Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum hem İzmir için yapılanları ve yapılacakları anlattı. Depremi sadece binalar yıkılınca hatırlamamak gerektiğini belirten Kurum, “Türkiye ciddi bir deprem tehdidi ile karşı karşıya. Dönüşümü 81 ilde yaygınlaştırmamız lazım. Geç olmadan bu sürece ilişkin adımlarımızı atmamız lazım. Yani ‘Şu ilimizde deprem oldu. Enkaz altında şu kadar vatandaşımız var’ demeyelim. Binalarımızı sağlam hale getirelim, güçlendirelim. Riskli binalarda oturmayalım. Biz her türlü desteği veriyoruz. Geç olmadan da bu süreçte konutlarımızı dönüştürelim. Aynı acıları bir daha yaşamamalıyız” dedi.

Deprem sonrası İzmir’e yönelik neler yapıyorsunuz?

Devlet tüm kurumlarıyla İzmir için seferber oldu. Yaraları sarmak için gece gündüz çalışıyoruz.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığımız en geç bir ay içerisinde konutların inşasına başlayacak. Bir yıl içerisinde de sağlam konutlarımızı inşallah vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Rezerv alan, İzmir Şehir Hastanemizin hemen yanında yer alan 1 milyon 300 bin metrekarelik bir alan. Bu alanda ilk etapta 3 bin konut planlıyoruz, zemin artı 4 katı, 5 katı geçmeyecek şekliyle bir projelendirme yaptık. İçinde millet bahçeleri ile bisiklet ve yürüyüş yolları, camisi, okulu, aile sağlık merkezi, hizmet alanları ile hakikaten örnek bir şehircilik anlayışıyla bu projelendirme çalışmasını yapıyoruz. Hem yerinde hem rezerv alanda konutlarımızı üreterek, hızlı bir şekilde depremde hasar gören vatandaşlarımızın sıcak yuvalarının inşasını gerçekleştiriyor olacağız.

BİNALAR YIKILINCA HATIRLAMAMALIYIZ

Türkiye deprem kuşağında. Depreme hazırlık nasıl olmalı?

Depremi sadece binalar yıkıldığında hatırlamamamız gerekiyor. Depremle ilgili baktığımızda riskli diyebileceğimiz binalar var. 1.5 milyon acil dönüştürülmesi gereken konut olarak tespiti yaptık. 5 yıl içerisinde 1.5 milyon acil konutu dönüşümünü sağlamak üzere bir hedef koyduk. 81 ilimize ‘deprem ve kentsel dönüşümle ilgili master planınızı hazırlayın’ dedik. 2019’da yazdık bunu. Ve belediyelere ‘ilinizde ne kadar riskli yapı varsa acilen dönüşmesi gereken alan varsa bunların tespitlerini yapın. Gelin birlikte bir yol haritası çizelim. Bu yol haritası bakanlık olarak bize ne düşüyorsa şehirlerimize destek verelim’ dedik. Gönderen belediyeler oldu, eksik olan belediyeler var. Neticede her şehrin bu çalışmaya yapması zorunlu. Yapmak zorundalar. Bu çerçevede vatandaşlarımız da kendi binalarına ilişkin riskli binaların tespitlerini çok basit yöntemler var. Bizim yetkilendirdiğimiz kuruluşlarca gidip bunu yaptırabilirler. İşte görüyoruz enkaz altında yakınlarını arayanlar, çocuklarını kaybedenler, kardeşini, kızını, eşini kaybedenler. Bu acıları yaşamamak için bir kere binamızın riskli durumunu öğrenmemiz lazım. Bu olmazsa olmaz. Dolayısıyla tüm Türkiye’de buna ilişkin koymuş olduğumuz hedefler çalışmanın aslında bizim yapacağımız dönüşümün alt yapısı olacaktır. Bu çalışmayı yaptığı zaman biz o zaman şehirde nasıl bir dönüşüm yapılması gerektiğini o ilin yerel yönetimleriyle sivil toplum örgütleriyle milletvekilleriyle ki bu işin siyaseti olmaz. Yani burada hep birlikte bu süreci ortak bir akılla yürütmek zorundayız. Şu anki kanunlar yönetmelikler binalarımızın dönüşümüne imkân veriyor. ‘Yeni bir kanun çıksın yeni bir düzenleme yapılsın, yok şu kanun çıksın yok bu kanun çıksın’ diyenler var. 

İŞİMİZ BİTENE KADAR İZMİR’DEYİZ

Elazığ depreminden sonra bölgede uzun süre kaldınız. İzmir’de ne kadar kalacaksınız?

İşimiz bitene kadar buradayız. Sayın Cumhurbaşkanımız da işin başından beri ‘vatandaşlarımızın hiç bir eksiği olmasın, tüm eksikleri giderilsin’ talimatını bütün bakanlarımıza verdiler. Biz de kendi üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Bitene kadar da inşallah bu süreci yürüteceğiz. Belediyelerimizle bir araya geleceğiz. Onlarla İzmir’in dönüşümüne ilişkin katkıları, bizim vereceğimiz destekleri, onların taleplerini dinleyeceğiz. Ve yine depremden etkilenen alanlara ilişkin istişarelerimizi burada yapıyor olacağız. Büyükşehir Belediye Başkanımızı koordinasyon toplantılarına hep çağırıyoruz. Olması gereken süreci birlikte konuşuyoruz. Zaten AFAD koordinasyonunda arama kurtarma, yardım, beslenme, gıda ve ulaşım gibi ihtiyaçları koordine ediyoruz. Büyükşehir Belediyemiz de üzerine düşen görevleri bu kapsamda yapmaya gayret gösteriyor.

İZMİR’DE ÖRNEK PROJE YAPACAĞIZ

Devlet millet kaynaşması bu depremde daha iyiydi. Siz neler söyleyeceksiniz?

Biz ilk günden itibaren sağ olsun tüm İzmirli vatandaşlarımızla o birlik ve beraberliği koruyoruz. Bu çerçevede çalışmalar yürütülüyor. Herkes işin bir ucundan tutuyor. Yani burada bir afet var. Neticede bir deprem meydana geldi ve binalarımız hasar gördü. O yüzden ben şunu gördüm. Tüm vatandaşlarımız bize bu konuda yardımcı oluyorlar, destek oluyorlar. Devletimizin bu noktada yanındalar. Biz de olması gerekeni, bütün ekiple yapılması gerekeni tüm çalışmaları yaparak onlara destek olmaya gayret gösteriyoruz. Çalışmamız, anlayışımız bu yönde devam ediyor. İnşallah buradan uzaklaşmadan işin sonuna kadar burada yol haritası, inşaatların yapılacağı yerler, projeler netleşmeden de onları yalnız bırakmayacağız. Söz verdiğimiz gibi de 1 yıl içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Yerinde yapacağız konutlarımız zemin artı 5’i geçmeyecek. Hem yerinde hem de rezerv alanında yaparak onları bir seçenek tercihi sunmuş olacağız. Rezerv alanında da örnek bir proje yapacağız. Tüm Türkiye’de risk alanlarımızı dönüştürmek için koyduğumuz hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dönüşümü 81 ilde yaygınlaştırmamız lazım.