Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer bir dizi ziyaret için İzmir'e geldi. İlk olarak Foça Adliyesi'ni ziyaret eden Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Foça Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Halis Kara'nın makamında adliye çalışanlarıyla bir araya geldi. Ardından AK Parti Foça İlçe Başkanlığı'na giden Bakan Gül, partililer tarafından karşıladı.

Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşmenin ardından Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu'na geçen Bakan Gül, MATEM toplu açılış töreninde Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in de hazır bulunduğu açılışa İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, bazı milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı. Milli Eğitim Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında imzalanan eğitim ve öğretim iş birliği protokolü kapsamında Türkiye çapında 17 şehir ile görüntülü bağlantı kurularak 18 MATEM'in açılışı gerçekleştirildi. Toplantıda mesleki eğitim konulu video gösterimi yapıldı.

'MESLEKİ EĞİTİM KARA GÜN DOSTUDUR'

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer mesleki eğitim merkezlerinin Türkiye'de hak ettiği gündemi oluşturmaya başladığını söyleyerek özellikle 1999'daki katsayı uygulamasının imam hatip ve mesleki eğitime yaşattığı travmanın 10 yıldan daha uzun sürdüğünü dile getirdi. Bu uygulamanın kaldırılmasından sonra mesleki eğitimin önem kazanmaya başladığını anlatan Özer "Bugün mesleki eğitimle şikayet edilen konuların çoğu o günlerin Türkiye'ye mirasıdır. 'Aradığım elemanı bulamıyorum', 'Gelen eleman istenen yeterlilikte değil' gibi söylemleri tamamen eğitim sistemine yapılan o müdahalenin maliyetidir. Milli Eğitim Bakanlığı bu travmaların üstesinden geldi. Mesleki eğitim geleceğin umudu olmaya başladı. Mesleki eğitimde atılan ciddi adımlar Covid-19 salgınıyla mücadele döneminde bir kez daha önemli hale geldi. Mart 2020'de ülkede maske bulmakta zorluk çektiğimiz bir dönemden geçtik. Mesleki eğitimin üretim kapasitesini hemen devreye sokarak maskeden dezenfektana, siperlikten tek kullanımlık tuluma, solunum cihazı ve maske makinasına kadar toplumun ihtiyacı olan tüm cihazları üretebilir konuma geldik. Toplum da mesleki eğitimin ne kadar kritik olduğunu gördü. Mesleki eğitim sadece nitelikli insan kaynağını yetiştirmekle kalmıyor aynı zamanda üretim kapasitesini devreye sokarak olağanüstü koşullarda devletin ve milletin yanında yer alıyor. Mesleki eğitim bir kara gün dostudur" dedi.

'ÜRÜNLER DÜNYANIN FARKLI NOKTALARINA İHRAÇ EDİLEBİLECEK'

2022 yılında tescili alınan ürünlerin ticarileşmesiyle ilgili bir sürecin başlayacağını anlatan Bakan Özer, ilk kez dün itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı'nın ihracat belgesi aldığını açıkladı. Artık mesleki eğitimde üretilen ürünlerin dünyanın farklı noktalarına ihraç edilebileceğini ifade eden Özer, "Cumhurbaşkanımız en son grup konuşmasında mesleki eğitimdeki üretim kapasitesini 2022 yılı için 1,5 milyar TL olarak açıkladı. Biz 750- 800 milyon bandında bir üretime geldik. 2018 yılında 217 milyondu. Bu hem mesleki eğitimdeki öğrencilerin uygulama becerilerini arttırıyor hem de üretime yapılan katkı ölçüsünde para kazanmalarını sağlıyor. 2021 yılının sonunda bu paylar daha büyük rakamlara ulaşacak. Öğrencilerimiz okurken asgari ücrete yakın ücretlerle eğitime devam edip ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma gelecek" ifadelerini kullandı.

'TOPLUMA FAYDALI BİREYLER YETİŞİYOR'

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıyla insanı toplumla bütünleştirmenin en temel vazifeleri olduğunu ifade etti. Cezaevinde bulunan kişilerin topluma entegrasyonu açısından protokolün büyük önem taşıdığını vurgulayan Gül, Milli Eğitim Bakanlığı ile uyum içinde çalıştıklarını dile getirdi. 'Suçluyu kazıyınız altından insan çıkar' sözünü hatırlatan Bakan Gül, "İlk ilahi emir 'oku'dur. Hayatın her alanında en temel düsturdur. Bu çerçevede infaz adaletini sağlamak temel amacımızdır. Özellikle ceza infaz kurumlarında okur yazarlık seferberliğine destek veriyoruz. Ceza infaz kurumlarındaki personellerimiz özveriyle çalışıyor. İnfaz sonrasında da eğitimli bir topluma katkı sağlayacak bireyler yetişmesini istiyoruz. Hangi cezayı verirseniz verin o kişi, bir gün sosyal hayata, topluma karışacak. Bir daha o suçu tekrar etmeyerek, toplum için tehdit oluşturmayarak tam aksine faydalı bireyler oluşması için bu çalışmaları yapıyoruz" dedi.

'ÇALIŞMALARIN MEYVELERİNİ ALMAYA BAŞLADIK'

Ceza infaz kurumunun kapısından çıkanlara 'ne halin varsa gör' anlayışının ülkeye katkı sağlamayacağının altını çizen Bakan Gül, çalışmaların meyvelerini almaya başladıklarını kaydetti. Hükümlülerin açık cezaevinin kapısından çıkarken bir altın bileziği koluna takarak çıktığını belirten Bakan Gül, "Geçen yıl 10 bin zeytin ağacı açık ceza infaz kurumlarında dikildi. Zeytinler toplanıp sofralık zeytin ve zeytinyağ üretildi. 28 bin zeytin ağacımız var. Et, süt ürünleri üretiliyor. Bu ceza infaz kurumunda 100 bin zeytin ağacı dikme hedefimiz var. Sınıflardaki sıralardan tutun, mobilya, süt ve sanayi ürünlerine varıncaya kadar her alanda meslek sahibi olmak isteyenler kalfalık, ustalık belgesini alma hakkına sahip oluyorlar. İşbaşı mesleki eğitime tabi tutulan bu kişilere sınav uygulanmaktadır. Tüm bunlarla ilgili amacımız suçun bir daha işlenmemesi, ceza infaz kurumundan çıktıktan sonra toplum ve ailesi tarafından kabul edilmesini istiyoruz" açıklamalarında bulundu.

'HEM BUGÜNE HEM GELECEĞE KATKI'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, pandeminin ardından ortaya çıkan yeni dünya düzeninde herkesin alın terini kullanacağı bir mesleğe ya da dijital ortamda yürütebileceği bir işe daha fazla ihtiyacı olacağını söyleyerek yapılan çalışmaların hem bugüne hem de geleceğe fayda sağlayacağını dile getirdi. Faaliyetlerin yatırım, istihdam ve büyümeye de ciddi katkı sağlayacağını ifade eden Dağ, "İzmir adına şükranlarımı sunuyorum. İş imkanından uzak kalmış bireyleri topluma kazandırma noktasında önemli bir aşama olacak. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise konuşmasında kader kurbanı olmuş vatandaşların edineceği kazanımlardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.  

'2023 SONUNA KADAR 101 MERKEZ DAHA AÇILACAK'

Suçun niteliğine ve suçlunun kişiliğine bakılmaksızın bireylerin yeniden topluma kazandırılmasına önem verdiklerini anlatan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç da ceza infaz kurumlarında okuma yazmadan ilk ve orta öğretime, sosyal kültürel kurs ve etkinliklere kadar her alanda eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğünü bildirdi. İki bakanlık arasında imzalanan protokol sayesinde MATEM kurma çalışmalarında önemli bir aşamaya geldiklerini kaydeden Alkaç, "2023 sonuna kadar 101 adet daha eğitim merkezinin açılmasını planlıyoruz. Resmi kuruluş işlemlerinin tamamlanmasının ardından açılan merkezlerimizde şu anda 335 hükümlü eğitim ve öğretime devam etmektedir" diye konuştu.

Toplu açılış töreninin ardından son olarak AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nı da ziyaret eden Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ü AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve partililer karşıladı. Bakan Gül burada yaptığı açıklamada, “Hangi makam ve mevkide olursak olalım bizim için en büyük makam AK Parti’nin neferi ve üyesi olmaktır. Bu partiyi milletimiz iktidara getirdi. AK Parti de milletimizi iktidara getirdi. Gönül gönüle giden bu birlikteliği hiç kimse ayıramaz. Başımızda milletin evladı Recep Tayyip Erdoğan var. Türkiye’de artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak" dedi. Bakan Gül ziyaretlerinin ardından kentten ayrıldı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni ziyaret etmek üzere Foça ilçesinden ayrıldı.