Cumhuriyet'ten Mehmet İnmez'in haberine göre; Çiğli'nin Metropol ilçe başkanları arasında en genç belediye başkanı... Araç kullanmayı bilmiyor, hafta sonu dolmuş, vapur veya İZBAN’la seyahat ediyor. En büyük hayali ise Çiğli’de bulunan askeri havalimanının sivil uçuşlara açılması.. Başkan umutlu, "İkinci havalimanı Çiğli’ye yapılacak” diyor.

Başkanlık hayalinizde var mıydı? Neden belediye başkanlığı?
Hep Türkiye’yi kurtarma hayalim vardı. Hiç yerel siyaset yapmadım. Odağımda hep Türkiye vardı. "Tam bağımsız Cumhuriyet olsun" diyordum. Son bir yılda Cumhurbaşkanlığı seçiminin öne alınmasıyla benim de siyasi hayatım değişti. Siyasi konjonktür bizi milletvekilliğine değil, belediye başkanlığına doğru götürdü. İyiki de gitmiş, 6 ay süredir belediye başkanlığı yapıyorum. CHP Çiğli İlçe başkanı iken milletvekili adaylığı başvurusu yapmak için istifa süresinin son günü cumaydı. Perşembe günü Ankara’ya gittim. Genel Merkez’de görüşmeler yaptım. “Milletvekilliğine başvuru yaparım” diye döndüm. Son iki saatte birkaç olay oldu. Kararım değişti, milletvekilliği için değil, belediye başkanlığı için istifa ettim. Sosyal medyada dolmuş içerisinde seyahat ederken fotoğraflarınız var.

Makam aracı neden kullanmıyorsunuz?
Ben araç kullanmayı bilmiyorum. Hiç arabam olmadı. Hafta sonu ve programım olmadığı zaman şoför izin yapıyor. Ben de toplu taşımayı kullanıyorum. Metro, İZBAN, vapur tamamını en iyi bilen kişilerden biriyim. Beni seyahat ederken görenler çok şaşırıyor. İlginç geliyor, çektikleri fotoğrafları da sosyal medyada paylaşıyorlar. Hafta sonu makam aracı kullanmadan dolmuşla, İZBAN'la, vapurla seyahat ediyorum. Bazen vatandaşlara görüyor ve şaşırıyor. Halkın içerisinde seyahat etmem aslında bir yönden iyi. Belediye başkanı halktan kopmaması gerektiğini, başkan olmadan önceki alışkanlıklarını devam ettirmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendini değiştirdiğin andan itibaren vatandaşla arana mesafe girmeye başlıyor. Geçmişte yaşadığın sıkıntılardan bi haber olmamaya, hizmeti vatandaş gözüyle görmemeye başladığın andan itibaren yanlış yapmaya başlıyorsun. Yerel yönetici sokakta olacak. Alışverişini esnaftan, mahalle pazarından yapacak. İyi ki ehliyetim yok.

Yurttaş size bir telefonda ulaşabiliyor mu?
Telefonum 24 saat açık, hiç kapanmaz. Gecenin bir vakti, derdi ve talebi olan rahat ulaşıyor. Zaten benim 2 bin 800 kişilik bir WhatsApp grubum var. Hepsi de Çiğli’de oturan hemşehrilerim. Oradan her şeyi yazabiliyorlar. Ben de o talepleri ve yazıları dikkate alıyorum.

Sosyal medyada aktifsiniz, siz mi yönetiyorsunuz?
Sosyal medyayı kendim kullanıyorum. Yazılanları kendim okuyorum. Gelenleri ilgili birimleri iletiyorum. Her sabah sosyal medyadan Çiğli Belediyesi’ni aratıyorum. Sorun, şikayet var mı?, biri bizi etiketlemiş mi?" diye. Sosyal medya uzmanı gibi inceliyorum. İlgili birimleri aratıyorum. Tabii bir gün sonra vatandaşın sorunu çözülmüş mü onu takip ediyorum.

Başkanın bir günü nasıl geçiyor? Makamda değil, sokakta dolaşan başkan görüyoruz?
Sabah 06.30’da sokaktayım. Her gün bir iki sokak dolaşmaya çalışıyorum. İşçi ve çalışanlarımıza, ‘Günaydın’ diyerek onları motive ediyorum. Sokakların, caddelerin eksikliklerine bakıyor, yurttaşla selamlaşıyorum. Onlar da oturan belediye başkanı değil, sokakta olan belediye başkanı görünce güvenleri daha çok artıyor. Emreden değil, takip eden ve yerinde gören bir belediye başkanı olmak benim tavrım.

Çiğli’de eksik gördüğünüz en önemli sorun?
Tespit ettiğim eksiklik, vatandaş belediyede kendini görmüyor. Organizasyon şeması ona göre olmalı. Kadından sorumlu birim kurdum. Spor müdürlüğü kurduk. Bilgi işlem müdürlüğü kurduk. Kurumsallaşmayı sağladık. Vatandaş sorunun kime anlatacağını bilmeli. Belediye hizmet veriyor. Yurttaş bundan nasıl yararlanacağını bilmiyor. Biz hizmete nasıl ulaşacağını anlatacağız.

Yurttaşın önüne sandık koyuyorsunuz? Çiğli’nin üç sorunu nedir?
Halkı daha iyi dinlemek, taleplerini almak için her mahalleye sandık kuruyoruz. 26 mahallede sandığa giden yurttaş talebini, önerisini yazıp atıyor. Bizler onları okuyup, çözüm için çaba gösteriyoruz. Her kurulan sandık başına gidiyor, onlarla el sıkışıp dinliyor, sohbet ediyorum. Sandıklar sayesinde Çiğli’nin fotoğrafını çekiyoruz. Sandıktan çıkanları takip ettiğimizde, neyi iyi neyi kötü yaptığımızı da görmüş, halkın gözünde karnemizi almış oluyoruz. Öncelikli olarak, ulaşım, temizlik ve parklar geliyor. Yurttaş sokağının temiz olmasını, parkta çocuğun güvenle oynamasını istiyor. Her parka güvenlik kamerası talebi var. Ulaşım başta olmak üzere birçok sorunu çözmek için ekibimle birlikte çalışıyoruz.

Çiğli’de en çok yapmak istediğiniz proje...
İzmir’e ikinci bir havalimanı şart. 1 milyon 200 bin nüfuslu Çiğli, Bakırçay Havzası var. Buna Karşıyaka ve Bornova’yı eklersek İzmir’in yarısına ulaşmış oluyor. Bölgemizde bulunan askeri havalimanının sivil uçuşlara açılmasını istiyoruz. Belediye başkanı olarak havalimanının açılmasını gündeme getireceğiz. Bunun öncesinde uçak müzesi gibi bir merkez planlıyoruz. Ulaşımı rahat olan bir bölgede açacağız. Bu merkezi, astronotların yaptığı deneyleri görerek, havacılıkla ilgili bilgi sahibi olacaklar. Aynı bölge çocukların ve ailelerin rahatlıkla vakit geçireceği alana da sahip olacak.

İlçenizde Kuş Cenneti var...
Doğa turizmine alınması için çalışıyoruz. Kamuoyu oluşturmak için Çiğli Sempozyumu düzenleme planımız var. Şehrin içerisinde başka bir kuş cenneti olan ilçe yok. Korunması gerekli ve çok kıymetli.

Çocuklar ve öğrenciler için belediye nasıl bir çalışma yapıyor?
Belediyemizin bir tane otoparkta bekleyen TIR’ı vardı. Bunu aktif hale getirdik ve tiyatrocularla anlaşarak, her hafta bir mahallede gösteri yapılmasını planladık. Yüzlerce çocuk tiyatro ile buluştu. Bir tane kreşimiz var, ama biz 8 tane daha kreş açmayı planlıyoruz. Kız yurdu açacağız ve dershanede eğitim vereceğimiz öğrenci sayısını 1500’e çıkaracağız.