Tekirdağ'da 3 okuldaki Atatürk büstüne saldıran ve terör ögütü DEAŞ üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanan 47 yaşındaki G.D.'nin ifadesine DHA ulaştı. İfadesinde yakalanmaması halinde İstanbul'da da eylem yapmayı planladığını ve 90'lı yıllarda FETÖ'nün yurtlarında kaldığını itiraf eden G.D.'nin evinde ise, askeri eğitim, dövüş sanatı, hayatta kalma yolları, zehir bilimi ve sniper konulu belgeler ile 322 fişek, 1 av tüfeği, pala, gece görüş aparatı ve sülfrik asit çıktığı öğrenildi. 

Tekirdağ'da 3 ayrı okuldaki Atatürk büstüne saldırdığı iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine konulan G.D.'nin eski fizik öğretmeni olduğu ortaya çıktı. Terör örgütü DEAŞ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan G.D. polisteki ifadesinde, “Lise son sınıfta FEM dershanesine gitmiştim. ODTÜ Havacılık Mühendisliği Bölümünü kazandım. Hazırlık okurken, 'Fethullah Gülen Cemaatine' ait öğrenci yurdunda kaldım, okul hayatıma zarar verdiği için sonrasında kendileriyle irtibat kurmadım. Derslerim iyi olmadığı için okulu bıraktım, sonrasında İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü'nü kazanıp, bitirdim. Yaklaşık 6 sene sözleşmeli öğretmenlik yaptım. Daha sonra kuruyemiş dükkanı işlettim. Ardından alışmak için Amerika'ya gittim ve yaklaşık üç ay kaldım" dedi.

"TALİMAT ALMADIM"

Kardeşi Ü.D.'nin Eminönü'nde gümrük müşaviri olduğunu kaydeden G.D., saldırılarla ilgili olarak, “Ben eylemleri gerçekleştirmek için herhangi birinden veya birilerinden talimat almadım. Kendi hür irademle yaptığım eylemlerdir" ifadelerini kullandı. 

Saldırıdan önce nalburdan sprey boya ve balyoz aldığını anlatan G.D., “Balyozu alma amacım Atatürk büstlerini kırabilmekti. Olay günü aracımın plakasını kapattım. Yeniçiftlik Belediye Ortaokulu'na gittim, Atatürk büstüne balyoz ile vurdum, büstü iki vidası çıkınca, kafası yere bakacak şekilde yere koydum, sonra boya ile yazılar yazıp, Yeniçiftlik Nizamettin Demirdöven İlkokulu'na gittim. Büste iki, üç kez vurdum ama kırılmadı, balyozun sapı kırıldı. Ben de yazı yazıp ayrıldım. Eve giderken ara sokakları kullandım" dedi. Yaptığı saldırıları haberlerde gördükten sonra, 'eylemlerinin yetersiz kaldığı' düşüncesiyle üçüncü okula geçtiğini belirtti.

"YAKALANMASAYDIM İSTANBUL'DA DA EYLEM YAPACAKTIM"

Şüpheli G.D. ifadesini şu şekilde sürdürdü: 

“Eğer yakalanmasaydım ertesi gün İstanbul'a gidip aynı eylemleri yapacaktım. Aslında İstanbul'a gitme amacım yakalanmamaktı. Aracımda yapılan aramadaki boyaları aracıma koyma nedenim İstanbul iline ya da yolumun üstünde bir okula benzer şekilde yazılama yapmaktı"

EVİNDE ASİT, GECE GÖRÜŞ APARATI VE ÇOK SAYIDA FİŞEK ÇIKTI

Şüpheli evinde ele geçirilen suç unsurlarıyla ilgili olarak da şu iddialarda bulundu: 

“Askeri eğitim, dövüş sanatı, hayatta kalma yolları, zehir bilimi ve sniper gibi belgeler öğrenme amacıyla topladığım belgelerdir. DAEŞ üyeliğini kabul etmiyorum. Herhangi bir terör örgütüyle faaliyet içerisinde değilim. Evdek, tüfek babama aittir, fişekler de av tüfeğine aittir. Görüş aparatını Amerika'dan getirmiştim, çok dandik bir malzemedir, geceleri, tarlada olduğum dönemde kullanmak için almıştım. Üniversitede deney yapmak için söz konusu asitleri almıştım. Asitler ve evde ele geçirilen maddeler yılların birikimidir. Bu olayla alakası yoktur. Herhangi bir terör örgütüyle alakam yoktur" 

AYNI GÜN 3 OKULA SALDIRMIŞTI

Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesinde 29 Mart günü, 3 okuldaki Atatürk büstüne saldırdığı gerekçesiyle gözaltına alınan şüpheli G.D. çıkarıldığı Tekirdağ 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce “Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ve 'silahlı terör örgütü DEAŞ üyeliği'nden suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.