Varank, İzmir Tekeli Organize Sanayi Bölgesi (İTOB) Ticaret Merkezi Temel Atma Töreni'nde yaptığı konuşmada, bölgenin yüzde 95 doluluk oranı ve 15 bin kişilik istihdam kapasitesiyle geleceğe emin adımlarla ilerlediğini söyledi. 

Kimyadan makine sektörüne varıncaya dek pek çok farklı alanda üretime ev sahipliği yapan İTOB'un yılda 1 milyar dolara ulaşan ihracatıyla Türkiye ekonomisine güç kattığını ifade eden Varank, alanda faaliyet gösteren Bilimpark Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve Ar-Ge merkezlerinin teknoloji liderliğinde inovatif üretimi teşvik ettiğini vurguladı.

Varank, İzmir'in ihracatta ilk 5'te olmasının nedenini güçlü üretim merkezlerinin bulunmasına bağlayarak, "Elbette bu başarıda AK Parti hükümetlerince izlediğimiz üretim ve yatırım politikalarının büyük payı var. Türkiye genelinde, yatırım teşviklerinden en fazla faydalanan üç şehirden biri İzmir. 17 senede 56 milyar liralık sabit yatırımı destekledik ve 70 bine yakın istihdamın oluşturulmasına katkı sağladık. Yine bu dönemde Menemen, Bağyurdu ve Torbalı'da 3 yeni OSB kurduk ve toplam OSB sayısını 13'e çıkardık." diye konuştu.

Yatırımcıların karşılaşabileceği bürokratik süreçleri hızlandırdıklarını vurgulayan Varank, şöyle devam etti:

"İlimizdeki Socar Özel Endüstri Bölgesi ve MOST Makine Münferit Yatırım Yeri, tam kapasiteyle üretime geçtiğinde, cari açığımızı yılda 2 milyar dolara yakın azaltacak. Büyük yatırımların yanı sıra istihdam ve ihracata katkı sağlayan KOBİ'leri de ihmal etmiyoruz. KOSGEB bu sene İzmir'deki binlerce KOBİ'ye toplamda 65 milyon lira nakit destek verdi. Çağrılarımızı dikkatle takip etmenizi tavsiye ediyorum. Özellikle dijital dönüşüm ve girişimcilik alanında oldukça cömert desteklerimiz var. Bu destekler mevcut faaliyetlerinizi çeşitlendirmenin yanı sıra ölçeğinizi büyütmeye de katkı sunacaktır."

TEKNOPARKLARDA 2 BİNDEN FAZLA ARAŞTIRMACI ÇALIŞIYOR

Bakan Varank, hükümet olarak özgün fikirlerin, yeni teknolojilerin ve yenilikçi bir bakış açısının üretime hakim olmasını istediklerini, böylece uluslararası rekabet gücünü kalıcı bir şekilde artırmayı hedeflediklerini bildirdi. 

 Ar-Ge faaliyetlerini yoğun şekilde desteklediklerine işaret eden Varank, İzmir'de 4 teknopark ile 100'ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi'nin kurulmasına bakanlığın öncülük ettiğini hatırlattı.

"Sadece bu teknoparklarda 2 binden fazla araştırmacı çalışıyor." ifadesini kullanan Bakan Varank, şöyle konuştu:

"Buralarda geliştirilen ürünlerin ihracatı 140 milyon dolara ulaştı. Firmalarımızın Ar-Ge yoğun projelerini de TÜBİTAK kanalıyla da destekliyoruz. Üretimde yapısal dönüşüm için farkındalık şart. Kamu olarak, nakit desteklerin yanı sıra eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Bu şekilde vizyonumuzu ve stratejimizi ortaya koyuyoruz. Ama neticede özel sektörün istekli, değişime hazır ve dönüşüme kolayca adapte olması gerekiyor."

MAKİNA SEKTÖRÜNDE ÇAĞRIYA AÇTIK

Yeni vizyoner bir projeleri olduğunu vurgulayan Varank, şunları söyledi:

"Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nı makine sektöründe çağrıya açtık, 22 Kasım'a kadar başvurular devam edecek. Pek çok özelliğiyle beni de oldukça heyecanlandıran bu program, ülkemizde ilk defa uygulanıyor. Bu programda fikirden ürüne varıncaya dek tüm desteklerimizi uçtan uca bir sistemle kurguladık. Alıcı ve satıcıyı aynı anda teşvik ederek, yüksek katma değerli ürünlerin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretimini hedefliyoruz. Böylelikle hem cari açık verdiğimiz alanlarda üretim kapasitesini geliştirecek hem de ileri teknolojili ürünlerde sıçrama yapabileceğimiz fırsatlar oluşturacağız." 

Varank, desteklenecek yatırımların stratejik yatırım teşviklerinden faydalanacağını, yatırım tutarı 50 milyon lirayı aşarsa proje bazlı teşviklerin devreye gireceğini de aktardı.

Bakan Varank, Türkiye'de yerleşik olmak kaydıyla tüm yabancı yatırımcıların da programa başvurabileceğini vurguladı.

Kalkınma Ajansları, KOSGEB ve TÜBİTAK eşgüdümünde programı yürüteceklerini dile getiren Varank, "Sizi üretime ve istihdama daha yoğun bir şekilde teşvik etmek adına, yanınızda olmaya devam edeceğiz. Siz de açtığımız bu çağrıları lütfen yanıtsız bırakmayın. Programlarımıza başvurun. Ekonomik bağımsızlığı, sizlerin üretme azmiyle kazanacağız." diye konuştu.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM ÜRETİM ARTIŞI AÇISINDAN OLUMLU

 Ekonomiye ilişkin göstergelerin canlandığına işaret eden Varank, "Finansman maliyetleri ve enflasyon düşüyor. Hizmet, perakende ve inşaat sektörlerinde güven göstergeleri yukarı yönlü hareket ediyor. Sanayi üretiminde aylık bazda iyileşmeler var. İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi, 17 ay sonra ilk defa eşik değerin üzerine çıktı. Yani yeni siparişler artıyor. Bu önümüzdeki dönemde üretim artışı açısından oldukça olumlu bir gelişme." değerlendirmesinde bulundu.

EKONOMİK VE TERÖR SALDIRILARIYLA MÜCADELE

Bakan Varank, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hal böyleyken, özellikle iş insanlarımızın ekonomiye daha çok güvenmesi gerekiyor. Üretimden ve istihdamdan asla vazgeçmeyin. Türk lirasının arkasında durun. Dış şokların sebep olduğu kur dalgalanmaları, sizi Türk lirasından asla uzaklaştırmasın. Görüyorsunuz ekonomiyi güçlendirecek adımları atarken aynı zamanda bölgemizdeki meydan okumalarla da mücadele ettik, ediyoruz bundan sonra da devam edeceğiz. Şunu iyi bilmek lazım. Türkiye'nin yaptığı kolay bir iş değil. Ortada uluslararası güç odaklarının dahil olduğu çok kirli bir tezgah var. Sınırımızın hemen yanı başında bir terör devleti kurmak için yıllardır çok büyük planlar, çok büyük harcamalar yapılıyor. Binlerce tır silah ve mühimmattan tutun, beslenen paralı askerlere kadar harcadıkları paranın haddi hesabı yok. Kurdukları ve besledikleri örgütlerle birtakım kılıflara sokarak kendi hedeflerine ulaşmak için sinsice planlar yaptılar."

Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının, 6-8 Ekim olaylarının, ekonomik saldırıların hatta 15 Temmuz darbe girişiminin bu planların bir parçası olduğunu ifade eden Varank, yıllardır bu tezgahı bozmak için her alanda mücadele ettiklerini söyledi.

TÜRKİYE KENDİ GÖBEĞİNİ KESEBİLECEK GÜCE SAHİP

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki siyasi iklime dahi tesir edebilen bu süreçten ülkemizi düzlüğe çıkarmak için adeta adı konulmamış bir seferberlik içinde çalışıyoruz. Şunu defalarca kanıtladık. Türkiye kendi göbeğini kendisi kesebilecek güce sahip bir ülke. İşte şimdi, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatıyla terör koridoru planlarını bozduğumuz odakların, tüm umutlarını sonlandıracak bir adımı atmak üzereyiz. Yıllardır Türkiye sınırında bir uydu terör devleti kurmak için büyük paralar harcayanlar, uğruna onlarca operasyona girişenler Türkiye'nin bu adımından elbette rahatsız oluyorlar. Çıkardıkları gürültü yıkılan hayallerinin aslında bir göstergesi, bir sesi.

Ülkemize yöneltilen tehditleri görüyorsunuz, okuyorsunuz. Şundan emin olabilirsiniz. Bunlar bizim için yok hükmündedir. Hiçbir tehdit Türkiye'nin kararlılığını etkileyemez. Nasıl ki sahada teröristlerin karşısında kahraman ordumuz varsa Türkiye ekonomisini çökertmek isteyenlerin karşısında da işte buradaki gibi sağlam ve dirayetli iş dünyamız, emekçilerimiz, güçlü üretim ekosistemimiz var. Türkiye kimseye muhtaç olmadan hem kendisine yönelik tehditleri ortadan kaldırır, hem de ekonomisini korur. Tarih, kibirle bilgelik taslayanların hüsranlarıyla dolu. Tarihçiler ilerde bugünleri yazarken Türkiye'nin varoluşsal tehditlere karşı nasıl sapasağlam durduğunu ve bunun da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği sayesinde olduğunu vurgulayacaklar. Bundan hiç şüphem yok."

Mustafa Varank, Türkiye'yi diğer ülkelerden ayıran genç ve dinamik bir nüfusu, güçlü sanayisi, çalışkan girişimcisi olduğunu belirterek, avantajları en verimli şekilde kullanacaklarını ve Türkiye'yi daha ileriye, hak ettiği yerlere taşıyacaklarını da anlattı.

OSB'LER ARTARAK EKONOMİYE KATKI SAĞLIYOR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da İzmir'in sanayi, liman ve tarım kenti olduğunu hatırlatarak, "İzmir'de üretilen malın kısa sürede dünyaya sunulma fırsatı var. Son yıllarda turizmde de ivmemiz var. Son 17 yılda altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi, müteşebbislerin bir araya gelmesi ile OSB'ler artarak ekonomiye katkı sağlıyor." dedi.

İzmir Valisi Erol Ayyıldız ise İzmir'de son zamanda hayata geçirilen projelerle kentin daha önemli bir konuma geldiğini söyledi.

Konuşmaların ardından İTOB Ticaret Merkezi'nin temeli atıldı.

Bakan Varank: Uluslararası güç odaklarının dâhil olduğu kirli tezgah var (4)

DEZATANTAJLI ÖĞRENCİLERLE ÇEK-AT OYUNU OYNADI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, MAKTEK Fuarı’nın açılış töreninin ardından, stantları dolaştı. Fuardaki makineleri inceleyen Bakan Varank, katılımcılarla da sohbet etti. Dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu standa gelen Bakan Varank ‘Çek-at’ isimli oyunu oynadı. Karşısındaki öğrenciye yenilen Varank, "Benim lastiği bozmuşlar" diye espri yaptı. Öğrencilerle tek tek ilgilenen, Varank, daha sonra fuar alanından ayrıldı.

MAKTEK FUARI'NI AÇTI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İzmir'de 17 ülkeden 370 firmaya ev sahipliği yapacak olan MAKTEK Fuarı'nın açılış törenine katıldı. Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. (TÜYAP) tarafından Gaziemir'deki Fuar İzmir'de düzenlenen törende Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ve sektör temsilcileri de yer aldı. TÜYAP'ın, Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçılar Birliği (MİB) başta olmak üzere organizasyona destek veren tüm paydaşlara teşekkür eden Bakan Mustafa Varank, 17 ülkeden 370 firmaya ev sahipliği yapacak olan MAKTEK İzmir 2019'un, 35 bini aşkın ziyaretçisiyle 500 milyon dolarlık bir iş hacmi oluşturmayı hedeflediğini anlattı. Varank şöyle devam etti: "Sektör temsilcileriyle yeni iş birliklerine kapı aralayacak bu fuar, ayrıca savunma sanayinde faaliyet gösteren kurumlar arasındaki etkileşimi de artıracak. Altını çizerek bahsetmemiz gereken bir husus da, İzmir ve çevre illerdeki meslek ve teknik lise öğrencilerinin MAKTEK İzmir 2019'a katılıyor olması. Bu konuda lojistik desteğin tamamını üstelenen organizatörlere hassasiyetleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Ben ara eleman kavramını kullanmayı çok sevmiyorum. Güçlü bir sanayi için aranan elemanlara, nitelikli işgücüne ihtiyaç var. Bunun yolu da iyi tasarlanmış bir mesleki eğitimden geçiyor. Gençlerin mesleki eğitime yönelmesi, istihdam-eğitim bağlantısının güçlenmesi ve kaliteli istihdamın artırılması açısından oldukça önemli." 

'50 BİNİN ÜZERİNDE İSTİHDAM OLUŞMASINA KATKI SUNDUK'
Makine sektörünün yılın ilk 8 ayında 12 milyar dolarlık ihracat hacmiyle, geçen senenin aynı dönemindeki performansı geride bıraktığını aktaran Mustafa Varank, şunları söyledi: "Tabi sektörün bugünlere gelmesinde verdiğimiz desteklerin önemli bir kaldıraç etkisi oldu. Yatırım teşviklerimizde makine sektörü öncelikli bir yere sahip. Makine imalatı yatırımlarını 4'üncü bölge desteklerinden faydalandırıyoruz. Ayrıca, TÜBİTAK ve KOSGEB destekleriyle üretilen projeler 5'inci bölge teşviklerden yararlanabiliyor. Eğer yaptığınız makine yatırımı belli kriterleri sağlıyorsa, stratejik yatırım teşviği de alabiliyor. Bugüne kadar sektörün 31 milyar liralık yatırımına teşvik verdik ve bu sayede 50 binin üzerinde istihdam oluşmasına katkı sunduk. Makine sektörü, Ar-Ge teşviklerinde ilk sırada yer alıyor. Ülke genelindeki bin 100'ün üzerindeki Ar-Ge merkezinin, yüzde 15'i makine alanında yeni teknolojiler geliştirmek için çalışıyor."

Sektörde faaliyet gösteren KOBİ'ler'in KOSGEB'in 10 farklı destek programına başvurabildiğini aktaran Mustafa Varank, son 3 senede 8 binin üzerinde KOBİ'ye Türkiye'de makine üretsinler diye kaynak aktardıklarını, benzer şekilde TÜBİTAK kanalıyla da, 17 senede makine sektöründeki 3 bin projeye 1,5 milyara yakın destek verdiklerini söyledi.

'KAPIMIZ TÜM YABANCI YATIRIMCILARA DA AÇIK'
Makine yapan makinelerin, yani takım tezgahlarının, sanayinin tüm aşamalarında kullanıldığını, Çin, Almanya, Japonya ve Kore'nin dünyada bu alanda söz sahibi ülkelerin başında geldiğini aktaran Varank, "Bahse konu ülkelerin ortak özelliği, sanayi öncülüğünde kalkınmada ciddi başarılara imza atmış olmaları. Yani zenginliklerini sanayilerine borçlu olmaları. Türkiye'ye baktığımızda, ilk takım tezgâhının 1984'de devlet tarafından üretildiğini görüyoruz. Zaman içinde sanayinin gelişmesi, özellikle beyaz eşya, otomotiv yan sanayi ve havacılık sektörlerindeki ilerlemeler, bu alandaki talebi de artırdı" dedi.

'YATIRIM YAPIN, ÜRETİN VE İSTİHDAMA KATKI SUNUN'
Yurtiçi üretimin, mevcut talebi karşılamada oldukça yetersiz kaldığını da kaydeden Bakan Varank, şunları söyledi: "İşte bu yüzden, takım tezgâhlarını da içine alan makine sektörünü 11. Kalkınma Planı ile 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde öncelikli sektör olarak ilan ettik. Hedefimiz sanayide kilit rol üstlenen bu sektörde yurtiçi katma değeri, rekabetçiliği ve verimliliği artırmak. Dijital dönüşümü dikkate alarak ve yıkıcı teknolojileri kullanarak inovatif ürünler geliştirilmesini sağlamak. Geçen cuma çağrısını yayınladığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı bizi hedefe götürecek en önemli politikalarımızdan. Böylece dış açık verdiğimiz alanlarda yerli üretimi geliştirecek ve ileri teknolojili ürünlerde de sıçrama yapma kabiliyetini kazanacağız. İlk çağrımızda makineyi pilot sektör olarak belirledik. Başvurular, 22 Kasım'a kadar devam edecek. İlk defa uygulanan bu programla, sunduğumuz tüm destekleri uçtan uca bir sistemde kurguladık. Hem alıcıyı hem de satıcıyı aynı anda teşvik ediyoruz. Desteklediğimiz projeler, yatırım tutarına göre stratejik ya da proje bazlı teşviklerinden faydalanacak." Türkiye'nin kapısının tüm yabancı yatırımcılara da açık olduğunun altını çizen Varank, bu programa çok inandıklarını ve çok güvendiklerini belirtti. Bu nedenle tüm kaynakları seferber ettiklerini anlatan Varank, "Kalkınma Ajanslarımız, KOSGEB ve TÜBİTAK'la işbirliği içinde programı yürüteceğiz. Bu vesileyle sizlere buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın bir parçası olun. Ekonomik bağımsızlığa giden yolun kilometre taşlarını birlikte koyalım. Yatırım yapın, üretin ve istihdama katkı sunun. Hükümet olarak her aşamada sizlerleyiz. Siz de çağrılarımızı karşılıksız bırakmayın. Türkiye ekonomisine ve kendi potansiyelinize çok daha güçlü bir şekilde güvenin" dedi.

'ÜLKEMİZE ARTAN BU İLGİNİN DEVAMI GELECEK'
Konuşmasının sonunda bölgede bir takım sıcak gelişmelerin yaşandığını, ancak hiçbir şekilde yaşanan bu gelişmeler karşısında kimsenin endişelenmemesi gerektiğini söyleyen Bakan Varank, "Aksine Türkiye ulusal güvenliğini teminat altına alacak kararlı adımları atarak, büyüyen ekonomisine de güçlü bir zemin hazırlıyor. Türkiye'ye yönelik uluslararası yatırım ilgisi işte bunun bir göstergesi. Her gün medyadan yeni yatırım yapacak ya da yatırımlarını arttıracak uluslararası firmaların haberlerini sizler de okuyorsunuzdur. Ülkemize artan bu ilginin devamı gelecek. Bakın faizler ve enflasyon düşüyor. Sektörel güven göstergeleri yukarı yönlü hareket ediyor. Sanayi sektöründe yeni siparişler artıyor. Türk lirasının yanında kuvvetle durmaya devam edin. Önümüzdeki dönem, Türkiye ekonomisinin yeni başarı hikayesine inşallah tüm dünya şahit olacak" diye konuştu.

'AMACIMIZ İZMİR'İN TARİHSEL GEÇMİŞİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAK'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, İzmir'in ekonomik gelişiminin ve geleceğinin mevcut olanla tarif etmenin eksik olacağı belirterek, "İzmir'in kimliğini gün yüzüne çıkarmak için ekonomiyi mevcut yaklaşımların gölgesinden çıkararak değerlendirmek gerek. Ekonomiyi; doğayla, demokrasiyle, kültür sanatla birlikte ele almak gerektiğini düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kapsamlı bir strateji hazırladık. Amacımız, İzmir'in tarihsel geçmişini gün yüzüne çıkarmak ve ekonomik kırılganlıklara karşı şehri dirençli kılmak. Dünyanın farklı yatırımcı ve inovasyonlarını İzmir'e çekmeyi hedefliyoruz. Bunu sağlamanın yolu ekonomiyi tek başına değil İzmir için düşündüğümüz tüm stratejik hedeflerimizle bütün olarak ele almak. Fuarın böyle amaca hizmet edeceğine inanıyorum" dedi.

Konuşmaların ardından protokol tarafından fuarda yer alan stantlar gezildi. Takım tezgahları sektörünün en büyük buluşma platformlarından biri olan ve dört gün sürecek MAKTEK Fuarı kapsamında sektör, 500 milyon dolarlık iş hacmi hedefliyor.