKTÜK"

Geçtiğimiz aylarda hayata geçirilen asfalt üretim tesisinin çalıştığını ve çevre belediyelere de asfalt verdiğini aktaran Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, "Türkiye'de altyapı sorunu yüzde 75, birçok insan yollardan şikayetçi, belediyenin de asli işi. Biz de bu konuya köklü bir çözüm bulmak için asfalt üretim tesisini kurma kararı almıştık. Bu da 1 Nisan 2019 kararıdır ve gerçekleşti. 30 bin ton asfalt döktük. Birikmiş sorunlar, geçmişten gelen sorunlar fazla. Bir de kurum kazıları var, İzmir Gaz, iletişim, elektrik firmaları kazıyor ve biz onları kapatıyoruz. Hal böyleyken ben 2023 sonuna kadar önemli bir şey olmadıktan sonra 100 bin ton asfaltı Bornova'da dökmüş olacağım. Bu da Bornova'nın önemli bir sorununu ortadan kaldırmış olacak. Maliyet olarak da yarı yarıya maliyetle çalışıyorum. Bu da çok kıymetli. Bizim tasarruf projemizdi aynı zamanda çevre ilçelerin de ihtiyacı varsa kapasitemiz yüksek olduğu için onlara da verebileceğimizi bildirdik ve veriyoruz. İsteyen herkese verebiliriz, sadece 35 plaka değil 45'e 09'a da veririz" diye konuştu. 

"RUHSAT ÖNCE YERLEŞİM SONRA"

Bornova'daki taş ocağı tartışmalarını da değerlendiren İduğ, "Bornova'da tartışılan gündem bugünün değil, 1960 yılı ile ilgili. 63 yıl önce verilen ruhsat iptal edilemiyor. Veren kurum da Bakanlık, belediye ile ilişkisi olan bir durum değil. Çimento Fabrikalarının kurulmasıyla birlikte onların hammaddesinin anlaşması aynı dönemde yapılmış. Dolayısıyla çimento fabrikası oradan gitmeden taş ocaklarının da gitmesi mümkün değil. Çimento fabrikalarının öncelikle filtrasyon sisteminin sağlıklı hale getirilmesi gerekiyordu ki bunu Çimentaş ve Batıçim yaptı. Bunun dışında en çok şikayetçi olan o taş ocaklarına yakın oturan Pınarbaşı ve Gürpınar'da yaşayan insanlar, çok haklılar ama ruhsat önce yerleşim daha sonra. Bu açıdan çok da bir şey söyleyemiyoruz. Onlar zaten vardı, bu saatten sonra yapılabilecek şey, çevre koşullarına uygun üretim yapılmasına destek olmak" dedi.