Bakan Gül, Balçova ilçesinde düzenlenen 1. Balkan Ülkeleri Başsavcıları Çalışma Forumu açılış töreninin ardından gazetecilere gündeme ilişkin açıklamada bulundu.

ABD'de Halkbank hakkında başlatılan yargı sürecini değerlendiren Abdulhamit Gül, şöyle konuştu:

"Açılan dava hukuki olmaktan ziyade siyasi olduğu açıktır. Zamanlaması itibarıyla tam Türkiye'ye dair ambargoların yaptırımların konuşulduğu süreçtir. Türkiye'nin haklı şekilde yapmış olduğu Barış Pınarı Harekatı'nın hemen akabinde  yapılmış olması bunun hukuki olmaktan ziyade siyasi temellere dayalı olduğunu açıkça göstermektedir. Siyasi bir şantaj meselesi olarak değerlendirilebilir. Daha önce hukuka aykırı delillerle oluşturulan Atilla davasını hep beraber izledik. Bunun benzerinin tekrar yürürlüğe konmasına yönelik bir süreçtir. Hem konjonktür itibarıyla hem zamanlama itibarıyla asla hukuki bir dayanağı olmadığını açıkça söyleyebiliriz. 'Sizlere yaptırımları yapacağız' derken hukukun bu şekilde siyasal bir yaklaşıma ya da düşünceye dayanak oluşturması, hukukun kullanılması kabul edilebilir bir şey değil. Hukuk adına, demokrasi adına, insan hakları adına kabul edilebilecek bir tutum değil. Kabulü mümkün olmayan bir tutum."

"Cumhurbaşkanımız ve Türkiye Cumhuriyeti 9 Ekim'de cevabı vermiştir"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı iddia edilen mektuba ilişkin gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Bakan Gül, "Yetkili resmi makamlarca yapılan açıklama yok. Bu tür tavırlar Türkiye'ye karşı üstenci bir dil, harekata karşı yapılan kınamalar, eleştiriler olmuştur. Tüm bu üsluplara karşı Sayın Cumhurbaşkanımız ve Türkiye Cumhuriyeti 9 Ekim saat 16.00 itibarıyla gereken cevabı vermiştir."

Yargı reform belgesi

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'de birçok paydaşla hazırlanan Yargı Reform Belgesi'nin kanun gerektiren düzenlemeleri kapsamında birinci paketin TBMM'de milletvekillerinin oylarıyla kabul edildiğini hatırlattı.

Paketin kabul edilmesini çok değerli ve anlamlı bir gelişme olarak nitelendiren Gül, "Elbette devamı gelecektir. Çünkü yargı hepimizin yargısı, toplumun yargısı ve her kesiminin güven duyması gereken ana limandır. Yargıya güvenin artmasına yönelik adımları memnuniyetle takip ediyoruz." diye konuştu.(AA)