Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Aliağa Belediyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirilen meslek hastanesi hakkında bilgi verdi. Hastanenin sadece bir meslek hastanesi olmadığını, dünyaya örnek olacak ve kente sağlık turizmi açısından büyük katkı sağlayacağını belirten Başkan Serkan Acar, “Aliağa sanayi ve liman şehir olarak Ege’nin hatta Türkiye’nin önemli şehirlerinden bir tanesi. İş kazalarının ve iş kazası riskinin yoğun olduğu bir şehir. Bu nedenlerle uzun zamandır Aliağa’da içinde mikro cerrahisi, yanık ünitesi olan hastane talebi vardı. Bir anlamda meslek hastalıkları hastanesi lakin bu hastaneyi, bir meslek hastalıkları hastanesi olarak algılamamak lazım çünkü iş kazalarının sayısı bellidir. Bu hastanenin kuruluşunda gaye, sadece bir meslek hastalıkları hastanesi yapmak değil. Yılda ortalama 3 bin tane iş kazası meydana geliyorsa, bu hastane de yılda 3 bin kişiye mi hizmet verecek, hayır. Bu hastaneyi özgün kılan yanı çevresel hastalıklar hastanesi olacak olması. Yani bir tanı merkezi, kaynağında, daha hastalık olmadan çözüm üreten bir merkez olacak. Aliağa bir sanayi şehri olarak aslında risk değerlendirmesinde, bununla ilgili alınması gereken tedbirlerde bu hastane öncü rol üstlenecek. Sadece Aliağa’da değil, Türkiye genelinde de öncü rol üstlenecek. Bunun yanında tanı merkezi olarak, hastalığının kaynağı bilinmeyen Türkiye’de yaklaşık 1 buçuk milyon aralığında insan var, işte bu hastalıkların kaynağını da araştıran bir hastane. Bunun yanında acil servisi olması münasebetiyle tüm poliklinikleri de içinde taşıyan bir hastane. Bu özellikleriyle bir sanayi şehri olarak Aliağa’nın ihtiyacı olan sağlık hizmetini sağlayacak, bir yandan da özellikleri gereği ulusal ve hatta dünya bazında kriterlere sahip olması nedeniyle sağlık turizmini de getirecek bir hastane. Hem Aliağa’da sağlık açığını kapatacak bir misyonu üstlenecek hem de Aliağa’ya sağlık turizmiyle ciddi katkı sağlayacak” dedi.  

“YENİ TİCARİ AKSLAR YARATACAK” 

Yapılacak hastaneyle birlikte, ilçe yatırımlarının ve ticaret hacminin de artış gösterdiğini dile getiren Acar, “Aliağa’nın turizm altyapısı hazır. Ciddi şekilde yatak sayısı artmakta, otel yatırımları artmakta. Hastaneyle birlikte bölgede yatırımlar da ciddi şekilde arttı. Bunun yanı sıra TOKİ 750 konutluk projesini açıkladı. Önümüzdeki süreçte hem müstakil hem sınıfsal konut projelerinin de artacağını öngörüyoruz. Bunlarla ilgili yeni ticari aksların da artacağını düşünüyoruz. Bu konuda girişimler yoğun bir şekilde geliyor. Bu proje Aliağa halkından çıktı. Bu konuda uzun bir süredir talep vardı, biz de Aliağa halkının temsilcisi olarak projeyi geliştirerek, Dokuz Eylül Üniversitesi’ne sunduk. Biz Aliağa Belediyesi olarak, hastanenin kaba inşaatını üstlendik. Takribi kapalı kullanım alanı 52 bin 400 metrekare. Kaba inşaatının toplamda 90 milyon lira civarında bir maliyeti olacak. Zaten ihalemizi yaptık, tabi ilave bazı şeyler çıkabilir. Bizim hedefimiz kaba inşaatını bu yıl sonuna kadar bitirmek, diğer ince işler, içerisinin hazırlanma süreci de tahminimizce 2022 yılı sonuna kadar bitecek, bunun için çaba sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.  

“YAPTIĞIMIZ GİBİ YAPABİLDİKLERİ BİR ÖRNEK GÖSTERSİNLER” 

“Bu zamana kadar neden bitmedi” gibi eleştiriler yapıldığını ve bu eleştirilerin haklı eleştiriler olmadığını aktaran Başkan Serkan Acar, “Biz 2019’un Ocak ayında Dokuz Eylül Üniversitesi’yle mutabakata vardık. Bir olguyu yatırım programınıza alır ve bir süreç yaşarsınız. Bunun bürokratik altyapısı, ihale süreci gibi süreçleri vardır. Bu dünyada böyledir. 2019 Ocak’ta Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar ile görüşüyorsunuz ve mutabık kalıyorsunuz. Akabinde, biz Şubat Ayı meclisimizde üniversiteye yer tahsisi yaptık. Aliağa Belediyesi’nin arazisini üniversiteye tahsis ettik. Mart ayında bir irade ortaya koyduk, ‘Bu hastaneyi yapacağız’ dedik. Bu iradeyi ortaya koymak adına bir temel atma töreni yapıldı. Verdiğimiz arazi bir tarlaydı, imar yoktu, bunun da bürokratik bir süreci vardı. Geçtiğimiz günlerde Kamil Okyay Sındır ile de bir araya geldik, kendisi, ‘Temel atma töreni yaptınız’ dedi. Temel atma, bir irade beyanıdır. Temel atma semboliktir, ‘Ben buna başlıyorum, niyet ettim’ demektir. 2019 Mart’ında niyetimizi ortaya koyduk, ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na giderek, ‘Biz buraya hastane yapmak istiyoruz’ dedik. Çünkü ilk önce 1 / 100.000’lik planlarını yapmanız lazım. Sağlık tesisi imarı atmanız lazım, Bakanlıkta 1/100.000’lik planları yaptık. Ardından 1/25.000 – 5000 – 1000’lik planları yapmanız gerekiyor, bu planları da yaptık. İmar planları süreçlerinin tamamında da Büyükşehir’in itirazlarıyla karşılaştık. İtirazları da bitirdik, planlarımız askıya çıktı ve kesinleşti. Biz Aliağa Belediyesi olarak imar uygulamasını yaptık, bunun bir tane örneğini bize göstersinler” dedi.  

“DÜNYAYA ROL MODEL OLACAK BİR HASTANE” 

Hastanenin olabilecek en hızlı süreçte yapıldığına dikkat çeken Acar, “Projemizi hazırladık. Dünyaya rol model olacak bir hastane, özgün bir şey. Bir yanda elinizde bir devlet hastanesinin standartları var, siz devlet hastanesinden daha geniş, devlet hastanesi misyonunu üstlenmiş, bütün polikliniklerin olduğu ve ayrıca mikro cerrahisiyle, yanık ünitesiyle, basınç odalarıyla,  ihtisas birimleri yapıyorsunuz. Bunların proje süreci hazırlanıyor, bunları bitirdik, ihalemizi yaptık, 2021’in Ağustos ayı itibariyle inşaatının da yüzde 30’unu bitirdik. 28 ayda bunların hepsini bitirdik. Bunu eleştiren insanlar, ‘Bu sürede ne yaptınız kardeşim, niye bu kadar bekledi’ diyenler, kendi örneklerini versinler. Böyle bir işin bir benzerini, hatta daha küçüğünün örneğini versinler. 1 yıldır Büyükşehir binasının yıkılıp yıkılmayacağı tartışılıyor. 1 yıldır bırakın yeni bina için tek adım atmayı, sadece yıkılıp yıkılmayacağını tartışan insanların, 2 yılda hastaneyi bitiren bir insanı eleştirebiliyor olması sadece komik. Varsa örnekleri, daha hızlı yaptıkları, o zaman ben, ‘Evet ya, daha iyi olmamız lazım’ diyeyim. Kendi personelimden de, Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımızdan da Allah razı olsun. Yapılabilecek en hızlı süreçte, şu an örneği olmayacak şekilde bir çalışma yapıldı. Eleştiren insan keşke çıkıp, ‘Bak sen 2 senede 1 hastane yaparken, biz 6 ayda, 1 yılda bu hastaneyi yaptık’ diyebilse, ben de, ‘Haklısınız’ diyebilsem. Ama örneği yok. Yapmayı bırakın, daha 1 yıldır Büyükşehir binasına ne yapacaklarına karar veremediler” açıklamasında bulundu.  

“KÖY MALLARI SATILIYOR, İPOTEK EDİLİYOR” İDDİALARINA YANIT 

“Aliağa’da köy malları satılıyor, belediyenin borçları için ipotek ettiriliyor” iddialarının sorulması üzerine konuşan Başkan Serkan Acar, “Hangi bilgiye, belgeye dayanarak bunları söylüyorlar, bilmiyorum. Bu iddiaya anlam veremedim, belediyenin borçlarını onlar mı takip ediyormuş. Borcumuza karşılık, belediye mallarını ipotek etmişiz. Varsa böyle bir şey göstersinler. Belediye zaman zaman ipotek de verir, bunda bir sıkıntı yok ama öyle bir şey yok. Doğru bir bilgi değil. Öncelikle borca karşılık ipotek verilmez, borca karşılık haciz yapılır. Bu hukuksal bir konudur. Aliağa Belediyesi’nin ekonomik anlamda bir sıkıntısı yok. ‘Aliağa Belediyesi köy mallarını satıyor’ iddiasına gelince, Aliağa Belediyesi hastane yapıyor, yatırımlar yapıyor. Bazı arazilerini değerlendirir, bazı arazilerinin üzerine yatırım yapar, proje yapar, bazı arazilerini de ekonomik kaynak olarak kullanır. Bu sadece Aliağa Belediyesi için geçerli değil, belediyecilikte bu vardır, belediyecilik böyle yapılır. Kaynak kullanırsınız ve proje yaparsınız. Bu kaynaklar zaman zaman arazi satışıyla zaman zaman krediyle zaman zaman da özsermaye ile sağlanır. Yaptığınız yatırımın boyutuyla ilgili olarak kullanacağınız kaynağı belirlersiniz. Şu anda Aliağa Belediyesi sadece 90 milyon lirayı hastane inşaatı için kullanıyor. Aliağa Belediyesi geçen yıl 200 bin metrekare asfalt yaptı, şu anda da yaklaşık 300 bin metrekare asfalt yapıyor. Aliağa Belediyesi projelerine devam ediyor, Fen Lisesi için yurt çalışması yapıyor, projelerini yaparken kaynak oluşturmak adına gayrimenkulünü de kullanabilir, kredi fizibilitesini de kullanabilir. Bu olağandır. Örneğin Tunç Başkan her yerde ‘Kredi sağladım’ demiyor mu, yani başka türlü nasıl kaynak oluşturacaksınız, kaynak oluşturma yöntemleri belli” dedi.  

“YANLIŞ BİLGİ EDİNİYORLAR” 

Aliağa Belediyesi’nin açmış olduğu bir ihaleyi üst üste aynı firmanın farklı rakamlarla aldığına yönelik eleştirileri değerlendiren Acar, “İhale, açık ihale yöntemiyle yapıldı. Üst üste aynı firma tabi ki kazanabilir. 5 yıl üst üste de kazanabilir, açık ihale. Maliyetler konusunda yanlış bilgileri var, geçen yıl 3 aylık ihale yapılmıştı, bu sene ise 1 yıllık ihale yapıldı. Maliyeti hesapladığınızda verilen ihale bedeli düşük kalıyor. Birçok ihale yaptık, içinden bir tanesini çekerek böyle bir yorum yapmak art niyetlilik. Geçen yıl 73 ihale yaptık, Büyükşehir’den daha fazla ihale yaptık. Bizim hemen hemen doğrudan alımımız yok denilebilecek kadar az. Yüzde 7-8’lerde. Ben ihale yaparım, A firması her yıl alır, ne diyeceğim adama? Mevzuata uygun en düşük ücreti veriyorsa alır, bu firmanın sahibi kimmiş ben onunla ilgilenmem” diye konuştu. 

“MUHALEFET, ALİAĞA’YA DAHA SIK GELSİN” 

Muhalefetle arasında bir sorun olmadığını, takdirin vatandaşın olduğunu belirten Acar, “Muhalefet ne söylerse biz hepsini dikkate alıyoruz. Eksiğiniz olabilir, biz her şeyi dört dörtlük yapıyoruz değil, muhalefetin amacı da, iktidarı diri tutmak, iktidarın da kendini çek etmesidir. Biz de onların her eleştirisinde kendimizi çek ediyoruz. Eğer bir eksiğimiz varsa, hatamız varsa düzeltmeye çalışıyoruz. Tabi ki eleştirilerin hepsi olması gereken gayede olmuyor, farklı amaçlarla yapılıyor, doğru bilgilerle olmayan eleştirileri de dinliyoruz, saygı duyuyoruz. Her şeyin takdiri halkta. Muhalefetin ne söylediği de, bizim ne yaptığımız da halkımızın gözü önünde gerçekleşiyor. Halkımız haklıyı, haksızı, doğruyu, yanlışı görüyor. Analiz edip bir karar veriyor, biz kendimizce doğru bildiğimiz noktada yürümeye çalışıyoruz. Muhalefetin söylediklerinin içinde Aliağa’ya değer katacak bir şey varsa bunu da değerlendirmek görevimiz zaten, muhalefetle ilgili bir sorunumuz yok. Daha sık gelip ifade ederlerse gözlemlerini, düşüncelerini daha mutlu olurum. Çünkü senede bir, 2 senede bir gelerek, Aliağa’nın gündemini yakalayamıyorlar, akışı kaçırıyorlar” dedi.  

“KENDİMİ ANLATMAYI SEVMİYORUM” 

İlçede yapılan anketlerde yüksek oy alan Serkan Acar, vatandaşla arasında nasıl bir bağ olduğunun sorulması üzerine, “En zor soru insanın kendini anlatması gereken soru. Ben kendimi anlatma konusunda çok ketumumdur. Ben Serkan Acar olarak nasıl doğduysam, büyüdüysem, nasıl eğitim aldıysam bu şekilde duruşumu bozmadan, görevlerimi, sorumluluklarımı yerine getirmeye çalışıyorum. Benim nasıl biri olduğum noktasında takdir ve eleştiri tamamen Aliağa halkının vereceği bir cevap. Ben 2014’te aday olduğumda, vatandaş, ‘Şimdi geliyorsunuz ama koltuğa oturunca değişirsiniz’ demişti. Ben de, ‘Bilmiyorum, hiç oturmadım, oturursam konuyla ilgili yorum yapabilirim ama değişmeyeceğimi düşünüyorum’ diyordum. Mümkün olduğunca ‘Benim’ işte, yerin altında benden bir tane daha yok. Olan biten baştan aşağı benim, ben halktan birisiyim, halkımız da beni kendinden biri olarak kabul etti ki, aramızda böyle bir bağ var. Ben insanı Yaratan’dan ötürü severim. Parti ayrımı yapmam, bizde siyaset konuşulmaz. Ben herkese hizmet veriyorum, kimseye ‘Sen hangi partidensin’ diye sormuyorum. Ben belediyeciyim, vatandaşımın hangi memleketli, hangi partili olduğundan değil ona hizmet vermekten sorumluyum. Ben bu görevimi yerine getireyim, takdir milletimin” açıklamasında bulundu.  

“BÜYÜKŞEHİR, BİZİM BÜYÜKŞEHİR’İMİZ” 

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilişkisi sorulan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, “İzmir Büyükşehir’imiz, bizim Büyükşehir’imiz. Taş taş üstüne koyan her kimse Aliağa halkımız adına teşekkür ediyorum. İnşallah daha iyi hizmetleri de birlikte yaparız” dedi.