Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nde konuşan Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamasından satırbaşları şöyle:
2018 yılına geldiğimiz zaman bizim bölgedeki faaliyetlerimiz başladı ilk sondaj çalışmamız.
Bu Rum yönetiminin yaptığı sondajdan 7 yıl sonra gerçekleşmiştir.
Biz Libya'nın resmi hükümetiyle anlaşma yaptık.
Türkiye ve Yunan liderlerinin politika danışmanları da birçok toplantı yaptılar. Ve neticede biz askeriyelerimiz ordularımız arasında güven artırıcı önlemler alabilmek adına da bir karar aldık.
Ve ortak bir beyanat da verecektik 7 Ağustos'ta. Ama bundan kısa bir süre önce maalesef Yunanistan Mısır ile yapılan anlaşmayı onayladı ve bizimle bir anlaşmaya girme konusunda bir adım attı. Dolayısıyla Yunanistan Türkiye ile diyaloğa girmeye hazır değildir.
Ben Malta'daydım, 18 Mart'ta göçle alakalı bir deklerasyon da yapmıştık orada. Sayın Merkel'in danışmanları da oradaydı. Bunları öğrendikten sonra hayal kırıklığına uğradılar. Yunanistan güvenilirliğini kaybettikten sonra biz çalışmalarımıza başladık.
Batı Trakya'daki Türk azınlığı da taciz etmeye başladılar. Bu insanlar masum insanlar.
Biz Almanya'nın arabuluculuk faaliyetlerini destekledik. Ben de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile bir araya gelmeyi kabul ettim. Ama Yunan tarafı reddetti.
3 Eylül'de NATO Genel sekreterinin yaptığı açıklamaya olumlu yanıt verdik. Ama Yunanistan baştan evet dedi ama sayın genel sekreter bunu açıkladıktan sonra hayır dediler.
Biz önkoşul olmadan diyaloğa hazırız. Yunanistan inat ediyorsa, biz de o zaman kendi önkoşullarımızda ısrar ediyoruz.
Kıymetli Avrupa Parlamentosu üyeleri ve kıymetli dostlarım; Türkiye'nin pozisyonu uluslararası hukuka uygundur.
Ülkelerin deniz yetki alanlarıyla da kesinlikle bir anlaşma yapılması gerekmektedir.
Ve Yunan adalarına bu orta hattın yanlış tarafında kalan, bizim tarafımızda kalan adalara bu noktada ekonomik münhasır alan izni verilmemelidir.
Bu noktada sınır tanımamak veya hak sahibi olmak birbirinden farklı kavramlardır.
Yunanistan'ın bu noktada maksimalist iddiaları var. Yunanistan 10 kilometrekarelik bir adayı bile kullanıyor. Ki bu ada bizim kıyılarımızın 2 kilometre uzağında. Yunanistan'ın ana karasına 550-600 kilometre uzaklıkta.
Bizim AB ile ilişkilerimiz inişli çıkışlı ama biz her zaman için diyaloğu devam ettirmek istiyoruz.
Biz AB'nin aklıselim ve rasyonellik eksenine oturmasını istiyoruz. Bizim kendi egemenlik haklarımızın karşısında AB'nin caydırıcı adımlar atmasını istemiyoruz. Burada Sevilla haritasıyla ilgili de birçok şey söylendi.
Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların bu noktadaki amaçlarının sadece ve sadece dayanışma adına desteklendiğini görüyoruz. Biz Yunanistan ve AB ile daha iyi ilişkiler konusunda koşulsuz diyaloğa hazırız.